1.4

15.4K 253 20
                                    

Sonunda eve geldiğimiz için kiliseye gidip orada sabaha kadar dua edecektim. Fakat bunun için önce üzerimde ki yorgunluğunu ve kıçımda ki lanet ağrıyı yok etmeliydim. Gerçekten sinirli bir Michael ile baş etmek oldukça zordu ve bunu bedenim ağır bir şekilde ödüyordu.

İçeri girip kendimi yüzüstü koltuğa attığımda, bir an da Summer kendini üzerime bıraktı. Anın verdiği acıyla çığlık attım. Canım çok acımıştı, sikeyim.

Summer korkuyla kendini yere bıraktı ve kocaman gözlerle bana baktı. Ve onunla beraber Luke, Calum, Michael, Ashton...

"İyi misin? Ben özür dilerim. Yani hep yaptığım bir şeydi. Ben şey," diyerek Summer, korkuyla beni süzdü. Pekala onu korkutmak istememiştim ve biliyordum ki o da canımı acıtmak istememişti ama yinede canım yanmıştı.

"Bir şeyim yok Sum. Aniden atlayınca, belim acıdı," diyerek bir yalan uydurdum. Başını salladı ve yerden kalkarak Calum'un yanına oturdu. Michael ise ayak ucuma oturup, bacaklarımıda dizlerinin üstüne aldı. Hala kıpırdandığımda biraz acı hissediyordum.

"Annemler -yani hepimizin ailesi- hep birlikte dışarı çıkacaklarmış. Bu yüzden eğer bir şey yapmak istersek yapabilirmişiz. Fakat bu konuda Ash ve Mike'a güvenmemeliymişiz."

"Oh, o nedenmiş küçük hanım?"

"Hadi ama Ash, biliyorsun güvenilmemesi gerekenler lisetesinde en başı sen çekiyorsun ve daha sonra sevgili kuzenim. Yaptıklarını ve geçmişiniz bunlarla dolu."

"Summer haklı Ash. Tek fark ben başımı belaya sokmuyorum," diyerek sırttı Michael. Bunun üzerine herkes kahkaha attığında Ashton sinirle bizi süzüyordu. Summer haklıydı. Ashton saçma sapan işler yapar ve başımızı daima belaya sokardı. Eh, bunuda temizlemek sevgili abim ve Calum'a kalırdı.

"Sadece uyumak istiyorum. Çenenizi kapasanız?" dediğimde şaşkın bakışlar bir kez daha beni buldu. Pekala, bu sözcükleri benden duymak oldukça zordu hatta imkansız. Ama yine de arada bunu istemem garip kaçmamalıydı. "Öyle bakmayın. Şu aptal yüzünden tüm gün bir sürü mide bulandırıcı şeye bindik ve artık kusacak içim bile kalmadı. Midem alt üst oldu. Bu yüzden ne bok yerseniz buna beni karıştırmayın."

"Pekala, içi geçmiş."

"Kapa çeneni, aptal."

"Konuşan sensin."

"Muhattap olmak zorunda bırakanda sen."

"Şunu keser misiniz? Gerçekten, ne zaman anlaşacaksınız?" dediğinde Calumla aynı an da birbirimize bakıp olumsuz anlamda kafa sallayarak aynı an da konuştuk. "Hiç bir zaman."Summer oflayarak göz devirdi ve bize sinirlendiğini hissettiren bakışlarını attı.

"Bir şeyler isteyen?" diyerek ayağı kalktığında Luke, eş zamanlı olarak kapı çaldı. Şuan da Ashton'lardaydık ve bir sürü sürtüğün gelebilme ihtimali olduğundan yerimden dahi kıpırdamadım. Onları kovma onurunu Summer'a devredecektim. Bu mükemmel görevi isteyeceğine adım gibi emindim.

Luke adımlarını kapıya yönlendirdiğinde, diğer herkes susmuş kapıya odaklanmıştı. Benim yattığım yerden kapı görünmediğinden bu girişime girmedim. Meraklı arkadaşlara sahip olmak hiçte harika değildi. Çoğu zaman ise dertti.

İki kişinin adımları yaklaştığında tahmin yürütüyordum. Bu bir sürtük olsa Summer çoktan kovmuştu, Emily buraya gelecek cesareti gösteremezdi ve ailelerimizde yemekte olduğuna göre gelenin kim olduğunu merak etmiştim doğrusu.

Bakışlarımı çocuklara çevirdiğimde, hepsinin kaşları çatılı ve oldukça sinirliydiler. Merakla kaşlarımı kaldırdığımda, adım sesleride durmuştu. Dizlerimin üstüne doğruldum ve Summer'a döndüm. "Neden öyle bakıyorsun Sum?"

"Çünkü ben geldim ve sanırım istenmiyorum?" dediğinde olduğum yerde kaldım. Sikeyim, Henry'nin burada ne işi vardı?




Uh, pekala sanırım kötü bir bölüm oldu. Pek içime inmedi ve üzgünüm Scar, sana bu iğrenç bölüm yerine daha renkli bir bölüm ithaf etmek isterdim *ağlayan surat*



Game ● CliffordHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin