Tuana Naz Ak' tan
Sabah uyandığımda Çağan yanımda yoktu . Numarası olmadığı için arayamamıştım. Yağız eve gelmişti ama Leya yoktu yanında . Kendi odasına geçip kapıyı kilitlemişti.
Onunla konuşmam gerekiyordu . Çağanla araları düzelmeliydi ki , zaten Çağanlık bir şey yoktu. Yağızı ne kadar özlediği ve sevdiği belli oluyordu. Yağız'ın da Çağanın da bir birine ihtiyacı vardı .
Kahvaltıyı hazırladığımda , Yağız'ın odasının önüne geldim . Kapıyı tıklattığımda açmadı.
"Yağız , " dediğimde ses gelmedi. Yeniden kapıya vurduğumda , adım sesleriyle kapıyı açmaya geldiğini anladım.
Açtığında , bakışları beni buldu. Göz altları kötüydü , uyumamış gibiydi sanki .
"Kahvaltı hazırladım , gel sende "
"İstemiyorum sağ ol ,"
"Saçmalama ve beni kızdırma " dediğimde gözlerini devirip odadan çıktı. Kapının önünde ona sarıldığımda , bunu beklemiyor gibiydi. Öylece durduğunda , geri çekildim.
"Bana kızgın değilmisin ? " dediğinde başımı salladım.
"Evet kızgınım. Ama bunu çöze biliriz . İnsanız ne de olsa , ve Çağanla aranı düzeltmelisin ," dediğimde bakışlarını kaçırdı.
Aslında onunda istediğini biliyordum . Sadece çekiniyordu .
"Çağan nerde ? "
"Bilmiyorum , uyandığımda göremedim "
Birlikte sofraya oturduk.
"Leya niye gelmedi ? "
"Annesiyle buluşacakmış , " dediğinde başımı sallayıp kahvaltıma başladım.
Sessiz geçen kahvaltıdan sonra sofrayı topladım. Yağız da bulaşıkları hallettiğinde salonda geçip oturduk.
"Şimdi neden en başından Çağandan bana bahsetmedin? "
"Çok kötüydün ," dedi bakışlarını yere sabitleyip. " Çağan daha sonra kaz kez aradı seni ama numaranı değiştin . Seni çok sevdiğini söylüyordu hep ve böyle bir şey yapmış olması hemde sana karşı , çok kızdım ona Tuana. Onu sana yeniden hatırlatmak istemedim ," dediğinde nefesimi verdim.
"O bir şey yapmadı Yağız . "
"Bilmiyorum Tuana . Kafam çok karışık , Çağana inanmak istiyorum ama aklıma senin çektiğin acı geldiğinde , sen o kazada hastaneye kaldırılınca yaşadığım şeyler geldiğinde , hep onun yüzünden olduğunu düşünüyorum ,"
"Yağız şimdi hepimiz iyiyiz . Her şey geçip gitti . Onunla aranı düzeltmelisin . Kardeşsiniz siz , siz böyle olunca kendimi sorumlu görümcem hep ."
"Tamam , ben konuşucam . " dediğinde gülümseyip sarıldım . Çalınan kapıyla ayağa kalkıp gidip kapıyı açtım. Karşımda elinde poşetlerle Çağan görmeyi beklemiyordum açıkçası.
Bir kaçını elinden aldığımda içeri geçti.
"Sabah uyandığımda yoktun , nereye gittin sen ? "
"Alış veriş yapmak istedim. " dedi elindekileri mutfağa bırakıp yanımıza geldi. Bakışları Yağıza değdiğinde , kısaca " merhaba " demişti.
"Kahvaltı yaptın mı ? "
"Hayır , istemiyorum "
"Aç başına markete gittin bir de sabah sabah ! Ne demek istemiyorum ," dediğimde omuz silkti.
Bir şey demeden yanımızdan ayrılıp benim odama girdiğinde , ben de peşinden ilerledim.
"Çağan , hadi bir şeyler ye ," dediğimde yatağa oturdu. Bakışları odanın içinde gezindiğinde bana değdi gözleri.
"Eski evimizi özlemiyormusun ? "
"Eski ev mi ? " dedim kaşlarımı çatıp. Hangi evden bahsediyordu?
"Çocukluğumuzun geçtiği evi bırakıp , bu evde nasıl kaldınız ? "
"Evimiz bu değilmiydi zaten ? "
"Hayır ," dediğinde yaklaşıp yanında oturdum.
"Ben bilmiyorum , o kazadan sonra hep burda yaşadık. O eve götürürmüsün beni ? "
"Tabii ki ,"
"Çağan neyin var senin ? "
"Yok bir şey ," dediğinde elimle çenesinden tutup gözlerini yüzüme çevirdim.
"Var sende bir şeyler ama , " dediğimde yüzünde cansız tebessüm oluşmuştu.
"İyiyim ben ,"
Bir kaç saniye öylece baktığında daha sonra sarıldı. Burnunu omzuma bastırıp kokladığınde elimi saçlarına daldırıp okşadım. Kıvırcık tutamlar parmaklarım arasında kayarken , verdiği huzurla gülümsedim.
"Sana sarıldığımda her şeyi unutuyorum sanki ," dediğinde ondan ayrıldım yavaşça.
"Dışarı çıkalım istersen , birlikte gezeriz "
"Sen nasıl istersen "
Ayağa kalktığında , ben de dolabımdan bol kot pantolon, üstüne de beyaz bir crop aldım. Banyoya girip üzerimi değiştiğimde , saçımdaki tokayı açtım. Odaya geri girip , saçlarımı taramak istediğimde Çağan elimden aldı.
Aynanın önünde o saçlarımı tararken ben de onu izliyordum. Dikkatle saçlarımı taradığında, saçlarımı elinde topladı.
Tarağı masaya bıraktığında , dudaklarını boynuma bastırdı . Gözlerini yumduğunda yutkundum. Bir eli çıplak belime sarıldı.
"Öyle güzelsin ki Naz , seni sarıp saklamak istiyorum sadece " dedi dudakları boynumda gezinmeye başladı.
"Çağan ," dediğimde dudakları boynumdan çeneme doğru öperek ilerledi. Dudaklarıma geldiğinde , elimle yanaklarını kavradım. Öpüşü derinleşirken , elim yanağından saçına kaydı . Az önce olmadığım saçını çokta sert olmayarak hafifçe çekiştirdiğimde , dudaklarımın üstünde boğukça inledi.
Belimdeki eli sıklaştığında , dudaklarımdan ayrıldı. Sıcak nefesi yüzüme çarparken , sertçe yutkundu.
"Gidelim , yoksa kendime hakim olamayacağım " dediğinde geri çekildi .
Odadan çıktığında , ben de kendime gelip telefonumu ve çantamı alıp peşinden çıktım.