Sadece bir bomba

24 10 7
                                    

03:20
Ve bir bomba sesi.
Sadece bir bombanın hayatımı böylesine değiştireceğini nerden bilebilirdim ki ? "ANNE!" Diye bağırdım yataktan kalkarken daha ne olduğunu bile anlamamıştım."Abla ne oluyor? Bu ses ne? Korkuyorum."
"Bilmiyorum Vladimir,bilmiyorum kardeşim!"
"Tanrım çocuklarımı koru."dua ederek yanımıza geldi babam. Arkasından annem de göründü." Ne oluyor anne bu ses ne?" dedim ama annem bu olanların ne olduğuyla ilgili hiç bir şey bilmediğini belirten bir bakış attı bana.Hemen masamın üzerindeki telefonumu aldım ve internete girdim gördüğüm şeyle şoka uğradım. O an korku bütün bedenimi ele geçirdi. Buraya kadarmış
Dedim içimden. Bir daha hiç bir zaman mutlu olamayacağım. "Rodya gel dışarı çıkmalıyız." babam beni tuttuğu gibi dışarı çıkardı ardından annem,Vladimir ve kendisi de çıktı. Dışarı neden çıktığımızı bilmiyorum ama sanarım bunu akıl eden bir tek biz değilmişiz. Bütün mahalle korkup dışarı çıkmıştı. Herkes sesin yönüne bakıyor ve bunu yaparkende ne olduğuna dair tahminlerde bulunuyorlardı. Annem ve babam bizi hemen yanlarına çektiler ve eve gitmenin güvenli olup olmayacağı hakkında konuşmaya başladılar hayır. Korkuyorum o eve giremem. Birden telefonuma gelen bildirim sesi ile irkildim çevreme baktığımda bu mesajın herkese geldiğini fark ettim. Hemen telefonumu alıp mesajı kontrol ettim:
"Sevgili Rusya halkı,
Maalesef ülkemizde bir saldırı gerçekleşti. Ekipler hemen bombanın atıldığı yere doğru yol alıyor. Bombanın atıldığı bölgede olan vatandaşlarımızın acil bir şekilde orayı terk etmeleri gerekmektedir."
"Polina, sen eve çıkıp biraz yiyecek,su ve giysi hazırla. Ben arabayı hazırlayıp geliyorum. Geminin olduğu yere gideceğiz." Annem hiç oyalanmadan eve girdi. Şimdi bütün taşlar yerine oturuyordu. Rusya'ya adını bile bilmediğim bir ülke bomba atmıştı ve bu bomba bizim yakınlarımıza atılmış olmalı ki ses çok yüksek gelmişti. Babam ise bir bombanın daha buraya atılma ihtimalinden dolayı bizi kendi gemisine götürüp bu olayların biteceği zamana kadar  bizi orada tutmayı düşünüyordu. Annem hemen elindeki iki valizi arabamızın bagajına yerleştirdi. Ben ve Vladimir arka koltuğa annem ise babamın yanına oturduk ve babam arabayı limana doğru sürmeye başladı. Limana  geldiğimizde babam arabayı durdurdu ve bagajdaki valizleri alarak anneme yardım etti. Annem benim ve kardeşimin elini sıkı sıkı tutarak babamın peşinden, gemiye doğru yürümeye başladı. Sonunda gemiye geldiğimizde babamın da yardımıyla güverteye çıktık oradan da merdivenleri inerek alt kattaki erzak bölümüne geçtik."Bir süre burada kalacaksınız çocuklar. En azından olaylar bitene kadar... Polinia yatabiliceğiniz bir yer hazırlayabilir misin?"
"Hazırlarım hazırlamasına ama sen nereye Adrian?"
Ne babam da mı gidiyordu? onu bu kadar çabuk kaybedemem." Dışarda olup bitenleri bilmem gerekiyor bu gemide en fazla bir hafta kalabilirsiniz ayrıca kalıcak bir yerde ararım."
"Tamam hayatım çok dikkat et telefonun açık kalsın"
Babam telefonunun sesini açmak için elini cebine uzattı ama bulamadı bir süre sonra yüzüne bir şey hatırlamış gibi bir ifade takındı. " Ah,doğru telefonum evde kaldı. Hemen eve gidip telefonumu alayım seninkini de getiririm polina." Babam yanaklarımıza birer öpücük kondurduktan sonra gemiden inmek için dışarıya çıktı. Bu sırada annem valizleri açıp yerleştirebileceği yerler arıyordu bende ona yardım etmek için yanına gittiğimde erzak kısmının boş olduğunu gördüm. "Anne,yiyecek bir şeyler aldın mı yanına ?" Diye sordum. "Evet bir-iki haftalığına yetecek bir şeyler var yanımızda merak etme."

Not: biliyorum uzun zamandır yazmıyorum ama maalesef çok yoğunum en kısa zamanda devam edeceğim. Sizi seviyorum 🫶🏻🫶🏻🫶🏻

Bölüm devamı...
En azından bu iyi bir şeydi. Annem yataklarımızı hazırladığında yatmamız için bizi çağırdı. Açıkçası uykudan gözlerimi açamıyordum ama babam uyanıkken benim yatmama vicdanım el vermiyordu. Ben ve Vladimir yatağa girdik annem bize sevimli bir masal anlattı. Ve göz kapaklarım ağırlaştı. Tıpkı bu gece her şey yaşanmadan önce olduğu gibi...
——————————^^^^^^^^^——————————
Sabah kalktığımda annem bize yerde bir sofra hazırlamıştı. Bu sabah, her sabah olduğu gibi kuş sesleri ile uyanmamıştım.Ah, sanırım bu benim çok zoruma gidiyor. "Günaydın anne." Annem uzun bir süre önce uyandığını belli eden gözlerle bana baktı."Sana da kızım."
"Hiç gelişme var mı?"
"Bilmiyorum ki. Babam geldi mi?"
"Sahi,nerde acaba? Başına bir şey gelmemiştir umarım." Vladimir yatağında hala mışıl mışıl uyuyordu. Acaba bu rahatlığı uzun sürücek miydi?
Vladimir'ide kaldırp sofraya oturduk. Yemeğimizin kalması güzel bir şeydi. en azından şu anlık. Kahvaltı bittikten sonra anneme bir süre burda kalacağımızdan dolayı bazı şeyleri yerine koymada yardım ettim. Sonra telefondan haberlere bakmak içim oturdum. Vladimir yanımda tableti ile oymarken annem de bu sırada kitap okuyordu. İnternete girdiğimde,her sitede bu savaş girişiminden söz ediyorlardı.Birden bir başlık dikkatimi çekti."Bombadan dolayı hayatını kaybeden 6 kişinin ismi." Hemen siteye girdim ve hızlı hızlı okumaya başladım. Bunu yaparken annemi de çağırdım:
Sevgili Rusya halkı,
Çok üzülerek dün atılan bombanın aynı yere tekrardan atıldığını söylemek istiyorum.maalesef bu kez 6 can kaybımız var. Ailelerinden umutsuzluğa kapılmamalarını, Tanrıya dua etmelerini istiyorum. Ülkemize karşı gerçekleştirilen bu savaş girişimini en kısa sürede açıklığa kavuşturacağız.işte hayatını kaybeden 6 vatandaşlarımızın isimleri:

Orrel Magomedov
Yakim Petrov
Anna Novikov
Dimitre Andreeva
Robert Aliev

Son ismi okumadan önce donup kaldım "ve" dedim yazının tamamını okumak için:

Adrian İvanova
Bu son ismi söylerken sesim titriyordu. İnanamadığım için bir kaç kez daha okumaya,sesli söylemeye devam ettim. Annem durumun farkına vardığında acı acı çığlık atmaya başladı. "ADRİAN" ben olduğum yerde donup kalmıştım. Birden kahkaha atmaya başladım. Ama bu kahkaham sevinç kahkahası değildi. Bu gülüş ne yapacağını bilemeyen çaresiz,13 yaşındaki bir kız çocuğunun gülüşüydü.

İçimdeki YolWhere stories live. Discover now