Bölüm 15 - KARMAŞA!

31 5 66
                                    


Karşımdaki çocuğa çabuk kaç buradan diyecektim ki önüme baktım çocuk yoktu.

Uraz hemen yanıma gelerek:

"Umay senin burada ne işin var?!"

Diyecek bir şey bulamadım sanki o an aklım kilitlenmiş içinden herhangi bir fikir çıkamıyordu.

"Sizin için geldim Uraz."

"Ne demek sizin için?"

Arslan hemen araya girerek:

"Şimdi bunları konuşmanın sırası değil. Umay hemen buradan gitmelisin."

"Hiçbir yere gitmiyorum Arslan!"

"Ne demek gitmiyorum? Git diyorsam git Umay!"

Arslan bunu söylerken ellerini oturduğum masaya bırakarak ve gözlerini gözlerime dikerek söylemişti. Arslan'ı hayatımda ilk defa bu kadar sinirli bir halde görmüştüm. Gözleri kan çanağına dönmüş, öfkeden ne yapacağını bilmeyen boğalar gibi bana bakıyordu.

Sesim titreyerek:

"Gii..t t.. mi..yorum." dedim.

Arslan parmaklarını gözlerine götürüp gözlerini ovdu.

"Offf OFF!!"

"Umay derhal buradan çıkmalısın. Bak sana ricada bulunmuyorum git buradan!"

Tam o esnada barın arkasından o çocukla birlikte üç kişi çıktı. Üçünün de elinde silah vardı.

Alaylı bir ifadeyle:

"Mekan basmacılık mı oynamaya gelmiş küçük beyler? Olur. Oynarız o zaman.

Dağılın lan buradan! Hepinizi mermi manyağı yaparım oğlum. Kimin mekanını basmaya geldiğinizi zannediyorsunuz siz? Orospu çocukları!"

"O son sözü söylemeyecektin işte!" dedi Arslan.

Elindeki sopayla çocuğun eline vurdu. Çocuğun elindeki silah düştü. Tam o esnada arkada bekleyen Uraz'ların ekibi çocukların üzerine yürümeye yeltendi. Çocuklardan birisi silahını havaya kaldırarak havaya iki el ateş açtı.

"Kıpırdayanı vururum lan! Herkes olduğu yerde kalsın!"

Nasıl bir şeyin içine düşmüştüm ben. Çok korkuyordum. Uraz beni tamamen unutmuş Arslan'la çocuğa bakıyordu. Çocuk Arslan'a kafa attı. Arslan aldığı darbeyle dengesini kaybederek yalpalamaya başladı. Tam o esnada uçan tekmeyle Arslan'ın göğsüne vurdu. Arslan yere yığıldı. Çocuk çok kıvrak hareketlerle Arslan'ı bildiğin dövüyordu.

Arkada duran çocuklardan birisi Uraz'ların ekibinin olduğu tarafa doğru bir el ateş etti.

"Yandıııımmmm!" diye bir ses duydum. Birisini bacağından vurmuştu. Uraz masada duran su bardağını alıp çocuğa fırlattı. Çocuğun tam kafasına değdi. Diğerinin üzerine doğru koşarak gidiyordu ki çocuk Uraz'a ateş etti. Uraz gözlerimin önünde yere yığıldı. Ben o an ne yapacağımı bilemedim. Uraz'ın ekibi birden çocukların üzerine saldırmış var acımadan dövüyorlardı. Uraz'ın yanına koştum hemen Uraz karnından vurulmuştu. Ağzından kan geliyordu.

"Yardım ediiin!" diye bağırmaya başladım. İki kişi hemen yanımıza koştu. Birisi atkısını çıkarıp Uraz'ın yarasına bastırdı. Sonra Uraz'ın elini alıp

"Elini buraya bastır." Diyerek Uraz'ı kucağına aldı.

"Nereye götürüyorsunuz?" diye bağırdım.

"Nereye olacak! Hastaneye!"

Bir kişi de bacağından vurulan arkadaşının koluna girmiş arabaya doğru götürüyordu. Tam arabaya binecektik ki polisler geldi. Üçü sivil toplam yedi ekip aracı sirenler çalarak gelmişti. Çok korkuyordum. Ben buraya üniversite okumaya gelmemiş miydim? Ne yapıyordum burada? Nasıl oldu anlamadım tam o esnada bayılmışım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 14 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

UMAY (+18!)Where stories live. Discover now