(15 Aralık 2004)
"Tenaaan potopap çetelim miii?" O gün çok heyecanlıydı Alya. En sevdiği arkadaşı Kenan ile -onun deyişiyle Tenan- doğum gününü kutlayacaktı.
Kenan kıramadı onu,fotoğraf makinesini eline aldı ve ikisi de gülümserken fotoğraflarını çekecekken Alya onun yanağına küçük bir öpücük bıraktı. Fotoğraf makinesinden küçük bir kağıt çıktı,ikisinin resmi. Fotoğrafta,Kenan'ın yüzünde gülümsemeyle karışık bir şaşkınlık vardı. Alya da hâlinden memnundu.
"Kenan,hadi gidiyoruz! Alya'ya hediyesini ver,vedalaşalım."
Alya anlamadı ama hediyeyi duyunca çok sevindi. "Hatiii hepiyemi veyy!"
Güneşi kıskandıracak renkte saçları olan çocuk,gecelerden daha karanlık saçlı olan kıza hediyesini uzattı. Alya açmayı denedi,uzun uzun uğraştı. Bu sırada Kenan onu hayranlıkla izliyordu. Alya sonunda açmıştı hediyeyi,paketin içinde bir fotoğraf albümü ve fotoğraf makinesi vardı.
Hoşuna gitmedi Alya'nın. Daha dört yaşına yeni girmişti,bu hediye niyeydi?
Kenan bir süre sonra sıkı sıkı sarıldı Alya'ya. "Ben geleceğim tamam mı? Sana daha güzel hediyeler alacağım. Hem ben futbolcu olacağım,o zaman sana daha güzel hediyeler alırım. Formama da 15 yazdıracağım. Üzülme tamam mı? Söz mü? Ben sana söz veriyorum" Alya çok kısa bir süre diye düşünmüştü. O yüzden kafasına takmadı... Zaten takamazdı da,çünkü daha onun bilincinde değildi...
***
(Günümüz,16 Nisan 2018)
Karanlıktım,bencildim ben.
Hepsi Kenan gittikten sonra oldu. Şimdi hayallerini gerçekleştirdi,söz vermişti ama gelmedi. Ama beni şaşırtacak bir şey yaptı. Forma numarası on beşti. Unutmamıştı.
Belki de aklına gelen ilk sayıyı istemiştir...
Bu ihtimal bana çok mümkün gelmiyor ama,sanki forma numarasını seçerken aklına ben gelmiştim. Hep bu gerçeğe inandım ben! Beni unutma ihtimalini hiç düşünmedim. Belki de istemedim...
"Abla,Kenan Yıldız'ın maçı varmış. Okuldan gelince izleyelim mi?" Başımı aşağı yukarı salladım. "Bir şartla beraber izleriz Kenan Bey! Cips ve kola senden. Ha bir de bana karam al!" İstemeye istemeye kabul etti Kenan.
Kenan demişken merak ettiniz değil mi?
Kenan benim on üç yaşındaki kardeşim. Doğum günümün ertesi günü öğrendim. Kıskanmıştım. Ağlamıştım günlerce ama nafile,doğacaktı. Şimdiki aklım olsa ağlamazdım ama. Bir de gidip Kenanların kapısında ağlamıştım.
Küçükken çok salaktım!
Evden çıkıp liseye gidiyordum şimdi. Bu sene son senemdi. Burayı özleyecektim...
Kısa bir süre yürüdüm,zaten okul yakındı. Hemen bahçeden içeri girdim ve sınıfıma çıktım.
***
Dersler sıkıcı geçmişti. Eve hemen gidip,maç izleyecektim. Kenan'ımı bekletmek istemiyordum.
Hızlı hızlı eve doğru yürüdüm. Bu sırada takım kadrosuna bakıyordum. Kenan vardı. Sevinmiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Yıllar// Kenan Yıldız
Fanfiction"Ben dört yaşındaydım,seni bekledim! Beş yaşında seni bekledim! Altı,yedi,sekiz... Uğruna ağladım. Yıllarım kayboldu benim! Yoklar,o günler bir daha gelmeyecek! Keşke gelseler de değiştirsem... " Bu sözler belki onun ağırına gitmişti ama on sekiz yı...