Her zamanki gibi önde ben sağımda Barış solumda da Aysun vardı arkamızdan adamlarım takip ediyordu.
Ev, 3 katlı,geniş bahçeli ve havuzluydu.
Dış kapıdan geçtiğimizde dikkatimi çeken ilk şey önümüzdeki heykeldi bu kocaman bir zar dı. Sanırım kumara düşkün bir aile yapısına sahipler diye düşündüm. Evin kapısına geldiğimizde Adamlarıma "kapıyı kırın" dedim.Arkadan Barış'ın sesini duydum" yıkın arkadaşlar yıkın arkadaşlar yıkın yıkın"
Bu çocuk niye asla ciddi olamıyor aq salak ya ondandır.Bizimkiler kapıyı kırarken içeriden hiç ses gelmiyordu büyük ihtimalle evde değildi e daha güzel sürprizi severim tabiki benim yaptıklarımı.
İçeri girince " çocuklar siz evi dip köşe arayın gizli bir oda fln varmı yokmu iyice bakın bir şey bulursanız bana söyleyin" dedim. Evin içi bayağı genişti salon ve mutfak birleşikti.
Barış hemen koltuğa oturup yayılırken Aysun ve ben kış bahçesine çıkmıştık.
(3.30 saat sonra)
"Tam 3.30 saatir gelmesini bekliyoruz nerede kaldı bu siktiğimin piçi" dedim
"O gelene kadar bi yastık savaşı yapalım mı umaay" dedi Barış. "Yapalım ama mümkünse sen yastık kullanırken ben bıçak kullanayım nasıl fikir"
"Galiba beni öldürmek istiyosun ama anlamadım gibide"
"Aysun da bi gitti gelemedi bişey mi oldu acaba? Onca adam taktık kızın peşine bide" dedim. İşinin olduğunu söyleyip dışarı çıkmıştı merak ediyordum.
"İnan bilmiyorum" dedi
"Sen ne biliyorsun ki sanki aq"
"Pusat'ın geldiğini" dedi
Pusat buraya kadar gelişimizin sebebi olan adam dı tabi adam olduğu şüpheli ama
Girişte gördüm Pusat'ı şaşkınlık ve korku içinde yavaş yavaş bizim olduğumuz salona doğru geldi ve bizi gördü " siz kimsiniz, buraya nasıl girdiniz ve amacınız ne?"
"Seni hiç alakadar etmez"dedi Barış
"Tamam Barış en memati sensin"dedim. Başıyla eyvallah der gibi bir hareket çaktı hemen. Güldüm bu salaklığa.
"Heyy benim sorularım ne olucak?" Dedi Pusat.
"Selçuk! paketi sarıp sarmala üşümesin yolumuz uzun" diye seslendim Selçuğa. Nedense ahmet abiden daha çok güveniyordum Selçuğa iyi çocuktu vesselam.
Adamlarımdan üçü Pusat'ı bağlarken o debelenip duruyordu "bırakın lan beni babam bu yaptığınızı duyarsa hepinizi öldürür!" Dedi
"Öldürürdü. Yaşasaydı dediğin gibi öldürürdü bizi ama bil bakalım ne oldu?" Bu kısımda kahkaha atmıştım "babanda annende benim ellerimde, benim sayemde öldü"
Şoka girmiş olmalı ki bir anda debelenmeyi kesti bizimkiler çoktan bağlamıştı onu.
"Sana şokların bin bir türlüsünü yaşatmazsam banada Umay Karahan demesinler "dedim. Duyduğu soy isim ile bir şok daha geçiren Pusat olduğu yere mıhlanmıştı adeta bu görüntü gerçektende bana keyif veriyordu.
"Götürün şunu,İstanbul'a geri dönüyoruz"dedim adamlarıma.
Barış,"umay sana bir şey göstermem gerek sanırım"dedi telefonuna donuk bir şekilde bakıyordu. Anlamaz bir şekilde telefonunu elinden aldım ve gördüğüm görüntüyle bu sefer asıl şoku ben yaşamıştım.
.........................................................................
Sizce ne vardı o görüntüde?
Yıldıza basmadan geçme bro
YOU ARE READING
İNTİKAM ATEŞİ
Teen Fiction"Barış,intikam nasıl yenen bir yemektir?" "Soğuk" "Yanlış" dedim. Anlamadı beni sorgular gibi bakarken önümüzdeki yangını gösterdim. "İntikam sıcak yenen bir yemektir"