Gözlerimi açtiğımda güneş ışınlarının gözlerimin içine girmesiyle kolumla siper aldım yorganı kenara itip pencereyi açtım buraya geleli tam bir yıl olmuş ve atalayla anlaşabilmiştim ilk aylar ilginç olaylar yaşasamda sonradan bu durumları güç bela atlatmıştım.
''Kızım kahvaltı hazır bak yine geç kalıcaksın ilk günden!"
Okulumu özlemiştim daha doğrusu atalay'ı onu içimde o kadar büyütmüşum ki o olmasa mutlu olamazmışım gibi geliyor kafamda ki düşünceleri savurup "Geliyorum annelerin en güzeli!"
Diyip koşarak aşağıya indim ,
Anneme gülerek yanına kocaman sulu bir öpücük bıraktım.
"Bu ne neşe kızım? Yüzunde güller açıyor"
Dudağımı ısırıp anneme mahcup bir gülümseme yolladım.
"Ah! Be kızım senin aklın hala ondamı"
"Anne!!"
Dedim yapmacık bir kızmayla sonra gülüp masaya oturmadan bir dilim ekmeğe reçel sürüp üst kat'a çıktım
"Hiç vazgeçmiceksin dimi bu alışkanlıklardan?"
" Hayır" dedim gülüşlerimin arasından.Dolabımdan mini yırtık şortumla üzerine salaş bir tişort aldım altına dize kadar uzanan çoraplarımı çıkarıp duşa girdim.
Güzel bir duşun ardından aynanın karşısına geçip eyelinerimi sürmeye çalıştım iki tarafın eşit olması için kendimi yırtıyordum resmen.
Aynanın önünden kalkıp parfümumü çıkarıp bir iki defa sıktım tabıkıde parfümümü üstüme boşaltmicaktım (!).
''Anne ben çıkıyorum'' diye seslenirkende vesliyerden çantamı alıp kapıya doğru gidiyordum ki
''Kızım''deyişini duydum annemin genellikle Amerikan dizilerinde kötü birşeler olurdu.Ama ben birşey yapmamıştım neyse kendime fazla ekşın yapmayı bırakıp arkamı döndüm anneme doğru.
''Efendim''
''Cüzdanını unutmuşsun tatlım''
''Ay unutmuşmuyum sultanım'' diyip yanaklarını mıncırdım suratını buruşturup siyah ve haki yeşili olan cüzdanımı elinden aldım.
''Görüşürüz dikkatlı ol kızım!''
''Tamam anne'' diyerek homurdandım.Bu aralar tecavüz olayları çok fazla artmıştı bu ülkede kız olarak yaşamayı suç olarak görüyordum artık.Ben bu ülkede sokaklarda çıplak bile gezsem senin bana tecavüz etmeye hakkın yok.Bir kere yanlış düşünen farklı zihniyette olan bir topluluğun içindeyiz .Susmamamız lazım.Kendi kendime konuşmayı bırakıp gelen otobüse bindim.Tamam zengin olabilirdim ama taksiye de para veremezdim yani iç sesime sürtük bir konuşma yapıcaktım ki! yanım da oturan çocuğun bora olduğunu fark edene kadar.
Senin burda ne işin var be çocuk.Sapıkmısın olum sen hı? benden ne istiyon ay allahım ben senin yanına nasıl otururum.En iyisi kalkim ben daha beni grmedi nasıl olsa deyip tam kalkıcakken kolumda bir el hissettim bende sahte bir gülümsemeyle dişlerimi göstererek ''Aaa bora senmiydin,bende tamda şimdi iniyordum kusura bakma canım ya defterlerimi evde unutmuşumda''
''Ben pek sanmıyorum''
Tam neyi dicekken çantamın fermarını açık olduğunu ve içinde tonlarca defterimin olduğunu farkettim.
''Dünya,otur ve dinle lütfen'' diyerek ciddi şekilde bana baktığını farkettim sapık herif sizofren! insallah beynini orangutanlar kemirir.Amin.
''Peki'' dedim sinirime dokunmuşcasına ki dokundu bok gibi sinirlendim işte.
''Öncelikle özürdilerim ve şu an sapık olduğumu düşünüyorsundur ama öyle biri değilim seni seviyorum tamam kızlarla samimi olabilirim ama ben hala daha yani şu ana kadar hiç bir kızla yatmadım'' demezmi.Nah yatmadın lan.Gördüm sizi.İçimdeki sese shut up! diye seslendim.
''O gece seni gördüm''
''O gece melikeyle hiç birşey olmadı birden beni öpmeye başladı ve o sırada sen geldin biz yatmadık''
''Ben melike'nin sabah ağladığını görünce sandım ki''
''Öyle değil işte'' diyerek kulaklıklarını takıp oturduğu yerden kalktı.
''Nereye''
''Okula geldik''
''Okula gel-dik???'' derken .Ne yani bizim okulamı yazıldın şimdi.Ağzımı gergadan gibi açmış ona bakıyordum.
''Bu kadar şaşırıcak ne var yani?''
''Hiç'' diyip ötöbüsten indim aslında şöför bey sinirlenmeseydi inmeyi bile unuturdum şaşkınlığımdan.
Otobüsten inip okulun bahçesine girdim kokusunu içine çekip nasıl özlemişim diye iç geçirdim tabikide okulu değil arkadaşlarımı özlemiştim.Tamam atalayıda özlemiş olabilirim.Bekle beni pltonik aşkım.
Etrafıma bakınıp birilerini bulim derken biri buldu beni sanırım gözlerimi kapatan ellere dokunup ''Hüseyin!!!'' diye bağırıp ellerini indirip sımsıkı sarıldım nasılda özlemişim sıpayı!.
''Boğuldum yavaş gel''
Kollarımı boynundan çekip yüzümü somurttum .Karşıdan atalayın geldiğini görünce bir gülümseme tuttu.
''Nereye bakıyon sen'' diyip hüseyinde benim olduğum tarafa baktı.
Beni kendisine çevirip ''Yok artık bir yılı oldu unutamadınmı sen''
''Napiyim gönül bu unutamıyorum çok seviyorum''
''Kimi?''.Eyvah atalay.
Arkamı dönüp ne dicem diye düşünürken hüseyin bir şey söyliceğini düşünüp hemen''O bende kalsın'' dedim.
Kolumu tutup ''kimi lan'' demezmi boku yemiştim.Sıçtım ya.
''Söylesene''
''Seni'' diyip arkama bakmadan koştum utancımdan yerin dibine girmiştim resmen ben söylemek istemiyordum ya beni sevmiyorsa? ya benle bundan sonra görüşmek istemesse.Gözlerimde ki yaşı silip sınıfa çıktım sırama oturup PuCca günlük 3 'ü çıkarttım kitaplar beni güldürüyordu hiç de değilse.
Hocanın derse girdiğini farkedip ayağı kalktım o sırada da atalay içeri girip yanıma oturdu.
Ve kulağıma eğilip bir şeyler dedi.
BAYADIR YAZAMIYORDUM KUSURA BAKMAYIN UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR :) MÜLTİ BORA :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUTSUZ VAKA ©
Teen Fiction-Hiç aşık oldunmu? +evet,sence nasıl bu hale gelebildim. -Üzgünüm ama bundan sonra burda kalmak zorundasınız bayan dünya. Diyerek ela gözlerimin içine hüzünlü bir şekilde baktı.Benim hikayem mutlu sonla bitmicekti bir masal da yaşamıyorum her masal...