6 Alfa 1 Omega

3.8K 214 514
                                    



"Hastaneye gitmesi gerekiyor. Burada yapabileceğim bir şey yok. Nabzı çok düşmüş. Bedeni yorgun gözüküyor."

"Teşekkürler... Doktor işini halletmeye çalışacağım."

Gözlerimi açmam gerekiyor. Bu alfamın sesi...

"Alfası mısın?"

"Hayır. Arkadaşımın sınıfında gördüğüm bir omega. Sanırım yalnız. Ben yardımcı olmaya çalışacağım."

"Uyandığında haber verir misin? Ben odamdayım."

"Tamamdır."

Gözlerimi sonunda açabildim ama tekrar kapatmak istiyordum. Alfa bana arkası dönük revirin ortasında duruyordu. Beni 3 kat aşağıya kucağında mı taşımıştı? Üzerimde kokusunu alabiliyordum. Ne de yakışmıştı sedir ağacı şeftali çiçeğine...

Alfam olduğunu o da hissedebilir miydi? Bunlar her zaman karşılıklı olmuyordu ki...

Eliyle alnını ovuşturarak rahatsız bir şekilde telefonunu çıkardı.

-Taehyung... Ders bitti mi?

-Ben revirdeyim ama ateşim çıkıyor, eve gitmeliyim.

-Revire kendim için gelmedim. Şeftali omeganın eşyalarını al gel.

-Off Taehyung sulandığın omega işte. Hastaneye götürülmesi gerekiyor. Çocuklardan arabayı al.

-Biz halletmeliyiz çünkü arkadaşı yok gibi duruyor. Uzatma!

Duyduklarımdan sonra sedyede ayaklanmaya çalıştım ve sonunda bacaklarımı sarkıtıp oturabildim. Başım tekrar dönünce elim alnıma giderken gözlerimi bir süre kapadım.

"Uyanmışsın..." Dedi ve önüme doğru adımladı.

"Evet... Teşekkür ederim."

"Ben Jungkook. Seninle ilgilenebilecek bir arkadaşın var mı? Hastaneye gitmen gerekiyormuş." Diye sordu sıkıntıyla. Omegamın onu alfası seçmesi onun sorunu değildi ki... Beni başından savmaya çalışmasına kırılmamam gerekiyor. Ulu kurtlar aşkına! Gözlerim! gözlerim sakın dolma!

"Önemli değil..." Dedim ve sesim titreyince boğazımı temizledim. "Ben hallederim. Teşekkürler... Sen gidebilirsin." Dedim ama kurdum içimde 'alfa gitme' diyerek sayıklıyordu. Çok yorgundu. Zorlukla hissediyordum ve duyuyordum. Bundan sonra ise hep yorgun kalacak gibi gözüküyordu...

"Benim gitmem gerekiyor zaten ama arkadaşım seni hastaneye götürecek."

"Hayır, kimsenin vaktini almak istemiyorum. Ben hallederim." Dedim ve iyi olduğumu gösterebilmek için sedyeden atladım. Bacaklarım!

Beni düşmeden hızlıca sarıp tekrar sedyeye oturttu. Tanrım! Çok yakın! Çok sıcaktı. Bacaklarım neden görevini yapmıyor?

"İtiraz etmen anlamsız omega! Arkadaşım birazdan burada olur. Ben gitmeliyim ve doktoru buraya göndereceğim. Bir yere kaybolma!" Diyerek terslendi ve çatılı kaşlarını düzeltmeden sinirle döndüp odadan çıktı. Yüzü ve kulakları sinirden mi bu kadar kızarmıştı?

Kalbim, kurdum... Ağlayamam... şimdi değil! Biraz güçlü ol! İlk kez birini alfası seçen ve karşılık bulamayan sen değilsin!

Odaya beyaz önlüklü biri girdi ve yaklaşıp bileğimi tuttu. Sanırım nabzımı ölçüyordu.

"Nasıl hissediyorsun? Nabzın biraz daha iyi ama doktora gözükmelisin. Burada gerekli testleri yapamıyorum. Sınıfının listesinde seni aradık ama bulamadık. Adını not almam gerekiyor."

Omega.app /JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin