21.bölüm

866 63 12
                                    

Eve gelmiştik gelmesine ama Feride'yi karşımızda beklemiyorduk. Berfu'yu kucağıma almış seviyordu. Daha doğru zorla seviyordu. Berfu'nun gözleri ağlamaktan kızarmış ve şişmişti. Bizi gördüğüne gözleri anında doldu cenesi titremeye başladığında hızlıca kucağıma aldım. " Ne işin var burda(Asrın)" Devamını duymak istemiyordum. Berfu ile yatak odasına ilerledim.

Asrın Kaya
Dilay Berfu ile odadan çıktı. "Ne istiyorsun Feride (Asrın)" Gülerek ayağa kalktı." Hayırlı olsun evlenmişsin (Asrın)" Dalga geçiyordu şaka gibi. Kollarımı birine doladım. "Ne istiyorsun dedim.(Asrın)" Sinirleniyordum. " Yarın benimle biliyorsun değil mi ?(Feride)" Evet yarın cumartesiydi ve iki gün onda kalacaktı hiç istemiyorum açıkça söylüyorum. Berfu'nun bu kadınla kalmasını istemiyorum.

"Başka bir şey yoksa git (Asrın)" Koltukta bulunan çantasını alıp çıktı. Gittikten sonra koltukta biraz oturmuş kendime gelmeye çalışıyordum. Titrek bir nefes ile bulundukları odaya girdim. Uyuyorlardı. Dilay Berfu'nun ensesine gömülmüş Berfu ise küçük elleri ile Dilay'ın ellerini sıkıca kavramıştı. Çok tatlı gözüküyorlardı. Kapının kenarından izlemeye başladım. Dilay hayatıma girmeden önce ve sonrasında büyük bir fark vardı. Milattan önce ve sonrası gibi düşünün ondan önce bu kadar mutlu değildik ikimizde.

Gözlerini Dilay araladığında beni gördüğünde gülümsedi. "Bekleme orda gel hadi(Dilay)" Gülümseyerek üstümdeki çeketi ve gömleği çıkararak Dilay'ın diğer tarafına geçtim. Çıplak göğsüme yaslandı. "Özür dilerim(Asrın)" kaşlarını çatıp başını bana döndürdü.
" Feride olayı için özür dilerim tadımız kaçtı (Asrın)" Yanağımı öpüp okşadı.
" Özür dileme sende bilmiyordun(Dilay)" Bu kadın gerçekten mucize birisi.

Uyandığımda yanımda Berfu vardı sadece. Berfu'nun yanağını öpüp yataktan kalktım. Mutfağa ilerlediğim de fikrimin İnce gülü çalıyordu. Kapı pervazına yaslanıp dinlemeye başladım.

Kalbimin şen bulbülü
Fikrimin ince gülü
Kalbimin şen bulbülü

O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni

Gördüğüm günden beri
Olmuşum inan deli
Gördüğüm günden beri
Olmuşum inan deli

Bana bakarak söylemişti son kıtasını. Şarkıya giriş anında ben söylemeye başladım.

Ateşli dudakların
Gamzeli yanakların
Ateşli dudakların
Gamzeli yanakların

O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni
O gün ki gördüm seni
Yaktın ah yaktın beni

Yanına ilerleyip ellerini tuttum.

Ellerin ellerimde
Leblerin leblerimde
Ellerin ellerimde
Leblerin leblerimde

Ellerimizi birbirine kenetlemiştim. Bu kıtayı birlikte söylerken dudaklarımız birbirime değiyordu. Bu şarkıyı her dinlediğim de Dilay gözlerimin önünde canlanıyordu.

Dudaklarımın arasına dudaklarını halletmiştim. Ellerimizi ayırmadan sadece öpmüştüm onu . Diğerleri gibi değildi. Teşekkür eder gibi mi? İyi ki varsın? Minnet? Aşk? Özlem? Bilmiyorum bu duyguyu ne olduğunu bilmiyorum. Onun yanında hissettiğim duyguların isminini ya da tarifini veremiyorum. Bir şey hep eksik kalıyor. Anlam,kelime,söz,obat,sayı,harf her şey eksik kalıyor bal kızım desem eksik kalıyor ona yakışmıyor daha üstünü gerekiyor.

Anlımı anlına yasladım. Ellerimizi ayırıp sarıldım." Seni seviyorum bebeğim(Dilay)" Gülümseyerek saçlarını öptüm." Bende seni seviyorum bal kızım (Asrın)" Kafasını boynuma gömüp kokumu içine çekti.

Kahvaltıdan sonra Berfu'yu hazırlamıştık. İkimizde bırakmak istemiyorduk. Berfu'nunda gitmek istemediği açıkça ve netti. Dilay'ın kollarında ağırlıyordu. Tuana'yı aramak zorunda kaldım." Efendim Asrın?(Tuana)" Dilay'ın yanından ayrıldım.
" Tuana Berfu gitmek istemiyor bizde göndermek istemiyoruz. Ağlıyor konuşsak alışasıya kadar birkaç saat aralığında bıraksak?"(Asrın)" Karşı tarafdan derin bir nefes alma sesi geldi.
" Karşı taraf avukatı ile haber vereyim sana.(Tuana)" Dilay'ın bayıldığı günden sonra ne kadar kıl olsamda arkadaşımdı. Ama ayrı hesabını soracağım.

Tuana karşı avukat ile konuşmuştu. Feride'de kabul etmişti. Şuan evin önünde Berfu'yu bırakacaktık. Küçük elleri ile ellerimizi sarmıştı. Kapının önündeydik. Berfu'yu bir şekilde ikna etmeyi başarmıştık. Bir gün kalacaktı sabah alacağımızı söylemiş bir şekilde ikna olmuştu. Dilay'ın içine sinmediği kadar benimde içime sinmiyordu. Gereken bütün eşyalarını çantasına koymuştu. Derince nefes aldım. Kapı açılınca Berfu ellerimizi daha sıkı tutmaya başladı. Dilay kafasını eğip Berfu'ya baktı. "Anne(Berfu)" Elimi bırakıp Dilay'ın kucağına çıktı. Feride ne kadar bozulsa da bir şey diyemiyordu.

Ne kadar içeriye girmek istemek istemesek de Berfu için mecburduk. Dilay'ın kucağında çekingen bir şekilde oturuyordu. "Berfu'nun odasını göstermemi ister misiniz?(Feride)" Dilay bana baktığında ben gitmesi için başımı salladım. Kısa süre bile olsa Berfu'nun zevkine hakimdi. Berfu'yu kucağıma aldım. Sırtını göğüsüme yasladı." Kalmak istemiyorum sizinle gelmek istiyorum (Berfu)" Bende istemiyorum bende ama işte." Bebeğim bir gece sadece hem istediğinde arayabilirsin bizi.(Asrın)" Küçük ellerini ellerime koydu." Bir gece de olsa ben bu kadınla kalmak istemiyorum (Berfu)" Yaşına göre çok zekiydi. Bu yaştaki çocukların yapamadığı matematikleri yapabiliyordu.

Durumu anlatmıştık. Kalması gerektiğini durumunu bu arada size söylemeyi unuttum. Berfu 4.5 yaşında iki hafta sonra doğum günüydü. Ne tür bir hazırlık yapmam gerekiyor bilmiyordum. Dilay ile hazırladık.

Feride ile aşağıya indiklerinde gözleri ile tamam anlamda açıp kapattı." Nasıl olmuş?" Yanıma oturdu." Pembe ağırlıklı kullanmış. Berfu pek pembe renk yerine mavi ve mor gibi renkler sevdiğini söyledim. Ona göre ayarlayacakmış ayriyeten çok bebek almış bebek yerine peluş alacak (Dilay)" Berfu'nun peluş oyuncaklara bir düşkünlüğü vardı.

Peluş kelimesi geçtiği gibi gözleri parladı. "Şey şey yarın peluş alalım mı?(Berfu)" Dilay'a bakarak sormuştu. Pabucum dama atıldı gençler. Dilay elini Berfu'nun çenesine koyup okşadı." Alırız tabiki( Dilay)" Bir süre daha oturduktan sonra kalmıştık. İkimizdinde içi rahat değildi. Dilay çıkmadan önce defalarca mamasını, neyi sevip sevmediğini,ne yapmaktan hoşlandığını kısaca Berfu'yla ilgili bilgileri anlatmıştı.

İkimizde gergindik çıkmadan önce sıkı sıkı tembihlemeyi unutmamıştık. O kapının önünden zar zor ayrılıp eve girmiştik. Ölüm sessizliği denilecek şekilde bir sessizlik hakimdi. Koltuklara oturmuş boş boş etrafa bakıyorduk. Özlemiştik şimdiden.

Oturduğu yerden kalkıp kollarımın arasına girdi." Özledim (Dilay)" Çenemi başına yaslayıp kollarımın arasına aldım. Konuyu değiştirmek ve kafasını dağıtmak amacıyla her zaman ki konuyu açtım." Gel diyorum yapalım bir tane daha(Asrın)" Dilay gülüp koluma vurdu.
" İşin gücün sevişmek pis zampara(Dilay)" Göz kırpıp kucağıma çektim. Kollarını boynuma dolayıp başını boynuma gömdü. Kokumu içine çekip göğsüme sokuldu.

Bu halleri çok hoşuma gidiyordu. Bana bebek diyordu ama o daha bir bebekti. Isıra ısıra sevmek istiyorum.

Leb:dudak anlamına gelmektedir.

Beğeni ve yorumlarınız benim için önemlidir.

Bir Anne Mevzusu Gxg G!PWhere stories live. Discover now