kanlı krizantem

155 2 0
                                    



doruk doyran, for those blue eyes sleep dealer, imminence 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

doruk doyran, for those blue eyes 
sleep dealer, imminence 

kanlı krizantem 

dünyanın sonu gebeydi, karnında benim sevgilimi taşıyordu.

Kadının koyu kahve gözlerinden dökülen yaş, yanaklarından süzülmeye başladığında günün doğmasına az kalmıştı. Yağmur damlalarının arasına karışan sıcak gözyaşı teninde buz kesti. Rüzgârın dağıttığı saçları dört bir yanına dağılıyordu, kadının benliğine karışıyordu. Bata çıka ilerlediği yollarının sonuna geldiğinde söyleyecek sözleri omuzlarına bir yük gibi yapışmıştı.

Aralarında metrelerce uzaklık olan adama baktı. Paltosuna karla karışık yağmur damlaları dokunan, ellerini ceplerine saklamış adama... Söyleyecek bir şeyi kalmadığında sessizlik paltosunu omuzlarına örten o adama...

Adama doğru adımlar attı. Yağmurdan nasibini almış dosya kağıtları ve fotoğraf desteleri kadının elinden sıyrıldı. Gerçekleri haykıran harfler, tıpkı kan kokan kar taneleri gibi havada asılı kaldı. Islak toprağa kapaklanan fotoğraf karelerinin her biri kadının suretini konu almıştı.

Kağıtlar, adamın üzerinden boşalırcasına yağan bir yağmurdu; omuzlarından aşağıya döküldü.Fotoğraflarsa, dağlanmış bir kalbin kabuk bağlayan yaralarını yeniden kanatmıştı.

"Sana bu işin peşini bırakmayacağımı söylemiştim."

Üzerindeki siyah kabanın elbisenin etekleri savruluyor, esen poyrazın keskin darbeleri, kadının açıkta kalan tenine kesikler bırakıyordu. Çiseleyen yağmur damlalarının yerin yüzünü buluşu, en az onun ruhu kadar dağınıktı.

Savrulmak; son birkaç aydır içine düştüğü bu durumu anlatacak tek kelime buydu.

Kadın dudaklarını araladığında "Sana hak vermediğimi söyleyemem," diye fısıldadı. Dudaklarından akıp giden sessiz çığlığı dalgaların sesi yutmuştu. Halbuki bu sözler, kendinden ve sanrılarından ibaret ordusu için bir savaşı başlatacak kadar güçlüydü.

"...Fakat sana hak vermem, kendi vicdanımı görmezden geleceğim anlamına gelmez." Bu seferki bir fısıltı değildi. Sözlerinin keskin ucu, tek bir adama çevrilmişti. Onu tek kelime etmeden izleyen adama bakıyordu.

"Değişmişsin. dedi. "Senin vicdanın sonsuz bir uykuda." Adamın dudaklarına eğreti bir gülümseme yerleşti. "Bir çeşit ölüm uykusu."

Kadın irkildi. İşittiği ses, onu bir rüyadan uyandırmıştı. Değişmişti.

Tam da o an, kadın dünyanın dönmeyi kestiğini hissetti, gözünden akmakta olan yaşın durduğunu, kalbinin dahi atmayı bıraktığını...

İşte o an, yaptıklarının nelere sebebiyet vereceğini idrak edebildi.

Adam, göğüs kafesinde taşıdığı gerçekleri gözler önüne sererken ardında bırakacağı enkazı umursamak istemiyordu. Bitmiş bir oyunu devam ettirmek, giden bir kadını getirmezdi.

Kadın, omuzlarına çöken yenilgiyi sırtlandı. "Neden döndün?"

Gerçekler, üstünde durdukları falezin eteklerinden dökülüyordu. Kadın dizlerinin üzerinde ıslak toprağa çöktü. Göğün yüzünden birbiri ardına dökülen yaşlar kadını sırılsıklam ederken Nilen Tandoğan sanrılar içinde sayıkladı. "Neden döndün, Kutlay Vural?"

Adamın ona doğru attığı adımla aralarındaki mesafe kayboldu. Sabaha karşı her yer maviydi, sonra kızıllaşmaya başladı. Eş zamanlarda, şehrin öteki ucunda, gökten yere bir deste kart düştü. Sadece biri kapalı, 77 büyük kart...

Adamın ruhu kartı çevirirken kadınınki acı içinde haykırdı. Geceyi uyutan adam ruhunun açtığı karta baktı: Yıkılan Kule*.

Dudaklarını araladığında uçurum boyunca yankılanan ses hikâyenin asıl başlangıcının burası olduğunu söylüyordu. "Söylesene Nilen, bir toplu iğnenin ucunda kaç melek dans edebilir?" 

*Yıkılan Kule: Tarot destesinde bir yıldırımın isabeti ile yıkılan bir kuleyi simgeler. Aşağıya insanlar ve ateş parçaları düşmektedirler. Eskimiş düşüncelerin ve inanışların yıkılması, kişinin gerçekler karşısında çökmesi simgelenir. Kehanet anlamına göre, anlaşmazlıklar, beklenmeyen felaketler, keder ve yıkıntıdır.

AŞŞŞIRI ÖNEMLİ DUYURU!

Şu anda okumakta olduğunuz kitap, dijital/ yazılı basımda "KANLI KRİZANTEM" adıyla yayımlanan ilk ve tek hikâyedir. Herhangi bir çalıntı durumunda, kişi hakkında yasal işlem başlatılacaktır. (Böyle yazınca havalı oluyormuş xd)

Mükemmel bir kurguyla karşınıza geldim bebeklerim. Detay ve He's Mine, benim amatörlük çalışmalarım, büyük emek verdiğim yazılarım olsa da bu sefer karşınıza naçizane, edebi yönü daha ağır basan bir kitapla gelmek istedim. Senelerdir içimde tuttuklarımla, buradan kaybolmamak üzere geldim. 

Oy verip yorum yapmayı lütfen unutmayın. Görüşleriniz ve dönütleriniz benim için her şeyden önemli. Ayrıcak kitaptan bildirimler almak için de kütüphanenize eklemeyi unutmayın. 

Kocaman seviyorummm 

KANLI KRİZANTEM +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin