Ben küçükken gölgelerin içinde bir varlık yaşadığını biliyordum. Her zaman bir gölge gördüğümde, selam verirdim. Onların içinde sanki benim gibi bir tane insan yaşarmış gibi hissederdim ve bunu kanıtlayabilirdim. Geceleri, yanımda uyuyan gölgelerle konuşurdum. Onları güldürür, espri yapardım. Onlar da benim gibi küçük çocuklardı. Yalnız elektrik gittiğinde onlarla konuşamazdım, çünkü gölgeler karanlıkla birlikte yok olurdu. Ve uzun süre gelmezlerdi. Işık gelene dek. Gölgelerin fısıltısı bana lanet getirmişti. Duvarlardan sesler geliyordu. Yatağımdan sesler geliyordu. Zihnimde yankılanıyorlardı. CİN veya RUH kelimelerini duyuyordum. Korkunç bir histi. Bir gece, elektrik kesildiğinde ve odan karanlıkla dolduğunda, gölgeler aniden kayboldu. O an, odamın içinde tuhaf bir sessizlik hakim oldu. Duvarlardan gelen garip sesler daha belirginleşti ve zihnimde yankılanan "CİN" ve "RUH" kelimeleri gittikçe şiddetlendi.
Bir anlığına odam, içsel korkularımın ve duvarlarda gizlenen hayaletlerin bir araya geldiği bir labirente dönüştü. O anda, o karanlık odada bir varlık hissettim. Sanki bir şey beni izliyordu, ancak gölgelerin yokluğunda ne olduğunu anlayamıyordum.
Bir ışık parlamasıyla birlikte, gölgeler geri döndü, ama bu sefer farklıydılar. O güler yüzlü, çocuksu varlıklar gitmiş, yerine karanlığın içinde beliren bir tehdit hissi oluşmuştu. Duvarlardaki sesler daha da şiddetlendi ve o karanlık odada bir şeylerin canlanmaya başladığını hissettim.
Aniden, odam bir çeşit portal gibi kullanıldı ve içinden karanlık bir varlık çıktı. Zihnimde bir boşluk oluştu, sanki bu varlık benim içime sızmıştı. O karanlık figür, etrafındaki ışıkları emerek, odamı tamamen kapladı. O an, "CİN" ve "RUH" kelimeleri zihnimde çığlık atar gibi yankılandı.
Sonra, her şey aniden durdu. Odanın içindeki karanlık kayboldu ve gölgeler tekrar çocuksu hallerine döndü. Duvarlardan gelen sesler yavaşça kayboldu ve odaya huzurlu bir sükunet hakim oldu. Gölgeler, sanki bir şey olmamış gibi, güler yüzlü bir şekilde yanımda duruyorlardı.
O günden sonra, gölgelerle olan ilişkim değişti. Elektrik kesildiğinde artık sadece gülümsedim ve sessizce onların dönmesini bekledim. Ancak, o karanlık gecenin hatıraları zihnimde iz bıraktı ve o fısıltılar, zaman zaman geri dönerek hatırlatıcı birer yankı haline geldi. Belki de o gece, gerçek ve düş arasındaki ince çizginin benim için ne kadar belirsiz olduğunu gösteriyordu. Sonra birdaha onları görmedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WANAITH-yaşanmış korku hikayeleri
Mystery / ThrillerDeniz Yaşar yapımı WANAITH-yaşanmış korku hikayeleri adlı yapım, okuyucuya verdiği his ile, Ebru Erdemoğlu'nun yapımı olan "BANA KORKUNÇ HİKAYELER ANLAT" kitabını andıracak şekilde okuyucuya sunuldu.