Çıplak ayaklarla banyoya girdim. Banyonun soğuk mermeri ayaklarımı soğutmaya başladı. Çıplak ayaklarla biraz daha ilerledim. Ayaklarımla lavabonun yanına geldim. Siyah silah, lavabonun soğuk mermerlerinin içine düşmüştü. İnce parmaklarimla; daha doğrusu kalan parmaklarımla silahı lavabonun içinden aldım. Artık bir yaşama amacım yoktu; eğer gökyüzündeki ' Gökyüzü Savaşları'nı kaybederseniz sizin artık bir yaşama amacınız da kalmazdı. Ya birisi size zarar verecekti; ya da siz kendinize zarar verecektiniz. Evet, ben Gökyüzü Savaşını 2 kere kaybetmiştim. 1.'sinde 6 tane el, 2 tane ayak parmağımı kesmiştim. Ancak dün ki savaşta 2.'ci kez kaybetmiştim. İkinci kez kaybetmek ölümdü; yani şimdi ceza olarak kendimi öldürecektim. Silahın şarjörünü kalan parmaklarımla kavradım ve işaret parmağımla tetiğe biraz baskı uyguladım. Silahın namlusunu karnımın sağ tarafına bastırdım. Evet, bunu bugün yapacaktım çünkü Gökyüzü' nde artık bir değerim kalmamıştı. Köleler bile benden daha değerliydi.
Bir zamanlar benimde kölelerim vardı.
Evet, namluyu karnıma biraz daha bastırdım ve işaret parmağımla tetiği bastırarak geriye doğru ittim.
İşte, şimdi daha çok acıyordu...
Lütfen buraya başladığınız tarihi birakinnn:)
