Umut

6K 195 26
                                    

Kimsenin içinde ne yaşadığını bilemezsin , neler sakladığını bilemezsin , içinde volkanlar patlar belki ama dışında hep bir gülümsemeyle karşılar insanları. Belki burda hata yaptık kırılan kalbimizi daha e kadar kırabilirler diye bekledik ama anladıkki daha çok kırılabiliyomuş. Ama bunu anlaması gerekenler anlamamıştı belki. Belkide en güzel çözüm uzaklaşıp gitmekti .

Bende aynısını yapıyodum neler yaşıycağımı bile bile gidiyodum bazı şeyleri sadece ufacık bir veda çözer . Kalıp aşkım için savaşmayı çok isterdim ama bana düşen gitmekti. " Sana illa kal diyemem kızım yolun açık olsun" başımla selamlayıp odadan dışarı çıkmıştım odama geçmiştim balkon kaşısını açıp soğuk havanın yüzüme çarpmasını istemiştim.

Ağlamak istemiyodum ama gözlerim ağlamak istiyodu. Çığlık çığlığa ağlamak istedim ama başaramadım yüzümü göğe kaldırdım yağmur yağıyodu yüzüme tek tek yağmur damlaları çarpıyodu ve birer göz yaşı gibi yanaklarımdan süzülüyolardı. Ben ağlıyamıyodum ama gök yüzü bunu hissetmiş olucak ki yağmurlar bana göz yaşı olmuştu.

Bi süre öylece kaldım kapının açılıp kapanma sesini duydum odaya karan girdi bitik haldeydi ağlamış olucakki gözlerş kırmızıydı ve saçları dsğınıktı yüzünde masum bi kırgınlık vardı onu ilk kez bmyle görüyodum görür görmez içimde birşeyler söndü karşıma geçti hizama gelmek için dizlerinin üstüne çöktü. "Neden" ilk kelimesi neden olmuştu işaret diliyle anlatmak istedim "çünkü bana kalıcak bir neden bırakmadın" ben onu sevmiştim hemde çok sevmiştim.

"Gerçekten gitmek mi istiyosun?" yutkundu gözlerine bakamıyodum eyer bakarsam kararımdan vaz geçerdim

"senin artık bi ailen olucak ben bu eve gelirken umutlarımla gelmiştim ama şimdi sen o umutları bir bir kalbimden söküp atıyosun sana bebeğin ve denizle mutluluklar dilerim ben kendi cehennemimde yaşamaya devam edicem"

Karan benim için işaret dili öğrenmişti bu sayede artık anlaşabiliyoduk bu beni sevindirmişti." Hay bebeğinede anasınada ... "Elimle ağzını kapatmıştım kaşlarım çatık ona bakıyodum amma da küfür ediyodu. "gitmekte özgürsün git git ve babanın sana neler yaşatıcanı bir kez daha gör git" gözümden yaşlar akmaması için zorladım sadece bu gece son gecemdi sonra gidiyodum bu evden kendi cehennemimde yanmaya gidiyodum.

Ellerimi çektim ondan "çık dışarıya seni görmek istemiyorum artık ben bu ailede sadece fazlalık olurum artık bi bebeğin var ben sana kadınlık bile yapamayan biriyim ben sana bi bebek veremem ama o verebilir ben sana kadınlık yapamam ama o yapabilir ben senin elini tutup gezemem ama o gezebilir anliycağın bırak beni "

Karan hiçbirley söylemeden gitti ve akmayı bekleyen göz yaşlarım bir bir döküldü önümda bağlı olan ellerime.

Odamın kapısını kitlemiştim kimsenin gelmesini istemiyodum derin düşüncelere dalmıştım gitmek bir çözümmüydü eyer gidersem babam nasıl karşılardı boşanırmıydık ki acaba isteyerek evlenmemiştik zaten karsn bir ay benim yüzüme bile bakmamıştı ama baktığı ilk an deişmişti bütün olumsuzlukları. Denizle neden ayrılmışlardı acaba onu çok seviyomuş aslında arkasında nasıl bi gerçek var kim bilir. Düşüncelerden kapı sesiyle kurtulmuştum furkanın sesiydi " yenge hanım kapıyı açında yemeğinizi bırakiyim " hiçbişey istemiyodum ama bunu dile getiremiyceğim için kapıyı açmak tek çözümdü .

Yavaşca kapıya gidip kilidi açtım daha sonra kapıyı açtım ve yemek istemediğimi belirtmek için tepsiyi ittim "olmaz yenge hanım nurbanu annenin tam emri var yemezseniz azına tıkıycakmışım yemeği öyle söyledi" diyip içeri girdi tepsiyi bıraktı furkan çok tatlıydı çok sevecendi bu aileye daha küçük yaşta gelmişti bu aile büyütmüştü onu ama karandan hiç ayırmamışlardı hala ayırmıyolardı furkan kendini iyi hissetsin diye ona bu görevi vermişlerdi çünkü furkan kendini mahçup hissediyomuş aileye karşı çok da merhametli.

Kanunsuz BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin