CRUSH AGENT

CRUSH AGENT - 27 ☆Ballı Böcük☆

                  ☆Bölüm - 27☆

Mırıltılar eşliğinde gözlerimi açtığımda henüz ayılamamıştım. Çenemi kaşıyan saçlar hareketlenirken,kolumun çekiştirildiğini farkettim.

"Sehun-ahh işe geç kaldın! Çabuk kalk!"

Derin bir iç çekişten sonra çapaklı gözlerimi açarak, koltukta zıplayıp beni uyandırmaya çalışan küçük sevgilime diktim baygın gözlerimi

"HADİ!! GEÇ KALDIN!" kolumu kendine çeksede bedenim santim oynamıyordu.

"Bırak uyuyalım Luluşum.Gel hadi" ağzım yırtılırcasına esnerken Luhan hala kolumu çekiştiriyordu.

"Aissh! Buraya gel dedim." bu sefer kolu tutan bendim. Güçlü kollarım sevgilimi kendime çekerken Luhan hala işe geç kaldığımı söyleyip duruyordu.

Uykulu uykulu neresini öptüğümü bilmesemde -ki muhtemelen burası kulağıydı- bu onu sakinleştirmeye yetmemişti.

"Saat kaç oldu haberin var mı?" kolumu boğazında daha da sıkılaştırdım. "Yaa! Beni bırakıp işe gider misin artık?"

Ahh! Seni nasıl bırakıp gidebilirim ballı böcüğüm?♡

"Bugün cumartesi sevgilim." titrek sesim yalnızca onun duyabileceği kadar çıkmıştı. Daha fazlası için henüz ayılamamıştım.

"Yani?"

"Yani öğleden sonra da gidebilirim." sevgilimi göğsüme yatırıp saçlarını karıştırdım. Biraz daha uyumaya ihtiyacım var gibiydi. "Sadece sessiz olup böyle kalamaz mısın? Hm?"

"Peki." saçlarının kokusu tekrar burnumu ele geçirdiğinde yüzümdeki keyifli gülümsemeyle uykuya daldım.

"Sehuniee."

Tanrım,yine ne oldu?

Yalnızca hımlamakla yetinmiştim.

İnce parmakları dudaklarımın üstünde gezinip kenarları üstünde oyalandı bir müddet.

"Dudakların."

Ballı böcük onları mı istiyor? Ahh, uykuyu siktiretsene!

"Çok güzeller öyle değil mi?" ampul gibi yanan gözlerimi onunkilere çevirdim.

Başını hızla iki yana sallayıp üst dudağımı sıktı.

"Kurumuşlar." üstümden kalkarken "Hemen geliyorum." dedi.

Gözlerimi ovuşturarak doğruldum. Paytak paytak salona geri döndüğünde o bacakları ısıracağımı aklıma not etmiştim.

"İşteee... Bunu sürersen eski dudaklarına kavuşabilirsin bebeğim."

Elindeki lipstick kavunluydu, kapağını açıp kokladıktan sonra yere fırlatarak Luhan'ı kendime çektim.

"Yaa! Niye atıyorsun! O kaç para haberin- mmphhh"

Yanaklarını sıkarak ağzını açtığımda kurumuş dudaklarımı içine yerleştirdim. Tanrım!! Elbette kavunlu bir lipstick yerine sevgilimin çilek aromalı dudaklarını tercih edecektim.

"Islat onları." emir verir gibi söylediğimde hiç itiraz etmeden dilini çatlak yerlerime vurup durmaya başladı.

Bu çocuk....

Beni...

Çıldırtıyor..

Bel oyuntusundan tutup kendime yapıştırdığım ballı böcüğüm elini göğsüme koyarak destek almaya çalışsada ona güvenebileceği bir dayanak olduğumu gösterebilirim öyle değil mi?