-alarm sesi-
alarm sesiyle gözlerimi yavaşça açtım. Dün akşam Uraraka ile sabaha kadar sanaldan konuştuğum için uykusuzdum ama yine de aldırış etmeden yatağımda doğruldum. Her gün saat 7 gibi uyanır, duş alır ve işe gitmek için Uraraka'yı beklerim. Günlük rutinimi tamamlamak için yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerledim. Yaklaşık 10 dakika içinde duşumu aldım ve hemen yatağımın yanındaki üniformayı giyip evden çıktım.
Uraraka ile yakınlardaki "Li mom" adlı kafede çalışıyordum. Uraraka benim en yakın arkadaşlarımdan biri ve aynı sokakta yaşıyoruz, bu yüzden işe gitmek için birbirimizi bekliyoruz ve Uraraka hep geç kalıyor! Ben de artık akşamları Uraraka'nın başka bir işte falan çalıştığını düşünüyorum, ya da benden sakladığı bir sevgilisi var!
"İzuku, burdayım!"
Arkamdan gelen sesin kimden geldiğini bildiğim için arkamı bile dönmeden yürümeye başladım.
"Uraraka yine geç kaldın, bir dahaki sefere seni beklemem bunu bil!"
Göz ucuyla Uraraka'ya baktım, mahçup bir şekilde gözlerini yere eğmiş saçını topluyordu.
"İzuku alarma uyanamıyorum, yoksa geç kalmam biliyosun."
Arkamı döndüm ve kafasına 'hafifçe' vurdum.
"Buna kendin bile inanmadın, eminim!" Diye sitem ettim.
Bana kızgın bir suratla baktı ve dudaklarını araladı.
"Cidden uyanamıyorum ama!"
Ona 'tabi tabi aynen' der gibi baktıktan sonra önüme döndüm.
"Boş konuşmayı bırak ve yürümeye başla
Uraraka, senin yüzünden yine geç kalıcaz!"Uraraka'dan ses gelmeyince dediğim şeyi doğruladığını anladım. Çok fazla yürümedik, çünkü cafe en fazla 10 dakika yürüme mesafesindeydi. Ama Uraraka yüzünden her gün müdür (Aizawa) tarafindan azar işitiyorduk! Cafeye geldiğimizde kapının hemen karşısındaki saate baktım.
[07.45]
15 DAKİKA GECİKMİŞTİK!
Etrafa baktığımda çalışanlardan hiçkimsenin olmadığını fark ettim. Hemen Uraraka'ya döndüm, bana 'bende bilmiyorum' der gibi baktı. Tam o sıra cafe'nin sol taraftaki kapısı açıldı.
Todoroki endişeli bir şekilde etrafına bakınırken bizi görünce sinirli yüz ifadesi biraz da olsa rahatladı.
"izuku ve Uraraka hemen buraya gelin, bugün toplantı vardı unuttunuz mu!"
Uraraka ile aynı anda birbirimize döndük. Dün akşam herşeyi konuşmamıza rağmen ikimizde toplantıyı unutmuştuk.
"Bugün yeni müdür geliyordu, onu bari hatırlıyorsunuzdur dimi?"
Uraraka hemen bana doğru döndü.
"İzuku biz niye onun dedikodusunu yapmayı unuttuk, ne güzel gece boş boş konuşmazdık!"
Uraraka'ya dik dik baktıktan sonra Todoroki'ye dönüp mahçup bir gülücük gönderdim. Todoroki bir baba gibi sağ elini alnına koyup kafasını salladı.
"Cidden sizinle ne yapıcam ben! Geçin içeri müdür kendini tanıtıyor."
Todoroki kapıyı sertçe kapattıktan sonra Uraraka ile bakışmaya devam ettik. Uraraka bir anda kolumdaki çantayı alıp bana dil çıkarttı. Çantayı almasının şokunu yaşarken bir anda Todoroki'nin girdiği kapıdan girdi. O odaya hiç girmediğim için içeride ne olduğunu bilmiyodum ama yinede çantamı almak için koşarak içeri girdim. Kapıyı açtığım andan iki yol çıktı, sol tarafa dönüp koşmaya başladım. Koridorun sonunda bir kapı vardı, hemen elimi kapının koluna koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kacchan's Sweet Broccoli
Fanfictionbakugou x izuku boy x boy Bkdk gay ship if you don't like, please don't report!