Tanışma

800 24 1
                                    

Yağmur'dan

İstanbul'da yağmur yağıyordu hava soğuktu yaşıtlarım okuluna giderken ben yarıda bırakmak zorunda kalmıştım neden çünkü babamın sabahlara kadar içip kumar oynadığı borcunu ödemek için tam zamanlı bir işe girmiştim ısrar edip karşı çıkamazdım çünkü babam her kaybettiğinde hıncını benden alır gibi geldiğinde beni dövmesi canımı yakması o anları düşünürken yarıda bıraktığım hukuk bölümünde ismimin başına avukat koyulup cübbemle adliye kolidorlarında suçsuz insanları savunmak yerine yaka kartımda garson yağmur yıldırım yazıyordu bunları düşünmeyi bırakıp lokantaya girmiştim

"Günaydın" dedi lokanta sahibi nihat bey "Günaydın" diyerek karşılık verdim "Bana nihat diyebilirsin yağmur aramızda bunların lafı olmaz" gülümsedi benden yaşca büyük patronum olan adama nasıl ismiyle hitap edebilirdim babam yaşında olması ondan daha fazla uzak durmam gerektiğinin farkındaydım çünkü tavırları aşırı rahatsız ediciydi.

"Ben nihat bey demeyi tercih ediyorum iyi günler" dedim ve tam gidicekken kolumdan tuttu "Yağmur neden çekiniyorsun tatlım aramızda sonuçta" dedi "Aramızda olan bir şey yok çekiniceğim son insan bile olamazsınız ayrıca tatlım değil yağmur diyin çünkü ben sizin sadece çalışanınızım" diyip kolumu çektim.

İşe koyulmuştum her şey çok yoğun ilerliyordu son iş günümdü çünkü istifa etmiştim istifa raporum çoktan nihat bey'e ulaşmıştır diye düşündüm bugün akşam bi davet vardı önemli iş insanları gelicekti nihat bey ortalarda görünmüyordu eve gidiyordum iş bitmişti otobüse bindim evin oraya doğru ilerledim ve patronun arabası bizim kapının önündeydi evin kapısını çaldım.

Evimiz tek katlı eski yıllar önceden kalma bi evdi kira bile ödüyorduk bu eve babam kumara başladıktan sonra evimizi arabamızı bankada ki paramıza kadar harcamıştı umrunda bile değildi hiç bir şey her şey benim üstüme yıkılıyordu.

Tam o ara kapı açıldı babam "Yine bekleriz nihat bey her şey için teşekkürler" dedi karşımda bizim evimizde kendi patronumu görünce o an tüm düşüncelerim dondu kalakaldım.

"Merhaba yağmur bitti mi iş bu arada maaşına zam yaptım haberin olsun" dedi. Bana olan ilgisi yüzünden orda herkesle aynı çalışmama rahmen bana daha fazla maaş vermesi orda benden daha kötü olan insanların az maaş ile calışması canımı yakıyordu.

"Hiç gerek yok nihat bey ben maaşımdan memnunum" dedim o an babam ve snnemin bakışları sinirli bi şekilde benim üstümdeydi bu birazdan bu evde olucak şiddetin göz korkutmasıydı.

"Kızınız çok inatcı cengiz bey" diyip gülümsedi babamın suratına baktım "Anasına çekmiş nihat bey siz onun kusuruna bakmayın yine bekleriz" dedi "Kübra hanım bu küçük hanım hep böyle merak ediyordum demek ki size çekmiş bu arada yağmurcum maaşına zam yapıcam yine tatlım iyi günler" dedi gülümseyip göz kırptı.

Beynimden vurulmuşa döndüm annem ve babam baş selamı verdi ve nihat bey gitti ne olduğunu anlamadan babam benim kolumdan çekip içeri aldı halıya fırlattı saçımdan tuttu.

"Sen ne demek istifa verirsin ne yapmaya çalışıyorsun 2 aylık maaş alıcaksın nankör utan utan" diyip yüzüme tükürdü. Ayağa kalkıp bağırdım. "Bıraksaydınız avukat olup daha çok para alıcaktım ben kendim okuyup çalışıyordum sen beni okuldan aldın sen" dedim.

Kolumdan tutup mutfağa götürdü kapının ağzından sonuna kadar dolu alışveriş poşetleri ve masanın üstünde para babama dönüp "Benim maaş günüm değil nerden çıktı bu para" dedim.

Sen BenimsinWhere stories live. Discover now