Takım Elbise İçinde

1

Yazar Notu: (Hayır yeni gelişme yok)
Bir hikayeme ilk kez böyle bir not koyuyorum - çok da bir şey bahsetmeyeceğim zaten.
Eğer hikayemi beğendiyseniz oylamayı düşünebilirsiniz, istemiyorsanız da yorum bırakmanız beni mutlu eder. Bilirsiniz, heves meselesi.

Her neyse, yeni hikayeme hoş geldiniz. İyi eğlenceler!

____________________________________________________

"Sayın başkanım, önemli bir duyurumuz bulunmakta." dedi, odanın kapısından telaşla giren görevli. Yüzündeki ifade, korku ile endişe arasında anlaşılmaz bir şekle bürünmüştü. Üstü başı biraz düzensizdi ancak şu anda bulunduğu durum için pek önemsemiyormuş gibiydi.

Kapının bu denli açılmasını pek umursamamış "başkan" ise o sırada renksiz, gri, bulutlu havaya bakıyordu. Odanın bir duvarı tamamen camdan oluşuyordu ancak ışığın tek kaynağı yukarıdaki floresan lambaydı.

"Başkanım?"

Bahsettiği kişi işte o zaman kendisine baktı. Rahatının bozulduğundan dolayı rahatsız olduğu asık suratından oldukça belliydi.

"Evet?"

"Teslimat ile ilgili bir sorun çıktı." Bunu derken kafası hafifçe öne doğru eğildi.

"Ne oldu?"

"Bu sabah gönderdiğiniz teslimat, hani siz onun ne olduğunu bilirsiniz, 1 saat önce Sagunatan yakınlarında-"

"Sagunatan mı? Orada ne işi var?"

"Bilmiyoruz efendim."

"Ee... yakınlarında?"

"Sagunatan yakınlarında kaza yapmış efendim. Aracın durumu cidden berbat."

"Sagunatan" kısmını duyduktan sonra asık suratında bulunan kalın kaşlarını çatan başkan, bunu duymaktan hoşnut değildi. Oturduğu koltuktan hızlıca kalktı ve sol elini yumruk yaparak masaya sertçe vurdu.

"KAZA MI? HEM DE SAGUNATAN'DA!?"

"Evet efendim. Üstelik şu anki verilere baktığımızda bölgenin yakınındaki bir kişi her şeyi almış gözüküyor."

"Tanrı kahretsin! Derhal oraya birilerini gönderin. DERHAL!"

"T-tamam."

Kapının yakınındaki adam, önce geriye doğru yavaş adımlarla gittikten sonra ani bir şekilde arkasına döndü ve koşarcasına koridorda ilerlemeye başladı. Öyle ki ayaklarının çıkardığı sesin büyük odada yankılanmayı bırakması fazlasıyla uzun sürmüştü.