fic'e girmeden bi kaç şey demek istiyorum. kitap 12k olmuş teşekkürler şimdiden diğer değinmek istediğim konu flopluk her bölüm 700 küsür okunma alıyor, max 80 oy ve 5-10 yorum geliyor. yazma hevesim kalmıyor, beni motive eden yorumlarınız. umarım kendimi doğru ifade edebilmişimdir. normalde gün içinde iki bölüm atıyordum ama çalıştığım için biraz aksatıyorum bölüm yazmayı. her neyse çok konuştum bölüme geçelim. iyi okumalar bolca yorum bekliyorum.👰🏿
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
✧･ﾟ: *✧･ﾟ:*
Taehyung aldığı son mesaj sonrası evin girişinde yer alan boy anasında kendine bakmış, üzerine gelişi güzel çeki düzen vermişti. Vestiyerin üzerinde duran kirazlı dudak nemlendiricisini, nemi azalmış dudaklarına sürmüş, parmak ucunda kalanıda boşa gitmesin diye yanaklarına geçmişti. Ne kadar zengin olursa olsun asla israfı sevmezdi.
Gözü hiçbir zaman yüksekler de olmamıştı. Kendi hâlinde takılırdı, Jeongguk öncesine kadar. Hayatına bi anda dahil olmuş, bir sabah uyandığında ise sevgilisi olmuştu. Tabii o zamanlar bunu' sevildiğini' sandığı için kabullenmişti. Şu an sahip olduğu aklı eskiden olsaydı o dallamayı hayatına asla almazdı.
Kapı zilinin sesi evde yankılandığında heyecanlanmıştı. Başta yanlış buluyordu bu durumu ama arkadaşları sayesende absürt bir durum olmadığını, her insanın sevilebileceğini ona aşılamışlardı. Her ne kadar bu kişi eski sevgilisinin ikizi olsa da...
Daha fazla bekletmemek adına kapıyı yavaşça aralamıştı. Jungkook elinde bir buket ayçiçeği ile belirmişti. Normal hayatında fazla mimik kullanmayan, genelde yüzü sabit bi ifade de olan bu adam Taehyung'u gördüğü zaman istemsiz dudak kenarlarını kıvırıyor, gözlerine güzel bi gülümseme yerleştiriyordu. Bu durumdan iki tarafta yeterince memnundu..
"kapı da mı yiyeceksin pastayı?" demişti Taehyung. Jungkook kapı açıldığından beli yüzünden atamadığı gülüşü ile Taehyung'un ev halini süzmüştü. Üzerinde v yaka bir tişört, altına da kareli pijama takımı çekmişti. Ayağında tavşan peluşları varken omuzlarının üzerine ince bir ev hırkası atmıştı. Boynunda asla çıkartmadığı altından ince bi zincir vardı.
"hayır, içeri geçelim. Bunlar sana. Köşe başında bi adam satıyordu." eli ensesine gitmişti çiçekleri uzatırken. Sıcak parmak uçları soğuk tenine temas ettiğinde içi titremişti. Alışkanlık hâline getirdiği dudaklarını yalamış, bakışlarını oraya indirmesine sebep olmuştu.
"aklıma sen geldiğin için aldım." demişti kısık bir sesle. İlk defa yaşadığı durum karşısında kalbi teklemişti. Jeongguk'a sürekli kendisi hatırlatırdı, özel günlerini bile bilmezdi o. Aldığı hediyeler hep pahalı ve gösterişli olurdu. Gösterişi severdi Taehyung ama popüler kültür kölesi biri ile birlikte olmak pek onluk değildi. Bunu Jungkook'la rol yaptığı zaman net bir şekilde anlamıştı.
"teşekkür ederim. Çok güzeller." demiş anlık gelen cesaretle parmak ucunda yükselerek Jungkook'un yanağına hafif bi öpücük bırakmıştı. Jungkook bu duruma şaşırma fırsatı bulamadan, Taehyung tarafından içeri çekilmişti. Dövmeli kolları önünde ilerleyen zayıf çocuğun bilekleri arasındaydı.
