NE YÜZBAŞI MIĞ/TEXTİNG;) TAMAMLANDI.

~18~

Evet Varmıştık kapıda iki asker vardı neden mi bu kadar asker Çünkü ailenin her üyesinde bir tane silah olduğu için jandarma vardı aslında Efe davetli olarak gelecekti çünkü aşirete çoğu kişi Efe yı tanıyormuş ben hariç tabi

İçeri girdik daha tam misafirler gelmemişti Annemlerde Yengemlere yardım ediyordu Bir masaya oturduk Annemin hazırladığı yemeği yiyorduk ama canım çekmediği için ben yemedim Zehra yemeğini bitirdi yanıma geldi"Hadi kalk bahçeye geçelim" dedi kalktım

"Eee komutanla aran nasıl" dedi "Sende mi biliyordun" dedim " Evett" dedi "Ayrıldık" dedim Bahçeye geçtik fakat geçeceğimiz masada Efe gilde vardı oraya geçmek istemedim fakat Rojda orda oturuyordu geçmesem kesin birşey bulurdu

"Kaç saattir neredeydiniz lan köpekler" dedi "Hiç sizin düğüne gelme gibi bir niyetim yoktu fakat işte şartlar bunu gerektirdi" dedi Zehra "Allah Allah" dedi Rojda "Hadi geçin oturun" dedi gene Rojda zaten yuvarlak bir masaydı tam Turan ile Efe'nin. İki sandalye kalmıştı ben tam Turan'nın yanına geçeceken Zehra benden önce davranıp oturdu Zehraya ters bir bakış atıp diğer tarafa Eylül ile Efe'nin ortasındaki sandalyeye geçtim

Efe Kulağıma eğildi "Neden hemen engeledin beni" dedi cevap vermedim "Böyle yapma ya Allah aşkına" dedi Rojda sohbet açtı "Ada" dedi O da Eylüllün yanında oturuyordu direkt eğilebiliyordu zaten "Hııı" diye ses verdim "Ölüyorumğğğğğ" dedi yani böğürdü "Ne yapayım kanka Allah rahmet eylesin" dedim Efe hafif güldü Havuç falanda güldü "Ciddiyim lan ben" dedi "İşte bende ciddiyim" dedi "Yani hayır anlamıyorum biz bu geline niye bu kadar altın taktık ki " dedi "Hadi taktık bu gelin Altın ceketi neresine sokacak" dedi

güldük bütün ekip olarak Tabi Turan hariç ama gözümden kaçmayan bir detay daha Turan ile Zehra baya baya sohbet ediyordu arada Turan sırıtıyordu bile Bu adam gülebiliyormuymuş dedim kendi içimden düğün hafif başlamıştı fakat yanımıza

Asker üniformalı bir kadın geldi ve masaya oturdu tamda Efe nin yanına
Kızıl,ela gözlü,170 boyunda, biri ama çok güzel bir kadındı Be

"Naber tim" dedi kadın "Kötü" diye cevap verdi Eylül ile Havuç "Ne güzel" dedi kadın "Ee Hande hanım senden naber" dedi imalı bir ses ile Turan Hande mi kız baya güzeldi yanlız ama artık umrumda bile değil yani kendimi kandırıyordum belkide "İyi Turan Bey" dedi Hande misafirler gelmişti gelin ile damat da gelmişti herkes halay çekiyordu ben halay çekmeyi bile bilmiyordum zaten

Bir numaralı Yavşak kuzenim İsmail amcamın oğlu geldi yanımıza bir sandalye çekip tam yanıma oturdu işte benle Efe'nin arkasına elini omzuma attı "Naber kuzenn" dedi ahh çok iyi bir fırsatt buu "İyi Yağız senden naber" dedim "Seni gördüm iyini oldum beğ kuzenn" dedi "Bu arada Gayet güzel oluşsun" dedi Efe baya sinirlenmişti fakat ben daha sinirliydim çünkü Hande sürekli konu açıp Efe ile sohbet ediyordu Efe'de konuşmak zorunda kalıyordu

"Sende bayaaa yakışıklı olmuşsun" dedim harbi yakışıklıydı yani esmer biri işte "Sağol" deyip göz kırptı ve dahada yaklaştı bu sefer hafif rahatsız oluyordum ama olsun Bu sefer Efe dayanamayıp konuşmaya başladı "Yağız bey sosyal mesafeyi korusak mı acaba" dedi Efe "Pardon Efe komutan sen kim oluyorsun" dedi "Yanında durduğun kadının sevgilisi" dedi tam ağzımı açıp konuşucakken eylül ağzıma baklava tıktı baklavayı çığnemeye çalışıyordum fakat Bütün tim gülüyordu yani bende olsam şuanlık hâlime gülerdim Turan bile Yağız galiba tırsmıştı"Ben bir annem gile bakayım" deyip kalktı

Efe sandalye mi kendine çekti ve Suyu önüme koydu suyu içtim sandalyemi geri çekmek istedim fakat pek mümkün değil gibiydi Eylüle kurtar beni bakışı attım ama umursamayıp baklavalarını yemeye başladı bu sefer şansımı kuzenlerimden yana kullandım fakat Rojda havuç ile Zehra ise Turan ile konuşuyordu yüzüm Handeye döndü kırmızı kafanın moreli bozulmuştu çünkü sevgili olduğumuzu öğrendi ahh çokta umrumda

"Seni kimse şuan kurtaramaz bakma daha fazla bence" dedi "Bırak beni" dedim "hayır sevgilim olmaz" dedi " ya bıraksana" dedim "Hatırlarsan bundan 3 4 günbönce sevgili olduk sana ne dedim ben" dedi ne dedin bakışı attım "Bundan sonra gitmek istesende bırakmayacağım seni hatırladın mı" deddi "Yav istemiyorum ben" dedim "ama ben istiyorum" dedi ve kolumdan tutup ayağa kaldırdı ne yapıyorsun be" dedim "Seninle rahat konuşabileceğimiz bir yere" dedi "Ya bıraksana kolumu" dedim o sırada Eylül çantamı Efe'ye verdi bütün tim gülüyordu biri hariç tabiki Hande

"Şimdi kucağıma mı alayım yoksa yürür müsün" dedi "Gelmek istemiyorum ya" dedim "Tamam sen diyorsunki beni kucağına all" dedi ve beni sırtına aldı bütün herkes bize bakıyordu ve bütün herkese 3 yılık dedikodu çıkmıştı "Efe delirdin mii" dedim "Delirten utansın" dedi "Bırak beni yere" dedim "Olmazz" dedi ve yürümeye başladı arabayı açıp beni içeri soktu o da şoför koltuğuna oturdu ve arabayı çalıştırdı