Feride ile bakıştıktan sonra Feride ile olana konuşmalarıma girip yazmaya başladığımda o da telefonunu eline aldı.
Esmer Bombam: NE HALT EDECEĞİZ ŞİMDİ?
Esmer Bombam: ÇOK FENA SIÇTIK.
Abisine Yandığım: BİLİYORUM.
Abisine Yandığım: Sakin ol. Ben halledeceğim.
Telefonlarımızı masanın üstüne koyduğumuzda Feride vakit kaybetmeden konuşmaya başladı.
" Annecim, Ahu Teyzecim malum sabahtan beri yemek yapıp durduk. Gördüğünüz üzeri de çok şıkız. Biz de diyoruz ki gidip biraz gezip alışveriş yapalım. Hem abim sağ olsun işin büyük kısmını halletti. Biz de kalan şeyleri alalım diyoruz. Hem bir hafta kaldı ya. Bir de Ankara'dayız. Trafik falan. Olur mu?" Annemle Ceylin Teyze bakıştıktan sonra kararsız gibilerdi.
" Abin bıraksın o zaman sizi gideceğiniz yere." Olmaz. Olamaz. Zaten biz ondan kaçıyoruz kaynanacım ya. Hemen atladım.
" Gerek yok. Fatih yeni geldi zaten. Yorgundur biz kendimiz gideriz." Annem hemen araya girdi.
" Madem öyle peki o zaman bari gelirken haber verin alsınlar." Feride geçiştirmek için başını sallayıp konuştu.
" Sen hiç merak etme Ahu Teyze. Ararız biz abimi. Cesur kalk odadan iki çanta kap gel aslanım hadi."
Cesur yukarı çıkarken annelerimiz bize kendi kartlarını verdiler. Annelerimiz mimardı ve aynı iş yerinde çalışıyorlardı ama izin günleri farklıydı. Annem bugün Ceylin Teyze ise yarın izinliydi. Babalarımız ise yurt dışında doktorluk yaptığından yılda beş kere ancak görüşüyorduk.
Ayakkabılarımızı hızlı hızlı giyerken annemler masayı topluyor Kaan ile Fatih de bizi izliyordu. Belli ki bizim çıkmamızı bekliyorlardı.
" Cesur!" Bağırdığım zaman Cesur koşarak geldi ve çantaları uzattı. Çantaları kapıp hemen çıktığımızda adeta koşuyorduk. Kartlarımızı ve telefonlarımızı çantaya atıp hızlandık arkamızdan bize sesleniyorlardı. Önümüze gelen ilk dolmuşu durdurup bindikten sonra paraları verip oturduk. Rahat bir nefes verdiğimde konuşmaya başladım.
" Nereye kadar kaçacağım? Anladı ben olduğumu."
" Çok şükür anladı. Biz de teknik olarak bunu istiyorduk zaten."
" Evet, doğru." Telefonuma gelen bildirim sesiyle korkarak elime alıp açtım. Korktuğum başıma gelmişti.
Aşk Adamımm: Nereye kadar kaçacaksın?
Aşk Adamımm: Sonunda konuşacağız bu konuyu biliyorsun değil mi.
Feride'ye bakıp sustum. Nefes verip bana baktı ve sırıttı.
"Aslan kafese geldi. Cevap yazma. Görüldü at, kudursun." Kafamı sallayıp telefonumu kapattım ve aklıma gelen şeyle Feride'ye döndüm. " Şimdi de sen dökül bakalım neler karıştırıyorsun?"
Bana baktı ve iç geçirdi ve dudaklarında bir gülümsemeyle konuşmaya başladı. Bu hiç iyi değildi işte." Kaan'ı yaklaşık 2 haftadır tanıyorum. Onu ilk gördüğümde başladı anlamsız duygularım. Sana anlatacağım zamanı gelince dediğim günde abimin şirketine ziyarete gitmiştim. Ama öğrendim ki abim çoktan çıkmış. Kaan'ı gördüm. Neyse biraz sohbet ettik falan ama kalbim güm güm atıyor böyle. Neyse beni eve bırakmayı teklif etti. Bende kabul ettim. Yolda giderken de ev baktığını söyledi biliyorsun o zaman bizim karşımızdakiler evi boşaltıyordu ve yeni ev sahipleri arıyorlardı. Ben de bahsettim oradan. Çok sevindi. Hem beni bıraktı hem de evi almış oldu. Taşınması iki haftayı buldu işte öyle tanıştık." Kaşlarım havaya kalkarken sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKADAŞIMIN ABİSİ (Yarı texting)
Teen FictionAbim yok ama arkadaşım var. Ve tahmin edin onun da neyi var? Tabi ki de abisi. Klasik abimin arkadaşı klişelerinden sıkıldıysanınız içeri gelin.