Evet arkadaşlar hikayemiz başlıyor. Bazı satırlarda kendinize ait bir şeyler bulabilirsiniz. Biz bir aile olacağız, vazgeçmeyeceğiz.
Neden? Çünkü vazgeçmek bize yakışmaz... Ben zamanında nasıl vazgeçmediysem o yolda, o doğru yoldan ayrılmayacağız.
Ben YILDIZLARIN İNCİSİ ADEN ve siz MAVİ GÖKYÜZÜM ben mavi gökyüzünü severim ve sizden vazgeçmem...
Yalın: Sesinde Aşk Var
Buray: Sevme Beni
Oğuzhan Koç: Beni İyi Sanıyorlar
Özcan Deniz: Sevdanın Rengi
İndila: Love Story
Alexander Rybak: Fairytale
İndila: Tourner Dans Le Vide
Tom Odell: Another Loveİsterseniz yabancı, isterseniz de türkçe şarkılar bıraktım buraya okurken dinleyin... İyi hissettiriyor, e hadi bakalım buraya kadar gelebildiyseniz sabır konusunda level atlamışsınızdır... Geçelim hikayeye
***
04.07.1995 Salı Günü...
Sarayın her bir işlemesine hayranlıkla bakıyordum, burası çok güzel bir yerdi ve zaten hayran kalmamak mümkün değildi. Her taşta, her tabloda, her sözde başka bir hayat yatıyordu fikrimce, doğduğumdan beri Sırların Küpünü Saklayan Prenses derlerdi bana. Belki de ketum olduğumdandı.
Kendimce bugün keşfe çıkmıştım. Luna gelecekti benimle ama nerelerdeydi kim bilir?
Bu, bu, bu çok güzel bir gül'dü ama yanıyordu. Daha önce hiç görmemiştim. Bu yeni buraya bırakılmış olabilir. Dokunmak istedim, elim yavaş yavaş gidiyordu gül yaprağına fakat bir uğultu duydum, umursamamaya çalışarak tam dokunuyordum ki arkadan birinin elini omzumda hissettim."Ne yapıyorsun burada, beni biraz bekleyemedin mi? Pearl" tam kolunu çeviriyordum ki Luna'nın tatlı sesini duydum. Sanırım tepkimden korkmuştu. "Hey! Birşey yapma bana Pearl benim" dedi. Güldüm "Ne yapayım Luna bugün yine aynı şey oldu. Sen de sinsi sinsi geliyorsun" öyle deyince üzülmüştü fakat hala benim kabuslarım devam ediyordu. "Beni bağışla Pearl! Benim güzel prensesim" diyince gülümsemiştim. "Tamam hadi sorun yok, bak bu sarayda ne keşif ettim" ne diye sordu başıyla, gül' e doğru döndüm ve orda olmadığını fark ettim.
"Ee ne göstereceksin? Hadi" dedi. Bense gül' ü arıyordum, telaşlı halimi gördü. "Pearl, iyi misin?" Başımla onayladım "İyiyim, iyiyim ama burada bir gül gördüm, yanıyordu. Luna! Ciddiyim" telaşlı halimi görünce, o da aramak istedi, kenara çekildim. O da aramaya koyuldu. "Hah! Bulduk Pearl, sanırım ben seni korkuttuğumda düşmüş" kocaman sarıldım. Gül'e zarar vermemek şartıyla "Çok sağ ol Luna, iyi ki varsın" gülümsedi utanmıştı, kıyamazdım ona. "Bu bende kalsın" dedim. Sanki istemiyordu ama sebebini tahmin edebiliyordum.
Sonra birlikte gezdik Saray'ın her bir noktasını "Pearl! Şu gül'ü bana versen, bak ben kendimi koruyabilirim ama sen yapamazsın. Hadi ver onu bana" dedi. Yalvarırcasına "Hayır" dedim. İçimde kötü bir his vardı. Durduramıyordum. "Bak bana, ben kendime dikkat ederim ama asıl işim seni korumak" dedi. Güvenle gülümsedim ona.