Ah Patron!

852 9 2
                                    

-"Merhabalar Güliz Hanım. Hoşgeldiniz."
-" Ümit nerede?"
-"Odasında"
-" Tamam çekil önümden"
       Patronumun karısı Güliz Hanım her zamanki üstten bakışlı tavırlarıyla koridorda kıvırtarak yürümeye başlarken patronum Ümit Bey' in bana söylediği son sözler aklıma geldi.
-"Karım bile olsa içeriye alma!"
       Bugün önemli bir gündü. Sektörün yeni iki kadın marka yüzüyle Ümit Bey' in toplantısı vardı ve patron onları bizim şirket için çalışmalarını çok istiyordu. Bu sebeple olsa gerek rahatsız edilmek istemiyordu.
     Ümit Bey'in aklıma gelen sözleriyle birlikte Güliz  Hanım' ın peşinden koşarak bağırdım.
-"Güliz Hanım durun."
   Elimdeki bir kaç dosya yere düşerken koşmaya ve bağırmaya devam ediyordum.
-"Güliz Hanım . Size diyorum."
     Güliz Hanım' da ben bağırdıkça hızlanıyordu sanki. Dosyaları yanından geçtiğim bir şirket çalışanının masasına bırakarak hızımı artırdım ve topuklu ayakkabılarımı yere vura vura yetişmeye çalıştım. Ancak Güliz Hanım' a yetiştiğimde o çoktan Ümit Bey' in odasının olduğu koridoru dönmüştü bile.
    Nefes nefese kalmış bir şekilde arkasında biterken Güliz Hanım da ayak sesimi duymuş olacak ki sert bir şekilde durdu ve hızla arkasına döndü. Kaşlarını çatarak bağırmaya başladı.
-"Eeeh. Ne var be! Ne bağırıyorsun susamış inek gibi?"
     Ondan bu tür tepkilere alışkın olduğum için çok umursamasam da yine de bu biraz ağır olmuştu. Sonuçta patronun sekreteriydim ve karısından bile olsa saygı duyulmayı hak ediyordum. Heyecanla kekeledim.
-"Ee. Şey..."
-" Ne oldu Elif söylesene!"
-"Eee. Şey." Lanet olsun aklıma hiç bir şey gelmiyordu. -"Çay?" Diye çıktı ağzımdan . -"Çay içer misiniz?"
    Güliz bir an duraksayarak şaşkın bakışlarını yüzümde gezdirse de sonra sırıtarak cevap verdi.
-"Kızım aşık mısın sen! Odaya çay getirtemiyor muyum da sen bana çay soruyorsun. İstersem içerim istersem içmem. Sana ne!"
      Güliz tam arkasını dönüp gidecekken tekrar seslendim. Ümit Bey' e mahcup istemiyordum.
-" Ama Güliz Hanım. Çay taze demlendi. Odaya girmeden için de öyle girin."
       Artık sinirlendiği burun deliklerinden belli olan Güliz tekrar bana dönerek çatık kaşlarla bağıracakken Ümit Bey' in odasından bir ses geldi. Daha doğrusu inleme.
-"Ahh! Ümitt!"
      Güliz de ben de aynı anda donakalırken tekrar bir ses daha geldi. Ama bu defa tınısından anlaşılıyordu ki bu ses diğer kadınındı.
-" Ohh! Sen kadınları doyurmayı biliyorusun. Karın çok şanslı olmalı. Sen okşadıkça kendimden geçiyorum resmen."
    Sonra kıkırdamalar ve Ümit Bey' in sesi duyuldu.
-"Siz yeterki hep benle olun. Ben size sonuna kadar böyle hizmet veririm."
    Sonra yine kıkırdamalar. Güliz bana öfkeli bir bakış daha attıktan sonra- sanırım içeride olup biteni benim bildiğimi sanıyordu- hızı adımlarla odaya devam etti. Ben ise arkadan ses çıkarmadan ilerliyordum. Çünkü aklıma gelen şey ise eğer az sonra buradan bir kaç ceset çıkabilirdi. Ancak asıl olay şu ki Ümit Bey' de o kapasite vardı ve aklıma gelen olayın olma ihtimali çok yüksekti. Sonuçta kızlar da mankendi ve çok güzeldi. Ümit Bey' in ilgisini çekmiş olabilirlerdi. Ve ya  bir kaç bin tl paraya belki de farklı işler de yapıyor olabilirlerdi. Ki bu Ümit Bey' in ilk vakası da olmazdı.
-"Ah Ümit Bey." Diyerek içimden hayıflandığım esnada Güliz kapıyı açtı ve donakaldı. O sırada içeriden kızların çığlıkları yükseldi. Ve Ümit Bey' in boğuk sesi.
-"Karıcığım!"

PATRONUN KARISI ( + 18 ) حيث تعيش القصص. اكتشف الآن