34. Bölüm

725 142 54
                                    

Sürpriiizz!🎉

Sürpriz haftasındayız😅

Yorumlarınızı merakla bekliyorum🧐

Keyifli okumalar🎈

****

Taş rengi kaprinin üzerine uzun, salaş, beyaz bir tişört giymişti ve saçları okuldakinden daha dağınık görünüyordu. Yanımdan geçerken şampuanının kokusunu aldım. Dans ettiğimiz geceki parfümünden  çok daha farklıydı.

Elimi kolumu nereye koyacağımı bilemedim.
"Hoş geldin."

O da benden farklı değildi.
"Hoş bulduk."

Elindeki poşeti işarete ederek.
"Niye zahmet ettin?"

Kaçamak bakışlarla "Yok, zahmet değil. Kimbu kızacaktı..." dedi ve poşeti bana uzattı.

Yanakları kızarıyor mu yoksa kırmızı gözlerimden dolayı onu da kırmızı görmeye mi başladım?

Poşeti alırken "Teşekkür ederim." dedim. Galiba ben de kızarıyorum. Beni merak ettiği için bahanelerle buraya geldiği gerçeği beni günlerce renkten renge sokabilir.

"Rica ederim..."

"Kapıda kaldık, şöyle geçelim." dedim salonu işaret ederek. O sırada duvarda asılı olan İnci Küpeli Kız tablosunun yanına gelmiştik.

"Tabloları seviyorsun." dedi gülümseyerek.

Tablonun yanına yanaştım.
"Tanıştırayım; lisanstan beri ev arkadaşım olan İnci."

Kou hafifçe eğilip doğrularak İnci'yi selamladı.
"Merhaba İncisan, memnun oldum."

Keyifle İnci'ye döndüm.
"İnciko, Miyazakisan fakülteden yakın bir arkadaşım."

Ya-kın-ar-ka-daş?

Yanında hunharca ağladım, evime geldi... Ne demeliydim başka?

"O da hoş geldin memnun oldum diyor."

"Çok sevindim." Etrafa bakındı. "Diğer arkadaşlar?"

Bir kaç adımla salona geçtim.
"Buradalar, gel gel!" Sırayla duvardaki posterleri tanıttım. "İsmail Abi ve Usagi Tsukino, burada da eli öpülesi oba-sanım (nine) Hacannem."

Hacannem diyerek sehpa üzerindeki bonsaiyi gösterince gülümsemesi daha da büyüdü.
"Ara! Nihonjin desu ne!*" (Aa! Japon di mi?)

"Sou-sou!" (Evet evet)

Hacanneye bir kaç adım daha yaklaştı ve eğilip doğruldu.
"Hajimemashite, Miyazaki to mou shimasu. Ogenkide irasshaimasu ka?*"( Memnun oldum, adım Miyazaki, efendim. İyisinizdir inşallah?)

Kou'nun bonsaim ile kibar kibar konuştuğunu göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
"Hacanne sana hayır duaları ediyor şu an."

Kim'in yaptığı gibi sağ elini göğsünün sol tarafına getirip başını hafifçe eğdi.
"Allah razı olsun."

Bugün bu kadar mutlu olacağım da hiç aklıma gelmezdi. 

Yalnız, ev arkadaşlarım olarak 17. yy tablosu, absürt komedi dizi karakteri, anime karakteri ve 100 yaşındaki bir bonsaiyi tanıttım.
"Deli olduğumu düşünüyorsun di mi?"

Elini havada salladı.
"Hayır hayır, şu an çok mutluyum. Ev arkadaşların çok sıcak kanlılar."

"Her zaman böyle değiller. Meltem'e garip garip bakmışlardı mesela."

Ayakta kaldığımızı fark edince kanepeleri işaret ettim.
"Buyur lütfen." 

Karşılıklı oturduktan sonra derin bir nefes aldım.
"Seni telaşlandırdım di mi?"

KintsugiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin