KUZEY & YILDIZ KUŞU

28 1 0
                                    

''Şuna bak dedi.''Deniz, kafasıyla alp'i işaret ederek yine dalmış ,gökyüzüne bakıyor .''Rahat bırak çocuğu''dedim. Deniz, ''acaba ne düşünüyor'' Can, ''seni düşünüyor olabilir mi ? '' Deniz, hemen atladı; ''belki senin  gibi bir solucan deliğinde kaybolmak üzeridir''. ''Ahh... yine mi şu konu ''Can aramızda' ki en zeki arkadaşımızdı ve simetri hastalığı ile bilinirdi yani Denizin, tam tersiydi. 6. sınıfta fen dersin de sınıfa uzayda ki solucan deliğini kanıtlamak amaçlı annesine bir kostüm bile diktirmiş, hatta bunu sınıf'ta giyerek gelmişti.Denizin gülmekten altına işediğine kesinlikle emindim.Deniz aramızda ki en komik ve tam anlamıyla en beceriksiz ve sakar arkadaşımızdı.Ama olmasaydı bu grubun da neşesi asla olmadı.Bu arada  Onun hakkında konuştuğumuzdan bir haber olan Alp, iki haftadır süpermarkette çalışan Helen nin  dikkatini çekmek için her gün süpermarkete gidiyor ve bizleri de peşinden sürüklüyordu. ben gündüzleri çalıştığım için akşamları da  beni  apar topar de sürüklüyordu ve alpin sürekli onu görmek için bu kadar istekli olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. ve o akşam heleni playstation Final Fantasy XVI oyunu için 4. kişi olarak çağırmıştı ki bu onun asla yapmayacağı bir şeydi.her pazar canlara yaptığımız bu oyun geleneğine asla kimseyi almayacağımıza dair birbirimize söz vermiştik. omzuma elini koyarak aş artık dostum , orta okulda değiliz...

Alp, resmen canların salonundaki boydan  boya yapılmış pencereden hala gökyüzüne bakıyordu.Aslında düşündüğüm de neden yola değil de gökyüzüne bakıyordu? Bu bana mantıksız gelmişti..o an yüksek sesle bağırdı Alp işte..işte geliyor.

Deniz bu anı beklermişçesine ''thinking out loud'' şarkısını son ses telefonun dan açtı. Kapıya doğru ilerleyen Alp ,Denizin ensesine şaplak atarak ''kapat şunu''dedi. Deniz , işte kollarını iki yana açmış sanki büyük bir sorunu çözmüşçesine ''sen , sonra da sizler aşktan ne anlarsınız ki? '' Can ile Denizin bu hareketlerine kahkahalar atarken Alp den uyarı gecikmedi. ''Sessiz olun aptallar''. Boğazını temizledikten sonra kapıyı açtı o an hepimiz dona kalmıştık;  helen o kadar göz alıcı görünüyordu ki gece kadar siyah saçları, ay kadar beyaz teni, okyanuslar kadar derin mavi gözleri vardı. Gözlerim Alp'e kaydı hiç büyülenmiş ve şaşkın bir ifade bulunmuyor üstelik oldukça sakin görünüyordu. Onda bir gariplik var diye geçirdim içimden. ben salon koltuğunda düşüncelere dalmışken, Can merdivenlerden bana seslendi ''gelmiyor musun yukarı..''

Onu sinirlendirmek için'' geliyorum solucan deliği'' diyerek kahkaha attım ve ayağında ki terliği kafamda hissetmem bir oldu.'' buna ne gerek vardı dedim..'' Can , genellikle lüks evinde tek başına yaşıyordu.Babası ve annesi üç yıl önce boşanmıştı.Annesi sevgilisiyle kaçınca, babası hemen boşanma davasını açmıştı.Can bunun suçunun babasının olduğunu düşünüyordu.haklıydı da ailesini hep yalnız bırakmış, şu an da olduğu gibi , ama artık tüm bu olan bitenleri umursamıyordu ya da bize öyle görünmek istiyordu.Final Fantasy XVI oyununa başladığımızın ilk dakikalarından beri Helen bana sürekli sorular soruyordu. Sanki arkadaşlarımın bile bilmediği sırlarımı bilmiyorcasına sorulardı bunlar. her soru tüylerimi ürpertiyordu. içimden bunu nasıl bilebilir diye geçiriyordum ki  başlayalı bir saat bile olmamıştı ki yaz için girdiğim veterinerlik kliniğinin alarm sistemi telefonum da çalmaya başladı. arkadaşlarım oyunu bırakmış bana bakıyorlardı, Helen ''tam zamanın da gibi'' bir şey fısıldadı. telefon alarmı tekrar çalmaya başlayınca gitmeliyim çocuklar dedim.

Can ;''Kesin yine şu siyah tekir kedidir. açıkmış ya da susamış olmalı ve kapıya pençeliyordur.'' ''Duyduğum en kötü teori dostum'' dedim. Kedinin pencesiyle çalabilecek bir alarm olabilir mi? Can; ''yüzün de bir tebessüm oluştu.'' ''Ben bir gidip geleyim hemen dönerim arkadaşlar.'' O an hiç beklenmedik bir şey oldu Helen ben de seninle geliyorum.Yüzüm de hayır hayır yüzümüzde anlamsız bir ifade oluştu. deniz ne alaka der demez alp hep birlikte gidelim zaten oyun da sıkmıştı diyerek oyun joystick attırıverdi yere. sakin ol dostum bu en son sürüm dedi can. en son sürümse ne olmuş kapıyı tırmalayan kediden daha önemli olmaz diyerek can nın üzerine yürümeye başladı alp. en iyi arkadaşımın gözlerinde ilk kez bu kadar öfke ve intikam duygusu görüyordum.alp ile anasınıfında tanışmıştık benim cevizli kekimi almaya çalışan çocuğa kocaman bir tükürük fırlatmıştı ve çocuk koşarak öğretmene gitmişti.tabi öğretmenimiz de annelerimizi aramayı ihmal etmemişti.

KUZEY&YILDIZ KUŞUOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz