Ölüm ile rahibenin arayışı

29 3 49
                                    

Rahibe kütüphanede kitaplara bakarken ölüm boş boş orayı burayı karıştırıyodu rahibe ne kadar ölümün kutsal bilgiler barındıran kitaplara dokunmasını istemesede sesini çıkarmayıp hızlıca işi bitirmek istiyodu 5-6 saatlik arayışın ardından ölüm sıkıntıdan yerlerde sürünürken rahibe bıkkınca kitap karıştırıyodu  rahibe bu arayıştaki sabrının sonuna gelirken yerden o sıkılmışlığın verdiği sesle ve konuşma şekliyle reaperin sesi duyuldu

-genooooooooooo
+...
-geeeeeeenooooooo
+...
-geno~~~
+ne var
-daha ne kadar var sıkıldım hem burdan çıkamazsak kızınıda göremezsin
+susarsan daha rahat arayabilirim

Ölüm sustu susmasına ama gözlerini rahibeye dikmedende duramadı hazır zamanı varken rahibeyi güzelce süzdü ne kadar bol giyinmiş olsada rahibenin güzelliği heryerinden belliydi kusur gibi görülen gözündeki bozukluk veya vücudundaki kıpkırmızı çizgi kusurun aksine onu daha ilgi çekici yapıyodu

Ölüm ne kadar rahibeyi izlemeye doyamasada bunun daha kısa sürmesi için rahibeye yardım etmesi gerekiyodu hem rahibeye yardım ederse belki rahibenin yetenekli ellerinden çıkan bir porsiyon yemekle bile ödüllendirilebilirdi reaper sessizce kıkırdadı herkes ondan korkup ona lanetler edip,ondan sakınırken kendisi şimdi bir rahibenin sevgisi,ilgisi,bakışları ve sesi için yaşıyodu garip bir histi kendisini acınası hisseti ama bu his ona olması gerekiği gibi kötü gelmedi aksine rahibe için yaşadığını düşünmekten hoşlanmadığını söyleyemezdi

Reaper elini tozlu kitaplara attı genoyla beraber kitapları karıştırmaya başladı arada rahibenin kendisine baktığını hissediyodu ölüm bu zamanlarda başını kaldıramıyodu taşlaşmış kalbi(ruhu?) küt küt yerinden çıkıcakmış gibi atıp başı dönüyodu (bide bayıl istersen feriha) reaperin göz attığı 28. Kitaptan sonra çok bıkmış hisseti ve narin rahibesini düşündü rahibe saatlerdir kocaman küthupanede yüzlerce kitaba bakmıştı artık anlaşmayı yaptıkları gece bitmiş sabah olmuş hatta öğlen bitmek üzereydi

Reaper zarifçe havada süzülerek genoya yaklaştı tam genoya dinlenmesini söylemek için ağızını açmışken geno ölümün ne diyiceğini bilerek hemen cebinden bi parça kek çıkardı ve reaper isyan edene kadar reaperin ağızına tıkıştırdı

Ağızına aniden tıkıştırılan kekle boğulmamaya çalışan ölüm birkaçkere öksürdü eğer ciğerleri olsaydı büyük ihtimal çiğerlerini dışarı öksürmüştü neyseki kendisi ölümsüzdü ve daha iyisi ciğerleri yoktu

Reaper sonraki birkaç konuşma denemesinde kafasına yediği hafif yumruklar ve ağızına tıkıştırılan keklerden sonra artık o kadar çok kekin genonun cebine nasıl sığdığını düşünme derdine bile giremeden dışarı çıktı ormanlık alanlara girdi ve havayı kokladı ilk başta çiçek böcek çimen vb kokular geldi burnuna,reaper güzel kokunun yerine ölümün kokusu gelmemesi için birşeye dokunmamaya çok dikkat etti ama  garip  birşekilde ormanda ilerledikçe ölümün kokusu burnuna sık birşekilde geldi ölüm birsüre sonra etrafa baktığında normal birinin kusucağı,korkup kaçıcağı bir manzara gördü

(Hayvan ölümü vb. Var rahatsız oluyosanız bu kısmı okumayabilirsiniz)

Bölgedeki hayvanlar yerde cansız yatıyodu bölgede canlılığı gösteren tek şey kokuşmuş bedenlerindeki sineklerdi ki onlardan  bile bağzıları iğrenç bi şekilde yerde ölmişlerdi bir anne geyik yavrusu ile ölmüştü küçük  göldeki tatlı su balıkları ve kurbağalar  su yüzeyine çıkmışlardı bitkilerin hepsi kurumuş dallar o kadar kuru görünüyodu ki dokunulduğu an yere düşücek gibi görünüyodu porsuklar,tilkiler,kediler,kuşlar,ördekler yerde yatıyolardı garip birşekilde hiçbirinin üzerinde kan yoktu yani öldürülmüş olamazlardı ama kendiside bunu yapmamıştı ve kendisi çıkamadığı gibi hiçbir ilahi varlık bariyere giremezdide ölüm ilerledi en son şeffaf  bir duvar gördü önünde o kesimde daha çok ölü varlık vardı ölüm şeffaf duvara dokunduğu an aynı kutuplu mıknatısların yaptığı gibi şeffaf duvar tarafından itildiğini hisseti bütün bu ölüme anlam  veremezken bir kuş sesi duydu kuşu uzaktan gördü ama kuş ölü bölgeye girdiği ilk birkaç saniye sonra panikli ciyaklamalarla yere düştü ölüm kuşa bakmaya gittiğinde kuş ölmüştü ölüm bariyere baktı bariyere birkezdaha dokundu bu sefer bariyer onu itmekle kalmadı en az 10 adım uzağa fırlattı ölüm ilk anlam veremesede sonradan fark etti ki bariyer kendini güçlendirip var etmek için etraftaki canlıların hayat enerjisini emiyodu ölüm garip bir iğrenti ve rahatsızlık hisseti  hızlıca uzaklaşarak malikaneye girdi

(Rahatsız edici olabilicek kısım bitti)

Ölüm kütüphaneye girerek rahibesini aradı ilk göremesede sonradan rahibesini bir köşeye kıvrılmış uyurken gördü rahibesini bu şekilde görmesi birkaçdakika önce şahit olduğu şeyi tamamen unutup yüzünde tatlı ama salak bi gülümseme oluşmasını sağladı odalardan birine girip kalın bütük bir battaniyeyle geri  döndü hemen genonun yanına kıvrılıp kendisini ve rahibeyi battaniyeyle örtü ve gözlerini kapadı

Ölüm birkezdaha gözlerini açtı bu sefer artık alıştığı bu durumu yadırgamadı daha önceden yanağına dokunan rahibe şimdi huzurlu gözlerle kızıyla oyun oynuyodu  gene o karanlık boşluktaydılar reaper rahibe ve kızından en az 20 adım uzaktaydı yavaş adımlarla yaklaştı yaklaşınca fark etti ki rahibe ve kızı aslında oyun oynamıyodu kız daha çok kafasını yan şekilde rahibenin hafif şişik karnına yerleştirmişti

Reaper ne olduğunu anlayamadan geno kafasını reapera çevirip tarlış bir gülümseme bırakmış sonrada sanki ölümün kafasındaki o soruyu gidermek için kafifçe karnını açmıştı

Ölüm gördüğü ile uçan balıklar görse daha az şok olurdu genonun karnında aşırı zayıf görünümlü küçük mor gibi görünen bir ruh vardı ölüm şokunu atlatamamışken geno reaperin elini tutup elinş karnına yönlendirdi dokunmasını sağladı reaper aval aval genonun suratına bakarken küçük kız geldi ve reaperin bacağına sarıldı annesini göstererek birşeyler demeye başladı ama reaper hiçbirley duyamadı o sırada geno ayağa kalktı nazikçe reaperin yüzünü tekrar tuttu ve reaperin keşke rüya olmasaydı dediği birşekilde dudaklarına öpücük kondurdu

Reaperin görüş alanını gene beyaz ışığı gördü ve gözlerini rahibenin yanında açtı aslında kalkıp kitaplara bakmaya devam edebilirdi ama rahibe kemikten olmasına rağmen sıcak ve yumuşaktı onun yerine rahibe uyanama kadar uyuyo taklidi yapıp rahibeye sokulmayı tercih ederdi,öylede yaptı

Şükür aylar ve aylar sonra bölüm attım açıkçası hep neden bölüm atmadığımı anlatıyorum ama bölüm atmamamın hep sadece iki sebebi var 1.fikir çok gelmiyo 2. Bu kitabı yazma isteğim eskisi kadar yok
Bu bölüm beni çok tatmin etti bu kadar beklettiğim için üzgünüm umarım bölümü beğenirsiniz❤️🖤

rahibe ile tanrı (afterdeath)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin