Ellerim titreye titreye lavabonun kenarındaki bıçağı aldım. Bugün cezamı gerçekleştirmek zorundaydım;çünkü zorunluydu. Eğer cezayı gerçekleştirmezsem Elçiler gelip beni öldürürdü.
Peki parmaklarimi kesersem hayatıma nasıl devam edecektim?
Bıçağı aldım,ilk başta sol elimden başlayacaktım. Sağ elimle bıçağı tuttum ve işaret parmağımın üzerinde tutturdum. Bıçağı biraz daha indirdim ve işaret parmağımin kökünde durdurdum. Bıçağı işaret parmağımdan yukari kaldırdım ve geriden hızla aşağı indirdim.
Parmağımi kesmiştim!!
İşaret parmağım bıçağın hızıyla koptu ve yere fırladı. İşaret parmağımın koptuğu yer öyle bir kanıyordu ki lavabonun içi şimdiden kan gölüne dönüşmüştü.
Çok acıyordu.
Bagiramiyordum çünkü Varis 206 elleriyle ve büyük yapraklarla ağzımı kapatmış ve ağzımın içine bile yaprak sokmuştu. Gözyaşlarım hızla akarken daha fazla beklemedim. Ve serçe parmağım da hızla kestim. Yüzüme sıçrayan kanları umursamadım ve aynı hızla orta parmağımi da kestim. Sol elimden üç tane parmak kestiğim için şimdi sıra sağ elime gelmişti. Ancak sol elimle bıçağı tutamadigim için ağzımdaki şeyleri çıkardım ve Varis 206'ya;
"Sağ elimdekileri sen kes"dedim.
Kendimi ağlamamak için zor tutarken. Bu sefer Varis 206 ağzıma yaprak doldurdu çünkü parmaklarımı keseceği için kendisi tutamazdi. Varis 206 bıçağı yüzük parmağımin üzerinde sabitledi, ondan sonra bıçağı yavaşça yukarı kaldırdı ve hızla bıçağı indirerek parmağımın kökünde durdurdu. İkimizinde yüzüne kanlar sıçramışti. Yüzük parmağım ise lavabonun icindeki kan gölüne fırlamışti. Yüzük parmağım kırmızı suyun üzerinde geziniyordu...
Geriye son 2 el 2 tane ayak parmağımı kesecektik...
*****************
Ertesi hafta...
Artık yeni bir savaş olursa diye önlem için yeni Savaşçı Varisleri almıştım ve onları egitiiyordum. Ancak bizim savasimizdan sonra Jolira, kraliçe Marya ile bir savaşa girmişti ve onu da kazanmıştı. Acaba bu savaşı da nasıl kazanmıştı? Diye geçirdim içimden. Varis 206 nin söyledikleri içimde bir şüphe oluşturmuştu...
*****************
1 hafta önce...
Varis 206 ve Karis'in konuşması
Varis 206 dakikalardir karşımda oturuyordu ama ağzıni bıçak bile açmıyordu. Daha fazla dayanamadım ve Varis 206'ya:
"Benden ne saklıyorsun 206"
"Size bir şey anlatmam lazım Karis Bey."
"Anlat"dedim.
Söze başladı:
"Joliranin savaşı kazanmasi ve bizim Varislerimizin hepsinin teker teker bayılmasi beni biraz şüphelendirdi."
Ne? Savaşta benim Varislerimin hepsi bayılmışmiydi?
Böyle bir şey imkansızdı nasıl hepsi bayılırdı?
Varis 206 daha fazla beklemedi ve:
"Savaş başlamadan önce Jolira bütün Varislere su ikram etti. Ancak bizim Varislere verilen suyun içinde kesinlikle bir şey vardı Karis Bey. Kusura bakmayın ama Jolira sizin savaşa gelmemenizi değerlendirdi. Gerçekten siz neden savaşa gelmediniz?"
"Sen kime hesap soruyorsun,köpek! Bir daha bana o orospuyu savunma!"dedim ve hızla ayağa kalkarak koltugumun yanındaki mızrağı aldım ona dogrulttum.
Evet onu öldürecektim. Bana yaptığı saygisizlikti.
Ancak benimle birlikte ayağa kalkan vâris 206:
" Kusura bakmayın ama size saygısızlık yapan her Varisi öldürerek krallık yapamazsınız ve böylece Gökyüzünde koleden farksız olmazsınız Karis Bey!!"
dedi ve hızlıca yukarı çıktı bunları söylerken özellikle "Bey" kısmına vurgu yapmıştı...
Yakında köleden bile farksız olmayacaktım bunu biliyordum.
************
Günümüz...
Köşkün gicirdayan kapısının açılma sesi gelmişti. Varis 853 hızla yukarıya gelmişti.
"Kralice Marya geldi, efendim."dedi
Kraliçe Marya, Joliranin en son savaş ettiği kişiydi.
Maryayi daha fazla bekletmedim ve aşağı indim. Kapının önündeki Marya soluk soluğaydı ve beni bekliyordu. Maryanin tam karşısında durdum. Marya;
"Kral Karis, Jolira bizimle yaptığı savaşları hile yaparak kazanmış!!"
Ne demek hile yaparak kazanmıştı?
**********
Bölüm ile ilgili görüşlerinizi yazabilirsiniz--->>
