4: Chanmin

6.4K 103 289
                                    

Sana söz baharlar gelecek

Bu arada başlamadan diyim sonra yok niye demedin efendim iğrendim olmasın burada Hyunjin'in hayalini gerçekleştiriyorlar ve son olarak Chan'ın ayak mantarsız ve kokmuyor çok temiz çocuğumunki :)

:)

(Sanasözseungminindeliğinebaharlargelecek)

(Eğer hala anlamayan varsa ayak sokuyor ama tam değil 1/2)

---

Top: Chan

Bottom: seungmin

---

Küçük bir duyuru‼️
Ben tüm ficlerimi bitirdiğim zaman (hepsi final oldu) bu SMUTSHOTA ara verme kararı almıştım. Tamamlandı diye işaretleyeceğim ama yaz tatilinde geri döndüğümde tamamlandıdan çıkaracağım. (comflex taslaklarda final oldu onu da yakında yayımlarım)

Kontrol etmeden yayınlıyorum çünkü zaten 1 ayda zor yazdım okuma hevesim puf

___

Chan ile okul çıkışı evime gelmiştik ve şimdi balkonumda kahve içiyorduk.

"Bak bana, edebiyat ödevini ben çözeyim fiziği sen. Edebiyat özürlüsüsün sen, yapamazsın. Ama üzülme seninki doğuştan."

Chan onaylayarak kolunu omzuma atmış ve beni biraz daha kendine çekmişti. Elindeki kahve bardağından bir yudum daha alarak önümüzdeki sehpaya koymuştu.

Bacak bacak üstüne atarak kendime eziyet çektirirken elimi Chan'ın bacağına koyup okşayarak kahkaha attım. "Yok sen adam olmazsın. Anneme arkadaşın diyorsun tek kalınca altıma giriyorsun normal mi bu?"

Gülümseyerek, "Ama öyle deme Chan'cım, zaten annen beni oğlunun namusuna göz dikmiş biri olarak görüyor." demiş ve yanağını öpmüştüm. Arkadaş ayağına yakında altına girecektim haberi yoktu.

"Öyle değil misin?" Başımı sallayarak onay verdim. Öyleydim.

"Bak ne diyeceğim. Sen kız olsaydın yine bana sen yürürdün arsızca."

"E ne yapalım, doğuştan böyle şeyler."

Kahvesini yeniden eline alınca ben de varlığını unuttuğum kahveyi elime alarak bir yudum aldım. "Hatta çıkma teklifini de ben ederdim."

Bana onay verircesine başını salladı. "Ama şunu söyliyim, eğer kadın olsaydın sana dayardım be kardeşim."

"Şimdi dayayamıyon mu? Göt bende de var, bakmak ister misin?"

Başını hayır anlamında sallamış ve boynumu öpmüştü. Sen de az değilsin be Chan. "Sen de yaşlandın be Chris." Yarın doğum günüydü.

Her ne kadar kendisinin önünde kitty pozisyonunda çıkmak gibi delice bir şey istesem de, yapamayacağımı fark edip sırf azar işitmek istediğim için edebiyat test kitabı ve güzel bir kolye almıştım.

"Hâlâ sikimizi ayakta tutmaya deniyoruz diyelim."

Gülümsemesi yüzünden kafasını yan çevirip bu sefer ben onu öpmüştüm.

"Çocuklar çocuklar sevişin siz! Çok yakışıyorsunuz!"

Aşağıdan bir teyzenin bağırması ile ikimiz de afallamış bir şekilde teyzeye bakmıştık. Sevişin mi? Teyze de benim yanımda be!

          

Teyze geçip gidince Chan ayağa kalkmış ve içeri gitmişti. Sebebini de anlayamasam da oturup kahvemi içmeye devam etmiştim.

Ne kadar zaman geçerse geçsin Chan'ın geri gelme düşüncesi olmadığından acaba gitti mi diye içeriye geçtim.

"Christopher Chan! Öldüysen ses ver!"

Banyo ile birleşik tuvaletin kapısı içeriden tıklatılınca orada olduğunu anlayıp kapının önüne geldim.

"Yardıma geleyim mi? Deliğe düşme."

Gel diye ses duyunca duraksamıştım doğal olarak. Az önce o beni beraber sıçmaya davet mi etti?

O zaman azıcık yana kay canım, anca beraber kanca beraber.

Kapıyı tereddütle açıp banyo da olmayan Chan ile içeriye adımladım. "Chris?"

Arkamı dönmem ile beni duvar ile arasına alan Chan ile gülümsedim. "Hm?"

"Ne yapıyorsun burada?" Bana cevap vermeyip elleri belimi gitti. İster istemez nefesim sıklaşırken anın heyecanı ile kollarımı geniş omuzlarına sardım. Aşık olduğun çocuk ile yıllarca arkadaş diye geçinmek kolay iş değildi.

Üzerimdeki krem rengi kazağın bel kısmını açıp tırnaklarını kışkırtıcı bir şekilde belime sürterken gözlerimi yumup ani haz ve heyecan duygusunu başımdan savmaya çalıştım. Hayır Seungmin, Chris seni arkadaşı olarak görüyor. Bu kadar belli etme.

Ancak neden onu şimdi deli gibi arzuluyordum?

Bel oyuğumda oyalanan eller ile Chan biraz daha bana yakınlaşmış ve alt taraflarımızın birleşmesini sağlamıştı. "Banyo olacaktım?"

Chan ile yaklaşık on iki yıldır arkadaştık ve birbirimizin evlerinde banyo yapabiliyorduk. Hatta annem bazen "Bu Chan'ıma yakışır. Alalım da bizim eve gelince giysin." diyordu. Onların evinde benim için bir dolap, bizim evde onun için bir dolap vardı.

"Yaptırmamı ister misin?"

Her zaman yürüyen taraf ben olurdum o yüzden şu anda altta kalacak değildim. Dudakları boynuma değince ellerimi saç tutamlarının arasına daldımış ve okşamaya başlamıştım. Dudakları boynumda beni tahrik etmeye başlıyordu ve bu şekilde giderse üzerine atlayabilirdim. Chan eğer an da onu nasıl arzuladığımı ve ondan deli gibi etkilendiğimi anlamadıysa benim sikim yamulsun.

"Chris?"

"Seung?"

"Ne yapıyorsun canım arkadaşım?"

Arkadaşım kelimesine bilerek vurgu yapmıştım çünkü her zaman başka bir konu konuşurken konunun arasında ne kadar iyi arkadaş olduğumuzu ve ne daha ileri ne de daha geri gitmek istediğini gizliden anlatıyordu.

"Arkadaşımın benden ne kadar etkilendiğine bakıyorum arkadaşım. Sen ne yapıyorsun?"

Kollarını iki yanıma koyup aramıza biraz mesafe koyunca ona bir adım yaklaşarak beline sarıldım ve kulağına yaklaştım. Dayanabilirsin Seung, sen nelere dayandın?

"Ben de arkadaşımın benim için altındaki şişliğinin daha ne kadar şişerebileceğine bakıyorum."

Bir kolunu kalçama sarıp beni kendisine bastırdı. Bu şekilde Chan'ı daha yakından inceleme avantajı kazanmıştım. Bazı insanlar tarafından nefret edilen ve kötü gözüktüğünü söylenen bir burnu vardı ama yüzüne küçük bir burnunun oturabileceğini sanmıyordum.

Birçok kez estetik yaptırmak istese de en sonunda onu olmamaya ikna edebilmiştim. Bu biraz zor olmuştu çünkü Chan kendini seven bir insan değildi. Nasıl olurdu da, bu kadar kusursuz bir insan kendisini sevemeyebilirdi?

Night Kiss / Stray Kids Smutshot +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin