Klerus'un ziyaretinden sonra 2 ay geçti ve bende tüm bu zaman boyunca antrenman yapıp büyü ve kılıçta kendimi geliştirmeye çalıştım.Hem de Her sabah istikrarlı bir şekilde.Klerus'un gidişinden birkaç gün sonra Ashelia ablayla fena bir kavga ettik.Yine araya annem girdi ve bana sertçe bir tokat attı,sanırım kızına attığım o tokadın karşılığını almıştım.Bu konuları konuşmak istemesem de bu aralar Ashelia abla ve Theon ağabeyim benim üzerime oynuyorlardı.Sahip oldukları makamlar sayesinde onlara karşı hiçbir şey yapamıyorum zaten yapsam da bu sefer annem olan kraliçe devreye giriyor.Yapabileceğim tek şey sessizce hakaretleri yutmak.Kendimi düşüncelerimden sıyırdım ve antrenman odasında ki masaya oturdum,kılıcımı kenara koydum ve iç çektim.
"Ne oldu iyi gidiyordun?"
"Hiç sadece biraz bunaldım,bu arada Deomric?"
"Ne oldu?"
"Bana ne zaman kara büyü öğreteceksin! Sanki sürekli beni geçiştiriyor gibisin!"
"Bu konu hakkında konuşacaktım,sana öğrettiğim tüm temel büyüleri kolaylıkla kullanabiliyorsun.Bir kaç gün içinde kara büyüye geçmen de bir sakınca olmaz."
"Ah bu çok iyi bir haber Deomric! Sonunda koca bir adım atmış olacağım."
"Evet,evet ama açıkçası bu kadar kısa sürede her şeyi iyi bir şekilde kavraman beni etkiledi."
"Deomric,beni çok küçümsüyorsun! Bana sürekli velet diyorsun ve bana güvenmiyorsun."
"Hayır sana güveniyorum ama evet seni küçümsüyordum ama küçümsemem gerektiğini anladım.Eğer bu şekilde devam edip gelişirsen baban Klerus'tan bile iyi olabilirsin."
Gülümsedim,eskiden daha çok hakaret ederek konuşurdu ama artık insan gibi konuşuyor.Onu Patorey ile kavgamızda koruduktan sonra bana olan bakış açısı değişti sanırım.Her neyse bugünün antrenmanı bu kadar olsun,kılıcımı almadan terimi sildim ve antrenman kıyafetlerimi çıkartıp kenara koydum ve elbisemi giydim. Bu gizli odadan çıkmak için merdivenlerden çıktım.Kapıyı açıp odama doğru yol aldım.Zemin katta olduğum için bahçede ki toplanmış olan benden bir kaç yaş büyük olan kızlara baktım.
"Ha bu da ne?"
Neden bu kadar çok kişi var? Girişe doğru yürüdüm ve nöbet tutan bir askerin yanına gittim.
"Affedersin bay şövalye ama bana burada ne olduğunu söyler misin?"
"Prensesim şuanda ablanız prenses Ashelia bahçede çay partisi veriyor,bu yüzden çok kalabalık."
"Ah doğru bunun hakkında bir şeyler duymuştum,rahatsız ettiğim için kusura bakma."
"Önemli değil prensesim."
Askeri yalnız bıraktım ve odama dönmek için arkamı dönecektim ki merdivenlerden Ashelia ablam iniyordu,yanında Theon abim vardı ona eşlik ediyordu.
"Safhira? Ne oldu yoksa sende mi partiye katılmak için geldin?"
"Ah hayır ben sadece geçiyordum."
"Zaten istesen de senin gibi bir kirli sıçanı Ashelia asla çay partisine davet etmezdi!"
İsteyen yok ki seni uyuz! Abim bana her zaman ki gibi iğrenç bir böcekmişim gibi bakıyordu.
"Abi sakin ol eğer Safhira katılmak isterse elbette ki gelebilir."
"Bu kız kafasını bir yere mi vurdu yoksa?"
Bende oldukça şaşırdım ne planlıyorsun Ashelia abla? Yanıma gelip beni omuzlarımdan tuttu,beni bahçeye doğru çekti,bu manyak ne yapıyor?! Elimi çekmeye çalışsam da herkes biz geldiğimiz için yerlerinden kalktı ve reverans yaptı.Şuanda iğrenç görünüyorum,daha yeni antrenmandan çıktım bu yüzden ter kokuyorum! Beni bu zengin bebelerinin yanına getirtip küçük mü düşürmeye çalışıyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİABLO : LANETLİ SOY
FantasyBin yıllık bir nefret,kin,öfke Lanetliyorum,benim olana el uzatanları Lanetliyorum,tahtıma el sürenleri Lanetliyorum,tacıma dokunanları Yetmez! Benden sonra gelen ve benim tahtıma oturan her soyu LANETLİYORUM! Bu sözler savaşta köşeye sıkışmış bir...