uyandığımda jude'nin benim için ayırdığı odadaydım ama tek değildim.
Boynumda hissettiğim nefesle başta arda olduğunu düşünsem de yanılmıştım. Jude kollarını belime dolamış kafasını da boynuma yaslamış bir şekilde uyuyordu. Normalde çok sinirlenirdim ama şuan kalbim sanki heyecandan deli gibi çarpıyor gibiydi.
Bir süre onu izledikten sonra jude kıpırdanmaya başlamıştı ve bende hemen kafamı yastığa koyup yeni uyanıyormuşum gibi yapmıştım
"yasemin.."
kafamı ona çevirdiğimde burunlarımız dip dibe gelmişti ve jude baktığımda zorlukla yutkunmuştu
"ben..özür dilerim dün gece biraz içmiş olabiliriz bende burayı odam sanıp girmişim sanırım gerçekten çok ço-"
cümlesini tamamlayamadan arda odaya dalmıştı
"YASEMİN UYAN JUDE YOK"
Tabi yanımda nerde öpüşmek üzereymişiz gibi duran jude 'yi gördüğünde gözleri fal taşı gibi açılmıştı
"ooo siz biraz hızlısınız sanki"
arda'ya sinirle altımdaki yastığı fırlatmıştım ama o kaçmayı başarmıştı
"yok abi dün biraz fazla kaçırmışız sabah buldum burda kendimi düşündüğün gibi bir şey olmadı"
kafamla onu onayladığımda arda inanmamış gibi yapıp bizi geçiştirmişti
"ee iyi o zaman siz giyinin ben sizi bekliyorum, jude sende üstüne bir şeyler giy yoksa hasta olacaksın"
ardaya anlamaz bakışlarla baktığımda jude'nin üstünün olmadığını gördüm o ise ardayı kolundan tutup hemen odadan çıkmıştı, ben ise 2 dakikada gerçekleşen olayın şokundaydım.
Kendime geldiğimde yataktan kalkıp bakımımı yaptım ve üstüme ise fas'ın milli takım formasını giyip altıma kısa siyah taytımı giymiştim ardından günlük makyajımı yapıp takılarımı eklemiştim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(şöyle düşünün alt siyah)
aşağı indiğimde jude üstüne düz kırmızı tişört ve siyah şort giymişti ve kahvaltı hazırlıyordu arda ise ona yardım ediyormuş gibi yapıyordu.
"ya arda allah için saçmalama denk gelmiş sadece sus ve yardım et çocuğa'
arda ise oflayarak önüne dönmüştü bende bu halin ufak bir tebessüm etmiştim.
kahvaltımızı yaptıktan sonra çocuklar antrenmana gitmek için hazırlanmışlardı ve beni de davet etmiştlerdi bende tabiki hayır dememiştim kim hayır diyebilir ki..
Önerilen hikayeler
Bunları da beğenebilirsiniz
.
.
.
.
"selam çocuklar!"
aman tanrım şuan karşımda luka modric, nico paz ve vinicius jr. vardı diğerleri de çoktan sahaya inmişlerdi.
"selam millet bu geçen size anlattığım voleybolcu arkadaşım yasemin ekinci"
"gerçekten dediğiniz kadar varmış"
dedi nico öne çıkarak ve elini uzattı
"ben nico paz ama sen nic diyebilirsin"
"memnun oldum nic"
uzattığı elini tuttum fakat sanırım o el sıkışmak anlamında tutmamıştı elimi öpmüştü.
jude boğazını temizleyip bir bana bir ona bakıyordu
"tamam nico fazla sıkma istersen misafiri"
"aynen bi bizde tanışalım"
diyerek yanıma gelmişti vinicius
"ben vinicius ve bu da luka memnun olduk"
diyerek sarılmışlardı bana
"gerçekten harbi sporcusun şu boya ve kaslara bak eminim çok başarılısındır"
demişti luka
"yani öyleyim denilebilir A milli kadın takımında yer alıyorum"
hepsi bana gülümserken nic bana ufak sırıtışlar atıyor ve göz kırpıyordu. Bunu farkeden jude ardaya bir şeyler söylemişti
"ee hadi tüm gün burda mı duracağız valla koç bizi keser"
hepimiz dediğine güldüğümüzde onlar sahaya inmişti bende onları benchten izliyordum.
Jude ve Edu birbirleriye paslaşıyorlardı arda ise birkaç takım arkadaşıyla koşu çalışıyordu. Futboldan pek anladığım söylenmezdi ama oldum olası koyu bir real madrid taraftarıydım.
Bir süre aralıksız jude'yi izlediğimi fark eden ve soluk soluğa kalan nic dinlenmek için yanıma gelmişti
"hey bizim ingiliz çocuğa dalmışsın ne o yoksa onu mu seviyorsun"
diyerek gülmüştü
"hayır sadece dalmışım daha yeni tanıştık nasıl sevebilirim ki?"
"dalga geçiyorum zaten canım ee nerelisin kaç yaşındasın biraz bahsetsene kendinden"
"adımı zaten biliyorsun yasemin 19 yaşındayım, ben yarı fas yarı türküm ve fasta doğup büyüdüğüm için ana dillerim fransızca ve ingilizceydi. 10 yaşımda voleybola başlayıp kendi kulübümün A takımına çıktıktan sonra 13 yaşında fenerbahçeye transfer oldum ve 5 yıldır fenerin bir parçasıyım ardayla ordan tanışıyoruz zaten"
"vaay etkileyiciydi bu"
dediği şeye gülümseyerek kafa sallamıştım
"benim kendimi tanıtmama gerek var mı"
"ah hayır seni senden iyi tanıyorum ve merak etme sapık değilim sadece dediğim gibi koyu real madrid taraftarıyım"
ikimizde bu dediğime kahkaha patlatmıştık ve ben o sırada omzumda bir el hissetmiştim
"hey selam"
arkamı döndüğümde jude kan ter içinde kalmış bir şekilde ikimize bakıyordu
"ah merhaba jude nic'le sohbet ediyorduk bizde"
"iyi iyi ama nic'in gitmesi gerekecek koç ona soyunma odasından birkaç malzeme getirmesini istedi"
"hey ben burda iyiydim sen getirsen olmaz mı"
jude kafasını olumsuz anda sallayınca nic pes etmiş bir şekilde ayağa kalktı
"peki o zaman görüşürüz prenses"
diyip göz kırpmış ardından da gitmişti
"vay prenses falan çabuk kaynaştınız"
demişti jude
"biraz cana yakın bir insanım ondan olabilir"
anladığını belirten bir şekilde kafasını sallamıştı ve bir süre etrafı sessizlik kaplamıştı
"sevgilin var mı"
ansızın sorduğu soru ile ilk başta şaşırsamda sonra cevap vermiştim
"hayır yok neden ki"
"merak ettim sadece"
"senin var mı"
kafasını hayır anlamında sallamıştı
"koskoca jude bellingham'ın sevgilisi yoksa biz ne yapalım be"
dediğime sırıtarak karşılık vermişti ve dudaklarıma bakmıştı bense utandığım için kafamı sahaya doğru çevirdim ve tam o sırada arda gol atmıştı
"AA ARDAA TEBRİK EDERİM CANIM AYNI PERFORMANSI MAÇTA BEKLİYORUM"
diyerek bağırmıştım. Evet yaptığım tam anlamıyla bir rezillikti ama ortamdaki o gergin havayı dağıtmak için böyle bir şey yapmıştım jude ise bunu anlamış olacak ki gülmesini tutamamıştı..