(:3.Bölüm:)

1.2K 14 27
                                    

Neyse. Babam bir çığlık attı aynen şöyle:
-Çocuklaaaaaaaar kaçııııınnnnn!, deyince tabi bizde bağırdık. Çok heyecenlıydı. Ama ben takılıp düşmüştüm.korkuyordum. çünkü beni ezmek üzere, korkuyordum, çünkü bana git gide yaklaşıyordu. Derken babam bana gelip yardım etti.

Dinazor bize çok yaklaşmıştı. Babam da :
-Beni burda bırakın gidin, demişti. Biz babamın kolundan tutup çekmeye çalıştık ama hiç kıpırdatamadık. Kardeşimi tutup götürmeye çalıştım. Ama o baba yapma diye bağırıyordu. Sonra bir çalılığın arkasına gizlenip olanları izlemeye başladık. Dinazor babamı bir lokmada yemişti kardeşim baba diye bağırdı ama artık çok geçti babam gitmişti. Ağlıyorduk dinazora izimizi kaybettirip makinenin yanına koştuk bir adam geldi elinde aletlerle makineyi onardık eve döndük kardeşim annemin yanına gitti. annem baban nerde dedi neden geç kaldınız dedi dinazor babamı yedi makineyi da biz onardık dedim annem de ağlamaya başladı onu nasıl bırakırsınız orda dedi bizde
onu orda biz bırakmadık babam beni bırakın siz gidin dedi biz kolundan tutup çekmeye çalıştık ama çekemedik. dinozorun yaklaştığını görünce onu orda bırakıp kaçtık çalılığın arkasından izlemeye başladık bir de baktık ki dinazor yaklaşıp midesine indirdi babamı ağlıyorduk bir amca yardım etti bize elinde aletler vardı onla makineyi onardık ve dünya'ya döndük. Neyse böyle üzgün birkaç hafta geçti. Annem dayanamıyordu artık. En sonunda bize şöyle dedi:
-Hadi kızlar babanızı aramaya gidiyoruz dedi. Beline bir bıçak aldı çünkü dinazoru öldürmek istiyordu ve o döneme geri döndük. Annem çok sinirliydi ve oraya gidene kadar şu sözleri söyledi durdu:
-Bunu sana yapan dinazoru bulunca onu çarça pınçık edicem.deyip duruyordu. Artık ben bile annemden korduyordum. Çok sinirli olduğu kaşlarının çatıklığından ve bize göre komik olan nefes alışverişinden belliydi. Ama bir hafta geçmesine rağmen hala ne babamdan ne de dinazordan bir haber vardı. Annem artık pes etmeliydi. Çünkü bir haftadır aynı yerden 30 kere geçmiştik resmen. Neyse annemi bi şekilde ikna ettik ve eve dönmek üzere bisiklete doğru yol aldık. Annem odasına çekildi. Kardeşim de odasına çekilince ben de odama çekilip bir çözüm yolu aramaya başladım. Bir ara içim geçmiş ki çığlıkla uyandım. Annem:

-Çağla nerdesin kızım, diye bağırıyordu. Ben de odamdan çıkarak anneme neler olduğunu sordum. Annem de:

-Kardeşinle birlikte yatıyorduk. Birden onun çığlığıyla uyandım. Yanıma baktığımda o yanımda yoktu. Ve şimdi gördüğün gibi onu arıyorum, dedi. Ben de:

-Neeeeeeee! Yani şimdi, Çağla kayıp mı demek istiyorsun? Deyince annem de hüzünle başını salladı. Ben de Çağla'yı aramaya başladım. Annem komşulara sordu, ben de sokak sokak aramaya başladım. Nerdeyse bün ili gezdim ama o yoktu. Son çare olarak polisi aradık. Annemi anlıyorum. Tam birinin acısını atlattım derken başka bir acı geliyor üstüne. Neyse annemi teselli etmek için yanına giderken bir öksürük sesi duydum ve elime bir yastık alarak odaya daldım. Galiba ses dolaptan gelmişti. Dolabı açtım ve bir de ne göreyim. Elinde bir ...........................

Devam edecek...

ZAMAN BİSİKLETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin