0014

418 30 12
                                    

Our love wins all, love wins allLove, love, love, love

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Our love wins all, love wins all
Love, love, love, love

Belki de hayatımın en canımı yakan ağrılarıyla uyanmıştım. Saat kaçtı? Telefonumu aramak için kafamı sağıma çevirdiğimde gördüğüm beden sırıtmama sebep olmuştu. Yüz üstü, yastığın altına kollarını geçirmiş uyuyordu. Elimde saçlarını okşamak için biraz olsun yükselmek için hareket etmek istemiştim, tabii ki ağrılar engel olmuştu. Pes edip sağımda solumda telefon arıyordum. Telefon yerine yerde gözüme çarpan saati görmüştüm. Taehyung'un her zaman saat takma gibi bir alışkanlığı vardı ve çokta ucuz olmayan saatlerinden birisini ne zaman nasıl oraya gönderdik bir fikrim yoktu.

Ağrılarıma rağmen oturur hale gelip saati almıştım. Perdeler kapalıyken saati tahmin etmesi zordu.
'17.36'
Neredeyse akşam olmuştu ve biz yeni uyanıyorduk. Tahmin etmeliydim, sabah güneşi gözüme vururken o da son kez vurmuştu ya.. O andan sonrası biraz bulanıktı, o kadar turun üstünden sonra artık yorgunluktan ve zevkten bayılacağımı düşündüğüm anlardı.

Elimde saate bakarken kafamın içindekilere daldığımdan ya da kesinlikle sessizliğinden bilmiyorum ama bir anda belimden tutup çekilmeyi beklemiyordum. Korkuyla saat tekrar yere düştüğünde ben de anlık ağrıların verdiği acıyla inlemiştim. Kucağında yan bir şekilde oturtmuş, dikkatlice yüzümü inceliyordu. Boynundan tutup çekmiştim kendime. Korkmamalıydı, anlık acıydı sadece.

"Bebeğ-" tekrar çektim, "Jun-" açtığı dişlerinin arasından dilimi soktum bu kez ama kısa bir süre karşılık verip ayrılmıştı. "Bebeğim neden konuşmama izin vermiyorsun?" Dedi o sesiyle, sebep bu. Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Hmmm," bu kez boynuma yaklaştı kırmızıya boyanan dudakları "uyandığım anda sesimden etkilendiğini unutmuşum bebeğim." Ufak öpücükler kondurduğu boynumu bırakıp kucağına alarak banyoya götürmüştü beni.

"Kesinlikle güzel bir temizliğe ihtiyacın var bebeğim." Üstüme sırıtarak bakarken kaşlarımı çatmıştım. Küvete sıcak suyun dolmasını beklerken "Senin için ilaç alıp geleceğim sen bu sırada biraz dinlen." Yanağımı sıkıp banyodan çıktığında suyu ayarlayıp içerisine girmiştim.
Ne kadar geçtiğini bilmiyorum ama sudan çıkıp odama geçtiğimde dış kapının kapanma sesini duyduğumda sonunda demiştim, neden bu kadar gecikmişti?

"Taehyung!" Seslenmeme cevap vermeyince tekrar seslenmiştim ama yine de cevap alamadığımda korkuyla odamdan çıkmıştım. Üstümde bornoz olmasına rağmen üşümüştüm. "Taeh-" ağzıma kapatılan el ve belimden tutulmamla bağırmayı denemiştim ama sesim çıkmıyordu. Dakikalarca debelenmiştim, bir türlü kurtulamıyordum. Bir anda arkamdan gelen kıkırtı ve yeni fark ettiğim kokuyla Taehyung olduğunu anlamıştım. Zaten düzgün olmayan hormonlarım, ağrılarım ve korkuyla beraber ağlamaya başladığımda bırakmıştı.

"Bebeğim sadece ufak bir şakaydı." Belimden tutup kendisine çekerken ittirip bağırmıştım "Ne kadar korktuğumdan haberin var mı?!" Sinirle odaya yürürken üzerimdeki bornozu sinirle çıkartıp atmıştım. Ağrılarıma rağmen dolabıma hızlıca gitmiş, giyeceğim şeyleri seçerken arkamdan gelip belime sarılmıştı. "Kook." Mırıldanarak konuşması umrumda değildi. "Bebeğim hadi kremlerini sürelim, böyle giyinmen doğru olmaz. " dediğinde sinirle arkamı dönmüştüm. "Sevgilini ağlatmak doğru bir şey zaten!!" Sırıtarak bakmaya başladığında bütün gücümle göğsünden ittirmiştim, yerinden kıpırdadığı yoktu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 30 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Milk And Cookies 'tkWhere stories live. Discover now