Karanlık ruhtan aldığım parlak küreyi, siyah bir kutunun içine koymuştum.
Bu küre; yaşayamadığım hayatın süresini içeriyor, sonuç olarak Tanrıça olduğum hayatta olması gerekenden erken öldüm.
Kutunun içinden çıkardığım küreye dikkatle baktım.
Sonunda Charles'ın annesini hayata geri döndürebilmek için bir şansım var.
Ve bu şansı çok iyi kullanacağım!
Yeni Mutlak Güç, Dünya'yı yönetme işine başlayalı çok olmadı.
Yine de onu buraya çağırmam gerekiyor çünkü onun yardımına ihtiyacım var.
Ellerimi birleştirdim ve gözlerimi kapattım.
Çok içten ona seslenirsem beni duyacaktır değil mi?
O kadar iyilik yaptık bir zahmet yardım etsin yani!
Lütfen Mutlak Güç; bir kerelik de olsa yanıma gel, sadece küçük bir şey isteyeceğim!
Mavi ve büyük bir ışık parçası gördüm, bu sayede Mutlak Güç'ün geldiğini anlamıştım.
Işık parçası daha düzgün bir hâle geldi ve Mutlak Güç'ün bedeni ortaya çıktı.
Kollarını birleştirmiş bir şekilde karşımda duran Mutlak Güç'e gülümsüyordum.
Mutlak Güç somurttu. "Artık dengeyi bozmamak için Dünya'ya gelmemeliyim, seni kıramadım ve geldim ama bu tek seferlik!"
Hızla gittim ve Mutlak Güç'e sarıldım. "Sen harikasın!!!"
O da bana sarıldı. "Teşekkür ederim ama şimdi işimize dönelim, fazla zamanım yok."
Mutlak Güç'ten uzaklaştım ve mezarlığa bir bakış attım. "Ne istediğimi çoktan biliyorsundur zaten."
Henry'nin bilgi yeteneği artık Mutlak Güç'te olduğu için çok mutluyum.
Şu an çokbilmişlik taslayamıyor o şeytan, ne güzel.
Tabii bizim de kutsal güçlerimiz gitti ama sorun değil, artık Mutlak Güç'ün kutsamasına sahibiz.
Demek istediğim, ŞİMDİ BEN DE BÜYÜ YAPABİLİYORUM!!
Sonunda be, sonunda!!!
Mutlak Güç mezarlıkta ilerlemeye başladı ve belirli bir mezarın önüne gelince durdu.
"Aisha Exeter'in bedenini yeniden oluşturmamı istiyorsun değil mi? Sonrasında da yaşam küreni kullanarak onu hayata döndürmeye çalışacaksın."
Mutlak Güç'ün yanında yerimi alınca büyük bir heyecanla konuştum. "Sence işe yarar mı?"
Bana döndü ve ciddi bir tavırla cevap verdi. "Bu kadının ruhu halâ bu dünyada geziniyor, yani kesinlikle işe yarayacak."
Mutlulukla mezara baktım. "Bunca zamandır onu hayata döndürmem için bekliyordu demek ki."
Ve Mutlak Güç'e bakarak sordum. "Öyleyse, bu kadının bedenini yeniden oluşturacak mısın? Tahminimce geriye sadece kemikleri kalmıştır çünkü."
(Mutlak Güç) "Eğer onu yeniden hayata döndürmemi isteseydin kabul etmezdim, çünkü bu uymam gereken kurallara aykırı olurdu. Ama sadece bedenini yaratmamı istiyorsun, yani yapmamda bir sakınca olmaz."
Rahatlamış bir hâle büründüm, artık hiçbir sorun kalmadı.
"Heather, neden buradasın?"
YA AMA YETER YA!!!!!!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!
FantasyPopüler ve yetenekli bir yazardım. Ama bu, en başından beri mükemmel yazdığım anlamına gelmiyordu. Yazdığım ilk roman "Tanrıça'nın Çiçeği" en kötü eserimdi. Acemice yazdığım bu kitabın kötü kadını mı oldum?! Herkesin nefret ettiği bir kişi olarak ya...