Bölüm 1: Şah Mat

7 0 0
                                    

Hayata umutlu gözlerle bakmak ne güzel şey değil mi? Bu sabah da 5 imkansızı sayarak uyandım. Evet Alice Harikalar Diyarında dan alıntı. Ancak neden mi 5 çünkü o da benim uğurlu sayım. Yatağımdan 7 alarmıyla kalktım. Parmak ucunda zıplaya zıplaya yüzümü yıkamaya gittim. Her sabah yaptığım şeyler işte. Rutinimi bir oluşturdum mu hiçbir şey bozamaz e başak burcuyum sonuçta olsun o kadar. Giyindim süslendim ve okuluma doğru yol aldım. İzmir'in o cıvıltısı yok mu daha kapıdan adımımı atar atmaz mutluluğuma mutluluk kattı. Her sabah metroyla üniversiteme gidiyorum. Çocukluğumdan beri istediğim hatta göbek bağımın da orda olduğu o üniversite "Ege". Okuluma girince daha da mutlu oldum bak şimdi. Bugün yaşanacak güzellikler beni heyecanlandırmaya yetti bile. Off ne unutkanım size adımı söylemedim ben Hayal ve bu benim ilk aşk hikayem. Sınıfa doğru yürürken yine kulaklığımda "her şeyi yak" çalıyor. En sevdiğim şarkı olur kendileri ancak anlayamıyorum hiç aşık olmamışım ki. 21 yıl nasıl olur da aşık olmam yaaa. Tabi çok yakında bunun değişeceğinden habersizim. Sınıfa girdiğimde hemen en yakın arkadaşlarıma koştum Nil ve Zerrin. Tanıştırayım onlar zor zamanlarımı şıp diye atlatmamı sağlayan müthiş insanlar bide Dilan var onu söylemesem olmaz o 2.sınıfta biz ise 3. Bilgisayar mühendisliği okuyoruz. Nil'in önünde Zerrin'in yanında yerim hazırdı bile hemen oturdum.
—GÜNAAYDINNN EVEET ARKADAŞLAR YENİ BİR GÜNE HAZIR MIYIZZ?
Diye her zamanki halimle onlara doğru döndüm.
N:Of her sabah bu enerjiyi nerede buluyorsun yolda falan mı?
Z: hahaha. Gerçekten bayılıcam şimdi ben. Neyse siz notları yazın da az uyiyim derste ben.
—Tamam tamam yazarım ben
N: iyi not al bak benim yazımı beğenmiyorsunuz sonra.
O esnada hocamız da geldi. Hocalarımın hepsini severim en azından sevmeye çalışırım. Bu sayede dersleri de seviyorum gibi hissediyorum. Notları yazmaya ve kendimi derste odaklamaya zorluyorum kafam biraz düşer gibi olunca ya dudak nemlediricimi ya da kremimi sürüyorum. Ders bitince de her zaman yaptığımız gibi Dilan'ın sınıfının önünde belirdik. Tam da onların dersi bitmişti ki koşa koşa ona sarıldık.

D: Yaaa napıyorsunuz şapşikler çok özlemişim sizi

N:Off daha 2 gün önce beraberdik ama neyse gelin de bir öpiyim sizi

- Arkadaşlar eveet çok acıktım ben ne yiyoruz

Z:Tamı tamına 1 saatimiz olduğu için makarna tabikide 

Vaktimiz olmadığı her zamanki gibi okulumuzun içindeki makarnacıya gidiyoruz. Makarna çok severim ama burada pek değil maalesef.

Yemeğimizi yedikten sonra hesap öderken Dilan'ın aklına hayatımın yönünü değiştiren o şey geldi.

D: Hayal!! Sana ne söylemeyi unuttum

-Ne kız? (Dilan her şeyi birazcık abartarak söylediği için çok bir şey beklemiyordum)

D: Sen satrançla ilgileniyordun değil mi?

-Evet?

Okul açılmadan önce kendime hobi ararken satrançla ilgilenmeye karar vermiştim. Birkaç tane kitap okuyup online bir uygulama indirmiştim. Planım okul açılınca satranç kulübüne kaydolup gerçekten bir şeyler öğrenmekti ancak satranç kulübü açılmadığı için bütün planlarım boşa gitmişti. Ben de online olarak oynayıp açılımlar araştırıyordum sadece. 3 aydır oynadığım uygulamadan bir arkadaş edinmiştim bile. Birbirimizi tanımıyoruz ama onun nick i creyzer benimki ise kivilitik. Creyzer gerçekten çok iyi oynuyor aynı zamanda Türkiye Satranç Federasyonunda. Tanışmak için çok çabalamadık sadece arada ikimizde oyuna giriyoruz ve creyzer nerede yanlış yapıp yapmadığımı söylüyor.

D: Okulda satranç turnuvası düzenleniyormuş sen de kaydolsana hem eğlenirsin çok da ciddi bir şey değilmiş galiba

-OHA Gerçekten mi bundan nasıl haberim olmaz ne zamanmış?

D: Dur bir bakiyim...Ooops yarın!

-Ne?! nasıl yani 

D: Hadi düşünme ve hemen kaydol!

-Peki

D: Ahh bu arkadaşın senin için daha ne yapsın

-Canım benimm çook teşekkürler... Eee siz de geliyosunuz o zaman ilk turnuvam tek gidemem asla

Z: Yarın mıydı bu kaçta?

D: Hemen bakıyorumm... 15.00 mış

Z: Hayal benim resim kursum var ama Nil ile Dilan gelir senle değil mi?

Zerrin'in de yanımda olmasını çok istiyordum ama Zerrin'i haftanın bir gün gittiği ve çok yetenekli olduğu( hepimiz hala neden ressam olmadığını düşünüyoruz çünkü hiçbir zaman resim yaparken olduğu kadar huzurlu ve mutlu olmuyor sanki başka bir evrene geçiş yapıyor.) hobisinden ayırmak istemedim ve üzülerek

-Peki o zaman Nil, Dilan ?

D: Lütfen bana kızma ama derslerim çok birikti.

Yüzünden gerçekten üzüldüğünü ve ders çalışması gerektiğini anladığım için ( ayrıca turnuvayı da o bulduğu için) ona kızamadım

-Nil lütfen yalvarırım beni yalnız yollama oralara 

N: Sakin ben gelirim tabikide... 

-Görüyor musunuz işte gerçek arkadaş yaa

N: Ama Onur da gelicek

Onur, Nil'in sevgilisi iyi birisi bence tabiki de Nil mutlu olduğu sürece! Bana göre garip bir ilişkileri var bilmiyorum belki de aşktan o kadar da anlamadığım içindir. Ama dışardan baktığımda birbirleri için var olduklarını görebiliyorum sanki bir tablonun içinde birbirlerine doğru bakan iki ayçiçeği gibiler aradıkları şey birbirlerini tamamlamak ama bunun için yalnızca birbirlerine doğru bakıyorlar daha doğrusu bakabiliyorlar. Yani onlar da bunun farkına varacaktır diye düşünüyorum ve onları kendi rüzgarlarıyla baş başa bırakıyorum.

-Tamam. Yeter ki gelin siz

Ertesi gün aynı enerjimle yatağımdan kalktım bugünkü rutinime bir de heyecan eklenmişti.

Hemen rutinlerimi tamamlayıp evden çıktım ve okula geldim. Ders bir türlü bitmek bilmiyordu sanki Nil ne kadar sakin olmam gerektiğini söylese de heyecanın yanına korku diye bir arkadaş gelmişti çünkü. Öyle böyle derken bitti. Dersin ne olduğunu bile hatırlamıyorum hiç odaklanamamıştım. Nil ile yemek yemeye gittik ve şansıma bir yağmur bastırdı ki hem de nasıl. Yemeğimizi yedikten sonra Onur da aramıza katıldı ve turnuvanın olacağı salona doğru ilerledik. İlk defa böyle bir şey deneyimliyordum. Evet online olarak son zamanlarda ne kadar oynasam da gerçek hayatta ve perspektifim bu kadar farklıyken oynamak çok yabancıydı. Masalar ve masalardaki tuhaf zaman cihazları beni daha da korkutmuştu. Herkesin bir telaş içinde oluşu ciddi bir hava kazandırmıştı ortama. Kimlerle oynayacağımızın listesini belirlemeye başlamışlardı. Kimle oynayacağıma bakmadan masa numaramın 13 olduğunu görüp hemen oturdum. Yanımda da Nil ve Onur bana şakalar yapıyorlardı biraz heyecanımın gitmesi için ancak çok işe yaramıyor gibiydi. Bir an önce başlamak en azından vücudumdaki stresten kurtulmak istiyordum ancak şansımın benimle oyunu yine başlamıştı. Herkesin rakibi gelmişken benimki neredeydi?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 07 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Geleceğine Söz VerWhere stories live. Discover now