On

623 92 108
                                    

"Kapıyı aç Y/N." odasından sana bağıran abini duymazlıktan gelerek ekranda oynayan diziyi dikkatle izlemeye devam ettin. Zil yeniden çaldığında Satoru sanki dönüşüm geçiriyormuş gibi haykırmıştı. Onun pis sesini tekrar duymamak için oflayarak yerinden kalktın ve kapıya yöneldin.

Kimseyi beklemiyordunuz bu yüzden gelenin Satoru'nun sevgilisi olduğunu düşünmüştün fakat kapıyı açtığında karşılaştığın surat senin yanıldığını belli ediyordu.

"Nanami?" şaşkınca mırıldandın. Normalde gelmeden önce mutlaka sizi arayıp haber veren adamın bir anda gelmesi pek de alışılmış bir şey değildi. Nanami seni bir kenara ittirip salonda kimsenin olup olmadığını kontrol etti.

"Satoru'ya markete gidiyorum deyip çık." sabırsızca söylendiğinde kaşlarını çattın. Bu hiç de Nanami'lik bir hareket değildi ve endişelenmeye başlamıştın.

"Neler oluyor Nanami? Satoru geleceğini söylememişti." Nanani ofladı.

"Haberi yoktu çünkü ve zaten senin için geldim. Hadi, markete falan gidiyorum deyip çık." Nanami'nin tuhaf davranışlarından dolayı çekinsen de onun dediğini yapıp abine markete gideceğini ve zile de yanlışlıkla basıldığını söylemiştin.

Üzerine ince bir hırka geçirdin ve ayakkabılarını giyip Nanami'nin yanına döndün. "Evet, açıklayacak mısın?"

Nanami sana dönüp gülümsedi. Şu aralar ne kadar da sık gülümsüyor. "Neyi açıklamam gerekiyor?"

Gözlerini devirdin. "Habersiz evimize gelip Satoru'dan habersiz beni dışarı çıkarıyorsun. Sence bu tuhaf değil mi?"

Nanami bir an düşündü ve ciddiyetle başını salladı. "Bunu herhangi bir erkek arkadaşın yapsa yine tuhaf olur muydu?"

"Yani, herhangi bir arkadaşımın akşamın bu saatinde beni gizlice evden çıkarması genel olarak tuhaf." Nanami başını salladı.

"Sıradan arkadaşın değil, erkek arkadaşın diyorum. Sevgilin gibi."

"Hımm, hiç düşünmemiştim ama sanırım onu normal karşılayabilirdim. Satoru'ya bu saatte sevgilimle buluşacağım desem muhtemelen baya bir zorluk çıkarırdı." gülerek Nanami'ye baktın ve koluna yumuşak bir yumruk attın. Gerçi sert bir şekilde vursan bile bir şey hissedeceğinden şüpheliydin.

"Neyse ki ikinci bir abim gibisin Nanami." Nanami'nin suratı garip bir hal alırken sırıtmadan edememiştin.

"Nereden çıktı şimdi bu?" basitçe omuz silktin.

"Sen diyorsun ya kardeşim gibisin diye. Ondan dedim, alındın mı Nanami?"

Nanami ciddiyetle sana baktı. "Bir kere kardeşim gibisin dedim diye kardeşim olmuyorsun," homurdandı.

"Bir kere demedin zaten. Sayısız defa bana bunu hatırlatıyorsun." Nanami duraksadı. O yolun ortasında aniden durunca mecburen sen de durmuştun. Başını yana yatırıp düşünceli adama baktın.

"Sarhoş olduğum günü hatırlıyor musun Y/N?" aklına o günün gelmesi seni şaşırtsa da başını salladın. "O gün sana yerimi İtadori söylemedi, değil mi?"

Elini gergince ensene attın. "O söyledi başka nerden bileyim nerde olduğunu?"

Nanami güldü. "Çünkü ben sana yazdım. Sarhoş olunca hafızam tamamen uçup gitmiyor ve ne yazık ki telefonumda birkaç kanıt buldum."

Telaşla gözlerini kırpıştırdın. Ona gittiğinde tüm mesajları kendi ellerinle sildiğine emindin ve hatta birkaç kez kontrol bile etmiştin. Alnında oluşan ter damlacıklarını parmak uçlarınla sildin.

"Ne kanıtı?" dediğinde Nanami sana doğru bir adım atmıştı. O sana yaklaştıkça sen de bir o kadar geriliyordun. Nihayet sırtın duvara çarptığında yavaşça yutkundun.

"Seni utandırmamı istemiyorsun değil mi?" gözlerini sıkıca yumdun. Durumun berbattı. Nanami'nin garip davranışları sana birkaç ipucu vermişti. Silmen gereken en önemli kısmı silmeyi belli ki unutmuştun.

"Eve gitmem lazım." mırıldandın. Nanami'nin yanında geçirdiğin her bir saniye utancın büyüyordu.

"Önce birkaç şeyi halletmemiz lazım Y/N." gözlerini açarak ona baktın. Altına benzeyen kahve gözleri derin bir ifadeyle senin yüzünde dolaşıyordu. Dilini yavaş hareketlerle alt dudağında gezdirdi ve çeneni nazikçe kavrayarak başını kaldırdı.

"Neyi halledeceğiz?" artık fısıldıyordun. Nanami sokakta olmanızı pek de umursamadan yüzünü seninkine yaklaştırdı. Sıcak nefesleriniz birbirine karışıyordu ve gözlerini kapatmamak için kendini çok zor tutuyordun.

"Sırf Satoru'ya karşı kötü hissederim diye sana her zaman kardeşim olarak bakmamalıydım. Önce bunu halletmekle başlamaya ne dersin?"

"Ben-" sözünü tamamlamana izin vermeden yumuşacık dudaklarını seninkilerle birleştirdi.




ojh sonra da bi posta caksaa

☑ Brother's Best FriendHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin