8.bölüm

9.4K 415 120
                                    

Duvarın yanına çöküp ağlamaya başladım parmaklarımı kırmıştı ve beni böyle bırakıp gitmişti parmaklarıma baktığımda baya morarmış ve şişmişti ve çok acıyordu bu acıya daha fazla dayanamayıp olduğum yerden kalkıp kapıya gittim kapı kolunu indirdiğimde kapı açılmadı bir kaç kere daha denedim ama olmadı ne yani kapıyı üstüme kilitleyip gitmişmiydi beni bu halde bırakıp gitmişti...

Bende ne bekliyorsam bana bunları yaşatan adama hala boyun eğiyordum...

Canıma kıymak istiyorum ama bir yandan da cesaretim yoktu. O gün ilk gün baranın beni terk ettiği gün hiç düşünmeden kendimle birlikte konağı  yakmıştım ama insan bir kere ölüm korkusunu tadınca bir daha cesareti olamazmış...

Bazen bunları neden yaşıyorum  diyorum.Yapmadığım birşeyin bedelini ödüyordum...

Bir anda kapıdan ses gelmişti tabi baranın babannesiydi

"Kızım berfin iyimisin kapıyı aç"dedi acaba nasıl açıcaktım zaten parmaklarım o kadar acıyordu ki

"Şey zahide anne kapıyı baran kitleyip gitti kapıyı açabilirmisin"dedim

"Tamam kızım biraz dur bakıyım  yedek anahtar var mı?"dedi

Parmaklarım o kadar acıyordu ki. Allah bilir nereye gitmişti beni bu halde bırakıp...

Yazar'dan

Baran berfinin parmaklarını kırdığında hiç birşey hissetmemişti sadece bir duygu vardı o da zevk duygusuydu baran berfine zarar verince sadece zevk alıyordu.

Baran berfini o halde bırakıp bir dağın tepesine gelmişti ve cebinden sigara  paketini çıkatıp bir dal sigara yaktı

Düşündü hemde çok düşündü...

Bu gece herkes için çok farklı geçiyordu  berfin kendi elleri ile mahkum ettiği hayatına ağlıyordu, emir ise yarım kalmış sevdasına ağlıyordu yine her zaman ki gibi bir gazinodaydı

Herkes nefes alıyor ama herkesin nefes almak için nedenleri vardı peki berfinin nefes almak için bir nedeni varmıydı artık.

Baran dağın tepesindeydi arabasına yaslanmış mardin manzarasını izliyordu. Telefonun sesini duyunca telefonun cebinden çıkartı sağ kolu mahmut arıyordu

"Ne var mahmut"dedi baran

"Abi hani sen yengeyi araştırın demiştin ya"dedi mahmut

"Evet dedim"dedi baran

"Abi biz çok önemli birşey öğrendik yenge hakkında"mahmut bunu demesi ile baran biraz merak etmişti
"Ne öğrendin mahmut söyle ağzında geveleme lafı"dedi baran

"Abi yenge evlatlıkmış"dedi mahmut baran bunu duyduğunda biraz duraksadı nası yani berfin şadoğluların torunu değil miydi

"Lan mahmut bu bilgiyi şimdi mi diyon lan bana"diye bağırdı baran

"Abi biz aslında yenge ile ilgili herşeyi araştırmıştık ama sana demeyi unutmuşsuz"dedi mahmut

Baran daha da delirdi kıza o kadar eziyet etmişti. Ve şimdi berfinin şadoğluların kanından olmadığını öğreniyordu. Büyük bir çıkmaza girmişti

Telefonu kapatı nefes almaya çalıştı ama olmuyordu. Berfini kemerle dövdügü an geldi aklına berfin ona yalvarıyordu. Bu yaptığı aklına gelince ayağını bir kaçkere lastiğe vurdu

Parmaklarını kırıp kızı oda da kitleyip gelmişti...

Hemen arabasına binip çalıştırdı konağa gitmeye başladı. Hala aklında berfinin bağrışları vardı...

Baran konağa vardığında hemen arabadan indi ve konağa girdi tabi girer girmez babaannesi vardı karşısında

"Sen aklını mı kaçırdın oğul"dedi zahide hanım

Baran cevap vermedi aslında cevap vericek bir kelimesi bile yoktu

"Sana söylüyorum kızı oda da kitleyip gitmek nedir baran"dedi zahide hanım çünkü yapıcağı hiç doğru birşey değildi.
Baran babaannesinin sorularını takmadan yanından geçip yürümeye başladı ama babaannesinin dediği ile duraksadı ve arkasına döndü

"Hala intikam peşindesin demi baran"dedi zahide hanım

Baran yine sustu. Önüne dönüp merdivenlerden çıkmaya başladı. Kapının önüne gelince durdu ve cebinden anahtatı çıkartıp kapıyı açtı
Ve içeriye girdi. Berfinin cenin pozizyonunda yatakta yattığını gördü

Baran berfine uzun uzun baktı ama bu sefer bakışları farklı bakıyordu.

Berfin zahide hanımın anahtarı bulamadığını öğrenince parmaklarının ağrısı ile yatağa uzanıp uymak istemişti ama uyku bile bazen insana haram olabildi. Hani bazen ayakta durmak zorunda kalırız hayat size ne kadar vurursa vursun sadece ayakta durmalıyız demi ama berfin öyle değildi ayakta duracak kadar güçlü değildi.

Özdemir Asafın bir şiirinde dediği gibi"Bazen dayanmaktır sevmek; hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek"

Baran hala yatağın üstünde cenin pozisyonadaki kadını izliyordu adım atmaya bile cesareti yoktu. Ona o kadar şeyler yaşatan adamın bir adım atmaya bile cesareti yoktu.

Baran biraz daha ayakta durup berfine doğru ilerlemeye başladı. Yere eğildi ve berfinin saçlarından okşamaya başladı. Akılına berfinin bu ellerle sürüklediği geldi ve yine vicdan azabı çekmeye başladı.

Baran berfinin yanağını okşamaya başladı. Ve sonra berfinin elini aldı ve kırdığı parmaklara baktı parmakları baya şişmişti ve morarmıştı. Baran kırdığı parmaklara teker teker öptü. Ama bazen bazı şeyler öpünce geçmez insanda hep yara olarak kalır

Baran berfini biraz daha izledikten sonra ayağa kalkıp telefonundan mahmutu aradı

"Mahmut bana acilen git doktor bul"dedi baran zaten mahmuta hemen onayladı ve telefonu kapatı

Geri berfine döndü baran yine yatağın kenarına çöktü ve izlemeye başladı. Ama ne faydası vardı ki bu saatten sonra. Hani bir söz vardı"at gibi giden it gibi geri döner"diye.

Bir süre sonra berfin kıpırdamaya başladı ve gözlerini açtı tabi karşısında baranı görünce içinde korku oluştu ve hemen ayağa kalktı. Parmaklarını kıran adamdan bu saatten sonra her şey beklerdi

"Sana zarar vermicem berfin"dedi baran. Ama çoktan en büyük zararları vermiştı bile

"Daha bana ne kadar zarar verebilirsin ki düğün sabahı beni terk ettin, yetmedi beni bir kulübeye götürüp saatlerce kemerle dövdün, o da yetmedi parmaklarımı kırdın"diye bağırmaya başladı ve aynı zamanda da hıçkırarak ağlıyordu

Baran bunları berfinden duyunca başını yer eğidi suçsuz günahsız kıza neler yaşatmıştı. Berfin hala olduğu yerde ağlıyordu. Baran berfinin yanına geldi elini kaldırıp saçını okşucaken. Berfin baranın ona vurucağını zannedip korkudan elini kendini korumak için kaldırmıştı

Baran bu tepki ile eli havada kalmıştı"korkma vurmucaktım"dedi baran berfin elini indirip barana baktı ama bir fark vardı ikisininde bakışları değişmişti.

"Daha bana ne kadar vurabilirsin ki"dedi berfin...

Vote 100
Yorum 50

Bölüm geçikti onun için sory. Arkadaşlar   kitabım hakkında eleştireye açığım ama lütfen düzgün eleştirelim bazen bir kaç yorum görüyorum ve bu nedense beni üzüyor. Bölüm atmama sebebim ise okul yüzünden.

Tiktok: yazqr.sıla

Hadi bay gacılarrrr
😍😍







MARDİN GÜZELİWhere stories live. Discover now