13: Bazı Anlamlar

1.3K 232 138
                                    

13: Bazı Anlamlar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

13: Bazı Anlamlar

Bir saat sonra pansiyonun çatı katının küçük balkonunda Polat'la beraber soslu tavuk kanat yiyorduk.

"Hakkımda yazdıkları şeyleri gördün mü? Hayır havalanını birbirine kattığım için güvenlikler beni mimledi. Şimdi yolcu giriş çıkışlarında da başıma bela aldım, ben ne yapacağım? Kadın da gider ayak lafı çaktı kaçtı. Neymiş Bali adasına gidip dileği tekrar tutacakmışım. Dileğin konum bilmesi çok saçma değil mi sence de?"

Tavuğu hırsla ısırırken ona bakıyordum. Sakince başını salladı. "Bu senaryodaki her şey çok saçma ve bir şekilde gerçek."

"Aynen öyle," diye mırıldandım ağzım dolu doluyken. "Şimdi işin yoksa bileti bul, uçağa bin, tanınmamaya çalış... Onu da nasıl yapacaksak? Bulacağız bir yolunu."

Sonra dünyamın tepetaklak olmasından söz etmiyormuşum gibi iştahla tavuğu ısırmaya devam ettim.

"Nasıl olmuş?"

Polat, kanadın birini daha ağzına götürmeden önce beni yokladı, bakışlarını üzerimde hissetmeme rağmen tabağıma eğildim ve çıplak ellerimle tuttuğum tavuğu dişlerimle bir güzel sıyırdım.

"Efsane."

Ağzım dolu dolu mırıldandıktan sonra hemen diğer parçaya uzandım. Yine hayatım boyunca kendimi içinde hayal etmediğim bir an yaşıyordum. Henüz birkaç gündür tanıdığım yabancı bir adamla, yaşadığım şehirde var olduğunu bile bilmediğim ücra bir semtteki küçük pansiyonun çatı katında, insanlar tarafından görülmemek için ışığını yakmadığım balkondaki küçük taburelere oturmuş, masanın üzerindeki tencereden tavuk kanat yiyorduk.

İşin tuhafı öyle iştahım açılmış hissediyordum ki bildiğim tüm sofra adabını, geride bıraktığım süslü yemek masaları ve parıltılı çatal bıçak takımlarını, havalı olduğunu düşündüğüm ve yerken ayılıp bayıldığım yabancı kültürlerin tatlarını aramıyordum.

Elimi yeniden soslu kanata daldırırken Polat yardım etti. "Şurasından tut."

Söylediği şekilde tuttuktan sonra yeniden dudaklarıma götürdüm bol soslu kanadı yemeye başladım. Birkaç gün öncesine kadar diyet sandviçini yerken diyetisyenimin neler söyleyeceğini hesaplayan ben şimdi ödem yapacağını bildiğim turşuyu keyifle ağzıma atarken dünya yansa umursamayacağım bir seviyeye gelmiştim.

"Kimin tarifi bu?"

"Benim," dedi Polat tek lokmada bir kanadı gömerken. "Aşağıda Burhan amcanın mutfağında pişirdim, geldikçe yaparım. O da sever."

"Yanımıza neden gelmedi?" diye sorarken sosa bulanmış parmaklarımı yalıyordum.

Dışarıdan nasıl göründüğümü düşünmeyi es geçeli çok olmuştu.

Bir Papatya ŞarkısıWhere stories live. Discover now