35,
Asaf ve Kar.
Siyah önü dekolteli bir elbise giymiştim, saçlarım kısa olduğu için düzleştirmiş, kıyafetime uygunsa makyaj yapmıştım. Parfüm sıkarak uzun aynadan kendime baktım.Berbat olan hayatım daha fazla berbatlaşmadan günü bitirmek istiyordum, eve bir misafir geliyordu. Açıkçası mafya olduğundan bile şüphe duymuştum. Çünkü bana göre evde var olan herkes deliydi ve artık ben de buna dahildim.
Çalınan kapıyla gözlerimi oraya çevirdim, siyah saçlı kız bana bakıp gülümsedi. Aşağı inmem gerektiği mesajıydı bu. Başımı sallayıp kıza karşılık verdim.
Kız odadan çıktıktan sonra bende çıkıp masanın etrafında duran sandalyeye oturdum. Şimdi Asaf'ı ve misafirleri bekleme zamanıydı.
Ben duştayken Asaf'ın, *bir süre yokum, Bade'ye iyi bak* , deyişini duymuştum. O an sessizlik olduğu için Asaf beni merak etmiş ve hızlıca banyoya girmişti.
Ben ise o an ki şaşkınlığımla sadece hıçkırık tutan dudaklarımı kapatabilmiştim. Tabi maske takan Asaf'ın büyük gülüşünü buna rağmen görebilmiştim.
"Asaf, senin evinde ilk kez ağırlanıyorum."
Kapının oradan gelen ses ile başımı o yöne çevirdim. Asaf bana bakarken bir anda büyük olan göğüssü kalktı. Bu beni böyle gördüğünden mi yoksa heyecanından kaynaklı mıydı, bilemiyorum...
"Ne demek Akif Bey." Bakışları yanında ki Akif Beye kayarken, kaşlarını çattı ve bakışlarını sadece bana yöneltti. Onu izlerken sadece yutkunabildim.
Her yerde bana olan ilgisini itinayla belli ediyordu, onlardan biriside şu an ki bana olan bakışlarıydı.
"Bade." Aldığım nefesi tüm vücudumda hissederken o elini belime sarmalamıştı bile. Benim gibi kalp atışları hızlı atıyordu, bakışlarım onun gözlerime odaklanırken maskenin altından gülümsedi ve yanağıma yaklaştı. Ve kulaklarıma bir ritim edasıyla fısıldadı.
"Sakin ol küçük hanım, sadece rol yapacağız. Ama unutma, ben seni seviyorum ve bu yalan değil."
Sesi kulaklarımda tüğ gibi hafiflerken uzaklaştığında gözlerimiz kesişti. Var olmadığını düşündüğüm dilimi tekrardan yuttum ve sadece başımı sallayabildim.
Kendisini çeki düzen vererek bana baktı ve oturacağım yeri çekip, oturmamı sağladı. Sağ tarafıma geçerek o da oturdu.
"Gerçekten güzel bir tarzın varmış Aslanım." Adam bizi izlerken karşımızda ki sandalyeye oturmuştu bile. "Ne demek Akif Bey."