9.

4 3 0
                                    

Eda ile Rıza amcaya gülmekten yanaklarım acımıştı.

"Rıza amca inat etme ! Daha şık duruyor!"

"İstemiyorum! Ben rahat edemedim onunla!" Kravatı Eda bağlıyor Rıza amca çıkarıyordu. Atışmaları o kadar komikti ki misafirleri bile unutmuş kahkahalara boğulmuştum. Misafir diyorum ama hala gelmemişlerdi.

Rıza amcaya iki gün önce sevdiğim birinin olduğunu ve beni istemeye geleceklerini söyledim. Zaten dün Korel ile tanışmıştı. Bugün ise hem aileler tanışacak hem de isteme olacaktı.

Böyle boş şeylerle oyalanmaktan nefret ediyorum ama işte Fatih bey adet diye tutturmuştu bir kere.!

Zilin sesiyle ayağa kalktım.

Hep beraber kapıya ilerledik ve sırayla peş peşe dizilip hazır ola geçtik. Bu duruma gülmek  istesem de şimdilik gülmedim. Saçma bir durumun içindeydim...

Kapıyı çok beklemeden açıp kenara çekildim. Önce Efe   ardından Fatih bey onun ardından da Korel girdi. Diğerleri hoş geldin faslına daldığı için biz Korel ile arkada kalmıştık.

"Hoş geldin."

"Hoş buldum." Buz kütlesi! Bakışları, sesi, duruşu adeta buz kütlesini anımsatıyordu. Böyle yaparsa kimse bizim aşık olduğumuza inanmazdı.

Korel'e yaklaştım ve topuklularıma rağmen yetişemediğim için biraz daha uzanıp kulağına yetiştim.

"Bakışlarını biraz yumuşatır mısın? Oyunumuzu bozacaksın!" Fısıldarken arada nefes alıp kokusunun ciğerlerime işlemesine izin verdim. Ne yapayım çok güzel kokuyordu. Ben erkek kokularına bayılırım bir kere!

Korel başını eğip bana baktığında yakınlığımızı yeni fark edip bir adım geriye çekildim.

Kabaca elinde ki çiçeği elime bırakıp içeriye geçti. Ya sabır, ya sabır...

Herkes rastgele bir yere oturmuştu. En son içeriye ben girip Yaman'ımın yanına oturdum.

Fatih bey ve Rıza amca sohbete başlamışlardı bile.

Omzumda ki baskıyla başımı sağıma çevirdim. Yaman kulağıma yaklaştı.

"Bak bak babama bak! Ben evlensem bu kadar heyecanlanmaz!" Yaman'ın söylediğine gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Bende Yaman'ın kulağına uzandım.

"Çünkü beni daha çok seviyor." Sözlerimle kaşlarını çatıp yavaşça beni omzuyla iteledi. Çocuk gibi!

Çaktırmadan Yaman'a sırıtırken bir çift gözün üzerimdeki delici bakışlarını hissettim.

Kaşları her zaman ki gibi çatık bana bakıyordu.

Hayır yani sanki ben bu adamı silah zoruyla evlendirmeye zorlamışım gibi! Surata bak!

"Liya kahveleri hazırla kızım." Filtre kahve mi? Şaka şaka!

Rıza amcayı başımla onaylayıp yerimden kalktım.

"Kahveleri nasıl alırsınız?"

Önce Fatih beye baktım.
"Orta." Bakışlarımı Efe'ye çevirdiğimde sevecenlikle gülümsedi.
"Şekerli." En son Korel'e döndüm. Çatık kaşlarının altında ki keskin bakışları zaten üstümdeydi.

"Sade." Hiç şaşırmadım sade içmesine.

Bizimkilerin nasıl içtiğini bildiğim için mutfağa geçtim. Tabi peşimden Eda fısıldayarak geldi hemen.

"Bu adam bizi öldürecek gibi bakıyor." Korel'den bahsediyor olmalıydı. Sessizce güldüm.

"Kız gerçek olmasa da bu çekilecek gibi değil." Gür bir kahkaha atacakken kendimi son anda tuttum.

RUH-U REVANWhere stories live. Discover now