Wriothesley attığı her adımda daha da düşünceli oluyordu
"Abii kesin senin kurt bakışlı seni evine davet etcek sonra daa-"
"Üff bi sesini kesmedin gitti belki işime alakalı?"
" haaa yani bu iş o iş değil yani wirüsçüğüm PUHAHAHAHA"
"Bugün susucak mısın?"
"Hayır"
Neuvilette endişeli bakışlarla Wriothesley'e baktı
"Hey iyi misin? İstersen asansörle çıkalım"
"Yok teşekkürler alışırım"
Nihayet ofise girmeyi başarmışlardı içeri girer girmez Wriothesley en yakındaki koltuğa oturdu Neu'de yanına geçti
Neuvilette söze başladı Wriothesley'in kalp atışını duymak zor değildi"Bak biliyorsun ben Fontaine'de ünlü biriyim insanlar benim her hareketimi izliyor o yüzden..."
"Eee?" dedi merakla Wriothesley
"O yüzden o yüzden *iç çekiş UwU* bu biraz utanç verici ama ben Aether'la gezerken beni "charlotte" gibi kişilerden korur musun?"Wriothesley hayalkırıklığına uğramıştı şimdiden elleri titriyor gözleri görünür şekilde doluyordu resmen kendi sevdiği adamı bir orospu'yla görünmemesi için koruyacaktı sesi titriyor ağladığını belli etmemeye çalışıyordu ama nafile gözlerinden birkaç damlanın düşmesiyle hızla ayağa kalkması bir oldu
"B-bu konuyu sonra konuşsak?"
Neuvilette açıklamasını yapacaktı ama Wriothesley onu dinlemeden hızlı adımlarla ofisten çıktı çıktığı gibi koşmaya başladı artık gözyaşlarını tutmaması için bir neden yoktu
"Wriothesley Bekle!"