1. Bölüm

17 0 0
                                    


Sen de olmazsan eğer
Batar artık bu gemi

***

Annem; Ada, eve erken gel. Senle konuşacaklarımız var.

Hayat mıydı adaletsiz olan ben miydim şansız olan. Küçüklüğümden beri aile sevgisizliği ile büyüdüm. Ailemle aram iyi olsun diye çabalarken, her şey daha kötüye gitti. Erkeklerin veya kızların istediği yüze sahip biriydim, insanlar sadece dış görünüşe bakar. İçinde ne fırtınalar kopuyorlardı hiç anlamaz, bilmezler.Galiba bencildim, annemin söylediği gibi.  18 yıllık hayatımda, bir kere bile olsun annemin annelik yaptıgını hatırlamıyorum. Bunlar tek benim için geçerli değildi. Abimde aynısını yaşardı. Bir yıl önce kaybettmiştim, tek ailemi gözlerimin önünde. Diğerlerine göre çok dalga geçilecek bir şeydi,ama çoğu şeyi bilmiyorlardı. Abim, beni tekrar geri geleceğine dair söz verip terk etmişti. O gittiğinden beri ailesiz büyümüştüm. 1 yıl önce abim sözünü tutmustu ve gelmişti. Yine konuşmaya başlamıştık, Olacaklardan habersizdi.
Babam olacak itde cezaevinde sürünüyordu. Olmaması herkes için daha iyidi. Tek bildiğim bir şey var,ailemden,çevremden yapmacık insanlardan nefret ediyordum. Babam annemi hep üzerdi,annem hep affederdi, ama ben hiç affetmedim. Bazen kendi kendime soruyorum,hiç mi sevgiyi hak etmedim? Acaba insanlar benim kalbimi kırmaktan zevk mi alıyor? Tüm çabalarıma rağmen, her şeyi görmezden gelmeme rağmen, niye hayatım bu kadar kötü? O farklı diye ayrı ilgi göstermek pişmanlıktır,hepsi aynı bok,hepsi aynı orospu çocuğu.
Eve gelmiştim,ama gerçek evimi kaybedeli 1 yıl olmuştu.
Salona girdiğimde,artık alışkın olduğum o manzarayı gördüm. Annem ve yine başka bir adam,
annem bu adamlar sayesinde para kazanıyordu. Bir gün ona benzerim diye çok korkuyordum. Annem,
"Gel müjdeli haberim var"
diyerek başladı cümlesine.
Hızlı adımlarla yanlarındaki koltuğa oturdum,annem sırıtarak konusmaya başladı.
" Seni oğluna istemeyi düşünüyoruz yine iyisin okuyup başımıza bir bok olamazdın git kahve felan yap sonra tekrar yanımıza uğra "
Bu bardağı taşıran son damla olmuştu,bunları nasıl çektiğimi ben de bilmiyorum. Küçükken abimle birbirimize söz vermiştik, ailemizden ne olursa olsun asla vazgeçmeyeceğine dair. O tutmamıştı ama ben tutucaktım,bu yüzden bu sözü asla çiğnemek istemiyorum. Abimden kalan sayılı şeyler vardı, babam sayesinde pek konuşamazdık, Ayağa kalkıp,ilk başta ciddi misin bakışı atarak anneme baktım. Şaka yapar hali yoktu,"ne saçmalıyorsun sen yine" dedim yüksek çıkan sesime engel olamayarak. Yanındaki adam sırıtarak bana bakmaya başladı, aklı sıra gözleriyle taciz etti, alışmıştım artık. Annem, "saçmalıyorum dediklerimi yap ya da olacakları sen düşün"dayanamadan salondan çıkarak mutfağa doğru yürümeye başladım. Bu zamana kadar, anneme sadece bir kere karşılık vermiştim. Onunda sonu kötü bitmişti, Bodrum gibi bir yere götürüp, dövüp aç bırakmış haftalarca orada kalmıştım.
Sadece parka gitmek istediğim için içindi, o zamanlar uyuşturucu almaya yeni başlamıştı. Kahveyi cezveye koyup kaynamasını beklerken,telefonuma bir mesaj geldi.

05** *** ** **
Felsefe ders notlarını atar mısın?

Kimseyle konuşmazdım,sevmezler zorbalarlardı. Numarımı sınıf grubundan bulmuş olabilirdi. Ama neden beni seçmişti? Kendime gelerek yazmay başladım.

Sen kimsin?
Niye yazdın?

Kahvenin köpürdüğünü görünce, 2 tane fincan çıkartıp doldurdum. Doldururken mesaj geliyordu, fincanı tezgaha koyup mesajlara girdim.

05** *** ** **
Akay ben.
En önde oturuyorum.
Kimseyle ilgilenmiyorsun.
Benide tanımazsın.
Yazmak istemezsen anlarım.
————————————————————
Gerçekten tanımıyordum. "Acaba bana niye yazdı?" diye merak ediyordum. Şuan kimseyle konuşucak bir durumda değildim, bu yüzden sohbetin uzamaması için yüz yüze vericektim. İsmini kişilere ekleyip,yazmaya koyuldum.

Yarın veririm.
Evde değilim.

•Akay
Çok Teşekkür ederim iyi akşamlar

Kahveleri alıp salona girdim annem,
Hadi biraz hızlı
Senin kadar uyuşuk birini görmedim ben.
Sehpanın üzerine koyup arkamı dönerek gitecektimki annem,
Bir gel
Ne aldım sana
Evlendıgın zaman daha rahat ulışırsın bana
Sinir krizi geçirmek üzereydim,ama yapacağım pek de bir şey yoktu.
Abime verdiğim sözü tutmasam bile,annemin bana yapacaklarını tahmin etmek istemiyordum.Daha fazla durmak istemeyerek,
elinden alıp salondan çıkarkan, arkamdan "bencil sürtük bencilsin kızım işte."
Odama geçtiğimde zar zor Sim kartını taktım, gerekli herşeyi kurmam yaklaşık 2 saat sürmüştü,iki saatin sonunda yine bir mesaj geldi.

•Akay
Yine rahatsız ettim kusura bakma şu sınavlar bitine kadar bir süreliğine senin yanına oturabilir miyim?

Beni kullanıyordu bu apaçık belliydi,çıkarcı insanlardan nefret ediyordum.

Direk seni kullanıyorum desene şuna bunu kabul edeceğimi mi düşünüyorsun?

Akay
Mecbur olmasam yazmam sana ama bu durumlarda ailem katı hadi işte oturayım

Aile herseyi etkiliyordu, çabalayıp yapamayan birisi gibiydi. Sınıftakilerden nefret etsemde, oturmamın bir sorun olmayacağını düşünüyordum.

Tamam,cam kenarında ben varım.

Akay
Tamamdır

***

Okula geleli 1,5 saat olmuştu. Annemin yüzünü görmemek için, bugün baya bir erken çıkmıştım.
Fyodor Dostoyevski'nin Suç ve Ceza kitabını okuyordum.
Yanımda haraketlilik hissederek, yana doğru kaydım. Kimsenin yüzünü görmeye ihtiyacım yoktu. Çantamdan, felsefe notlarını çıkararak yana fırlattım.
"Teşekkür ederim" dedi. Kendimi tutamayarak suratına baktım. Açık mavi veya turkuaz olan gözleri, hafif çıkan sakaları altın sarısı saçı onu fazla çekici gösteriyordu. Ama bunun bir önemi yoktu, kafamı geri sıranın üzerine koyarak kitabı okumaya devam ettim.
"Oo Akay bey sınıfın ucubesi ile yan yana oturmak mi hiç yakıştıramadım." Dedi adının Ozan olduğunu bildiğim çocuk zorbam olduğu için ezberlemiştim hâlâ gülmeye devam ediyordu.
Bu zamana kadar bana yaptığı tüm zorbalıklara dayanmıştım, herseye dayanıyordum. Benim de bir sabrım vardı, dünkü yaşadığım durumun sinirinden hâlâ çıkamamıştım. Daha çok damarıma basarak, bunun farkına varmadı. "ucube sensin orospu çocuğu" Öyle yüksek bir sesle bağırdım ki,tüm sınıf inledi; yankılandı. Herkesin sesi oldum, karışma geçip bir şey söylicek gibi oldu ama söylemedi. Birden gülmeye başladı hem alaylı hem de sinirili çıkan bir sesiyle, konuşmaya başladı. " sesini yükseltmek demek öyle mi?" Diyerek vurmak için yeltendi, bunu önceden anlayarak,yumuruğunu tutup diğer elimle yüzünü geçirdim. Zar zor dengesini kurarak, yine karşıma geçti. Ağzını açıcaktı ki,içeriye hocanın girmesiyle bu fikrinden vazgeçti.

***
Okulun çıkışındaydım. Ozan, ondan beklenmedik bir şekilde bana karışmamıştı. Kulağımda kulaklıkta çalan müziği dinleyerek, okuldan çıktım. Arkamda hareketlilik hissetim, döndüğüm anda Ozan ve 5-6 kişinin suratını gördüm.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Modeller
Ada
@kiara.amt
Akay
@guylianviaene
Ozan
@louis_pinault

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 17, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Size sen diye bilir miyim?Where stories live. Discover now