Your Drew Stars Around My Scars✯

ilişkimiz icin çabalamalısın

Heidi Montag-I'll do it

Minho sabah uyandığında bu sefer Jisung yanındaydı, şaşırdı. Jisung ilk defa bir erkek gibi sevgilisinin yanında olmuştu.

"Günaydın sevgilim. "

"Günaydın Jisung da, sen neden bu saatte evdesin? Normalde benim yanımda değil de barda tanımadığın bir bedenle uyanman gerekirdi."

"Barda tanımadığım insanlarla yatmıyorum Minho. "

"Tanıdıklarınla yatıyorsun yani? Bu daha kötü. "Minho biraz duraksadı, belki de Jisung'un her gece onlarla olmasının bir nedeni vardı. Sonuçta oradaki insanların saçları dökülmüyordu, vücudunda yara izleri yoktu veya gözlerinin altında karanlık halkaları. En azından güzeller diye düşündü Minho, güzel bile olamıyordu.

"Onlar daha güzel, değil mi? "Jisung bir süre sessiz kaldı...

"Sende güzelsin, mükemmelsin Minho. Onlardan çok daha iyisin. "

"O zaman neden her gece onlarlasın Jisung? "Jisung bununla bir şey diyemedi, ne diyeceğini bilmiyordu. Yüzü düşen Minho, Jisung'un kolları arasından çıkıp banyoya ilerledi. Jisung yine ve yine pişmanlıkla izledi sevgilisini, ayrılmak istemiyordu bir kere.

Minho ise bu oyunu daha fazla oynamak istemiyordu, bir an önce bu aptal oyundan kurtulup sağlıklı olmak istiyordu.

Çok ucube biri olduğunu düşündü, ona şiddet uygulayan sevgilisinden ayrılamıyor, bir ucube gibi onunla olmak istiyordu. Bir an inat etti, ondan daha iyi olacaktı. Hem de o kadar iyi olacaktı ki, Jisung onu kıskanmaktan kafayı yiyecekti.

Bugün Hyunjin'le buluşacaktı bu yüzden en sevdiği duş jelini kullandı, emindi ki Jisung bunu fark edecekti. Duşdan çıktığında uzun zamandır saçlarına bakım yapmadığını fark etti, hayır saçlarını kazıtmayacaktı. Jisung'a inat kazıtmayacaktı, saçlarını kesmek yerine Jisung'un ellerini kesebilirdi.

Dolabından en sevdiği parçaları çıkarırken hala yatakta olan Jisung, sevgilisinin bir yere gideceğini anladı.

"Nereye? "Dedi sert bir sesle, normalde Minho bu sesden korkardı fakat bu sefer sinirlenmişti.

"Arkadaşımla dışarı çıkacağım, senlik bir şey yok. " diye tersledi onu.

"Bana sesini yükseltme. "

"Sen bana bağırırken iyi ama, ne yaparsın? yine şiddet mi gösterirsin? Evet bunu yaparsın çünkü gücün anca buna yetiyor. "Jisung hızla yataktan kalktı, Minho'nun arkasına geçip belini kavradı ve sıkmaya başladı.

"Sadece benimsin, anlıyor musun? "

"Ben senin malın değilim. " tekrar tersledi onu.

"Laflarına dikkat et Minho, bütün gün evde oturup beni bekleyeceksin. "Dedi jisung korkunç olduğunu düşünerek.

"Hadi ya? Sen ne yapacaksın? Benim yerime gezeceksin tabi. Bence laflarına dikkat etmesi gereken kişi sensin Jisung, unutma ayrılmak isteyen benim. Ayrılmamamız için çabalaman gereken yerde bana sinirini kusuyorsun, ayrıca tüm gün evde oturup bekleyecek kişi de sensin. " en sevdiği parfümünü sıkarken konuştu Minho.

"Ayrıca senden korkmuyorum, biliyorsun değil mi? Dışarda beni isteyen bir çok kişi var, ayrıldığımız anda beni altına almak için kıçımı yalayacak çok kişi var Jisung. Bence sıraya geçmelisin. " belindeki kolları itti ve çantasını da alarak evden çıktı. Güneş gözlükleriyle en yakın arkadaşının onu alması için anlaştıkları yere ilerledi.

Hyunjin son model arabasıyla onun önünde dururken gülümsedi ve ön kapıyı açtı.

"Bugün modun yerinde bakıyorum. "

"Evet, hemde fazlasıyla. "

"Bunun nedenini öğrenebilir miyiz? "

"Beyefendi tüm gün oturup evde onu beklemem gerektiğini söyledi, bende reddettim. " olan konuşmaları birbir arkadaşına anlattı.

"Oha Minho! Büyük gelişme var sende. "Minho gülümsedi. Sonunda alışveriş merkezine geldiklerinde Hyunjin arabayı otoparka park etti. Bugün büyük bir alışveriş söz konusuydu.

✩*⢄⢁✧ --------- ✧⡈⡠*✩

Alışverişin akşam bitmesi sonuçu çıktıklarında hava kararıktı, tonla alışveriş yapmış paralarını mükemmel kıyafetlere harcamışlardı. Hyunjin en yakın arkadaşını evine bırakmadan önce güzelce tembihledi.

Arabadan inip evin kapısına yürüdü, paspasın altında küçük beyaz bir kağıt parçası buldu. Eline aldığında aslında daha büyük olduğunu gördü, kağıdı cebine sokuşturdu. Eve girip Jisung içerde mi diye baktı.

Jisung evde değildi, rahat bir şekilde banyoya ilerledi. Üstündekilerden kurtulup banyoya girdi, bugün aldığı banyo topunu su dolu küvete attı. Kuvetin hemen yanında olan pantolonunun cebinden kağıdı aldı, ıslanmamasına dikkat ederek açtı kağıdı.

"Bebeğim, güzeller güzelim benim. O aptaldan ne zaman ayrılacaksın? Artık rahat olmanı istiyorum. Canın acımıyordur umarım, o şanslı piç senin moralini bozmasın. Asla altta kalma Minho, hakkını savun bebeğim. Geleceğim, çok az kaldı. "

Yine anlam veremedi fakat yüzünü bile görmediği sarı saçlı beden ona güven veriyordu.

✩*⢄⢁✧ --------- ✧⡈⡠*✩

Sizce kim bu sarı saclı beden tahminleri alalım