Hüzün ve mutluluk... İnsanlar neden hep mutluluğu kendine yakıştırırken hüznü üstlerinden atmaya çalışır? Oysa göz yaşları değil midir içimizdeki çiçeği olgunlaştıran? Mutluluğu sevdiği kadar hüznü de sevmeli insan. Sevmeli ki onu da güzelleştirebilsin içinde.
Hüznün ektiği çiçekler en narin olanlardır. Aynı zamanda da en dayanıklıları. İşte o da hüznün içime ektiği bir çiçekti.
Elimi yüzümü yıkadım, o hâlâ uyuyordu. Dolapta yiyecek bir şeyimin kalmadığını farkettiğimde markete inmek için hazırlandım. Altımda siyah bir eşofman, üstümde beyaz t-shirt, ayağımdaysa beyaz ayakkabılarım vardı. Saçlarımı düzeltme gereği duymadan telefonumu alıp dışarı çıktım.
Marketin içinde adının Eren olduğunu öğrendiğim çocuğu gördüm. Gözü hâlâ mor. Ayıcıkların olduğu reondan bir tane pembe ayıcık aldı. Onunla barışmış olamazlar diye geçirdim içimden. O zaman bu ayıcık kime? Onun pembeyi sevdiğini de sanmıyorum. Tam tersine pembe kıyafet ve eşyalara arada nefret eder gibi bakardı.
Almam gerekenleri alıp kasaya geçtim ve işim bittiğinde dışarda onu beklemeye başladım. Tam tahmin ettiğim gibi farklı bir yere gidiyordu. Uzun zaman yürüdükten sonra, saçlarını kızıla boyatmış bir kızla buluştu. Fotoğraflarını çektim ve eve döndüm. Pembe zaten ona olamazdı. O sevmezdi.
~"O"ndan~
Sabah uyandığımda, gece odayı ne kadar dağıtmış olduğumu farkettim. Sinir krizleri, ağlama krizleri hepsi bir aradaydı. Geceler birbirini kovalıyor fakat ağlama krizlerim geçmiyordu. Bir yerden sonra da yerini sinir krizi alıyor, uyuyakalana kadar bu böyle sürüyordu. Ağlama krizlerim çok ağırdı bu sefer. Her zamankinden katla ağır.
Mutfağa girdim, kahve suyu koydum ve elime bir kağıt bir kalem aldım.
"Zifiri bir ışık vurdu dolunaydan
Ne senden ne benden bir ışık
Nefes kesen bir o kadar karışık
Bir soru kaldı geriye bir de biz
Söyle nasıl geçer dolunaydaki iz"Pek hoşuma gitmemişti yazdığım ama silesim de yoktu. Çok geçmeden kapım çaldı. Evime kim gelebilirdi ki?
Kapıyı açtığımda önümde sadece kül duruyodu? Biri neden kül koyup kaçsındı ki?
"Okurken kaybolmanız dileği ile..."
#İslem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çerağ-ı Muamma
RomanceKendini bir kıza tamamiyle kaptırmış bir adam. Ve onu göremeyen kız. Daha önce aylarca, yıllarca karşınızdaki kişi sizi görmeden, tanımadan, bilmeden sevdiniz mi? Peki silebildiniz mi? O zaman bu hikaye sizin sesiniz olacak. Okurken kaybolmanı...