Hyunjin sabahları kalkmakta zorlandığı için en yakın arkadaşı Seungmin onu her sabah uyandırırdı.
Sonsuza dek arkadaş olucaz diyen ikili birbirine karşı farkı hissetmeye başlar
Hyunmin
Minchan Changlix Jeongsung
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
---
Haftalar hızlıca geçerken sahada büyük bir coşku vardı. Final maçına ulaşan takımla beraber bir çok arkadaşları da onları izlemeye gelmiş, büyük bir coşkuyla tezahürat yapıyorlardı.
"Çok iyi gidiyorlar!" diye bağırdı Jisung yerinde zıplarken. "Maçın bitmesine az kaldı ama böyle giderse maç bizim" dedi Changbin de heyecanla.
"Bu maçı alırsak okula üçüncü bir kupa gelecek değil mi?" diye sordu Chan. Minho başını sallamış, "Aynen öyle"
"Çok havalı!" dedi Felix, bu sırada gol atan Hyunjin ile hepsi çığlık attı.
"Sarışın afetim yaaa!" diye bağıran Jisung ile hepsi kahkaha atmış, onun çığlığını duyan Hyunjin de şokla ona bakmıştı.
Seungmin'in gülüşünü duyarken kendiside güldü. "Bizden daha heyecanlılar" demesi ile Seungmin onayladı.
"Bu yüzden bu maçı alıyoruz"
Yumruğunu uzatması ile Hyunjin'de kendi yumruğu uzattı. Yumruk tokuşturmanın ardından yerlerini almışlar, tekrar başlayan oyunla koşmaya başlamışlardı.
Maçın son dakikalarına girerken Seungmin topu Soobin'e yollamış, kaptanlarının gol atması ile de düdük çalmıştı.
Seungmin bununla kendini çimenlere atarken herkesin çığlığını duyuyordu. Arkadaşları izledikleri yerden neredeyse birbirini ezdiğini görünce güldü.
"Seungmin!" diye koşturan Hyunjin oturmuş hale gelen sevgilisinin boynuna sarıldı. "Kazandık! Biz kazandık!" diye bağırması ile Seungmin gülüp ona sarıldı.
Ayağa kalktıklarında "Ağlıyor musun?" diye sorarak dalga geçti Seungmin. Hyunjin burnunu çekti, "Kes sesini"
Herkesin toparlanmasının ardından ilk önce koç konuşmasını yapmış daha sonrada hepsine madalyaları takılmıştı. Kaptanlarıda konuşmalarını yapıp tebriklerin alınması ile hepsi dağılmıştı.
Geniş salona girdikleri anda "En büyük takım bizim takım!" diye giren gençler ile hepsi güldük.
"Kazandık lan!" diye bağıran Jay ile hepsi tekrar bağırmaya başlamış, birbirlerine sarılmıştı hepsi.
"Aferim lan cidden kupa getirdiniz okula" diyen Minho ile Seungmin göz devirdi. "Herhalde oğlum, sen ne sandın bizi?"
Minho gülüp onun saçlarını karıştırdı. "Bunu kutlamamız lazım" diyen Jeongin ile hepsi ona baktı. "Ne var?"
"Buna genelde Felix atlar" diyen Hyunjin ile "Hey!" diye bağırdı Felix ardından hiç umursamamış, "Parti yapacağız!" demişti zıplayarak.
"Yaparız sarışınım" diyen Changbin ile gülerek koluna sarıldı.
Bu sırada Chan "Sizinkiler üstlerini değiştirmeye gitti sanırım" dedi. "Ah bizde gitsek iyi olur" diyen Hyunjin kalkacağı sıra Seungmin onu durdurdu.
"Biz biraz daha bekleyelim" demesi ile Hyunjin anlamasada başıyla onaylayıp geri oturdu.
Bir kaç dakikanın sonunda Seungmin gördüğü takım arkadaşları ile hepsinin çıktığına emin olurken "Hadi gidelim Hyunjin" diyerek ayağa kalktı.
Hyunjin onu takip etmiş, kimsenin olmadığı soyunma odasına girerken "Neden bekledik-" diye soracağı sıra Seungmin omzunda ki çantasını yere düşürüp sarışını dolaba yasladı.
"Bunun için"
Ellerini yanaklarına çıkarıp hızlıca dudaklarını birleştirilken Hyunjin dona kalmış, dudaklarını hareket ettiren sevgilisi ile kendisini toparlayıp onu öpmüştü.
Siyah saçlının alt dudağını kavrarken ellerini onun belinin iki yanına götürüp daha çok kendisine çekti. Seungmin ise yanağından olan bir elini ensesine götürmüş, sarı saçlarını hafifçe çekerken üst dudağını emmişti.
Hyunjin'in alt dudağını ısırması ile inlerken sarışının bundan fayda bilip dilini öpüşmeye katmış, daha da yoğun bir şekilde birbirlerini öpmeye başlamışlardı.
Vücutları mümkünmüş gibi birbirlerine daha çok yapışırken Seungmin en son nefessiz kaldığı hissederek geri çekildi.
Nefes nefese karşısındaki sarışına bakarken onunda pek farkı yoktu. Sadece kocaman bir gülümsemesi vardı. "Tamam bu hareketin çok hoşuma gitti" demesi ile Seungmin güldü.
"Sanırım benimde bu öpücük hoşuma gitti"
Sarışının boynuna başını gömerken Hyunjin saçlarını okşadı. "Yine de baskın olmaya karar vermiştim, bozdun herşeyi" demesi ile Hyunjin kahkaha attı.
"Özür dilerim, sana dayanamıyorum sadece"
Seungmin başını iki yana salladı, "Sorun değil, hoşuma gidiyor" dedi yanakları kızarırken. Hyunjin gülmüş, yanaklarından öpücük kondurmuştu.
Seungmin'in göz devirmesiyle alnına vurmuş, "Yapma şöyle köpüş" demesi ile oflamıştı.
Hızlıca üstlerini değiştirmişler, soyunma odasından çıkarak arkadaşlarının yanına varmışlardı.
Seungmin'in "Ee ne yapıyoruz şimdi?" diye sorması ile Jisung "Bir mekan bulduk, arka bahçesi oldukça hoş görünüyor orada oturalım dedik" derken telefonundan buldukları yeri göstermişti.
"Beğendim, olur bencede" diyen Hyunjin ile Seungmin onu onaylamış, bununla hepsi kalkıp stadyumdan çıkmıştı.
Yürüme olarak sohbet ederek ilerken Hyunjin uzanıp sevgilisi ile ellerini birleştirdi. Bu sırada farkettiği şey ile elini bakmış, Seungmin yanında ki Jeongin ile konuştuğu için sesini çıkarmamıştı.
Mekana girdiklerinde arka bahçe kısmında masaları birleştirmişler, hepsi otururken sipariş vermişlerdi.
Chan içeceğini alıp ayağa kalkarken, "O zaman bugünün yıldız oyuncularımıza!" demesi ile hepsi kahkaha atarak içeceklerini havaya kaldırdı.
"Beni çok şımartıyorsunuz" diyen Hyunjin ile Minho ona dönmüş, "Ah pardon üzerine mi alındın? Biz diğerlerinden bahsediyoruz" demişti.
Hyunjin hayretle ona bakarken "Çok kötüsün!" dedi. Diğerleri gülmüş, "Ah cidden son maçınızdı ya" diyerek içeceğinden yudum aldı Changbin.
"Evet, sene bitmek üzere sonuçta" dedi Seungmin omuz silkip. Hepsi bir süre sessiz dururken "Özleyeceğim" dedi Felix.
Jisung başını salladı, "Abartmayın tamam, lise bitecek olabilir ama biz sekizimiz yine yan yana olacağız emin olun. Öyle kolay kolay kaçamazsınız" dedi Minho.
Seungmin'e dönmüş, "Duydun mu köpüş?" demişti göz kırpıp. Seungmin gülüp, "Eh yapacak bir şey yok sanırım" demişti.
Hepsi bununla yine farklı konulardan konuşmaya başlarken Hyunjin sevgilisinin boynuna başını koyup ellerini kavradı.
"Ellerin yara mı oldu?" diye sordu incelerken. Seungmin başını sallamış, "Maç arasında yere düşmüştüm, sert değildi ama bu yüzden önemsemedim"
Hyunjin kaşlarını çatarak ona bakmış, "Önemsemedim ne demek Seungmin ya? Of nasıl fark etmedim" demişti.
Seungmin gülüp "Hey sıkıntı yok, krem sürelim eve gidince tamam mı?"
Hyunjin başını omzundan kaldırdı, diğerlerine bakmış, hepsinin odağının kendilerinden çok uzak olduğunu görünce sevgilisine geri dönmüştü.
Seungmin elini kavrayıp avuç içine bir öpücük kondurdu, Seungmin şokla ona bakıp gözlerini kırpıştırırken Hyunjin "Tamam" demişti.
Seungmin şaşırdığını için bişey demezken bu sefer Hyunjin anında yaptığı şeyden utanmış, "Yani şey tamam sür mutlaka" derken önüne dönmüştü.
Elleri ise aralarında birleşik kalmaya devam etmişti.