17

2.1K 294 191
                                    

+2K bolum oldu, duzyazi alarmi veriyoruMaaa!!! cokca yorum bekliyorum. teseekkur ediyorum.

pazar sabahi hediyemizdir bu💗











Jimin çalan kapıyı açtığında alfanın geçmesi için kapıyı tamamen açmıştı.

Jungkook kucağındaki oğlunu, omeganın gösterdiği odanın ortasında bulunan yatağa bıraktığında - üstündeki montunu ve ayakkabılarını çıkarmış üstünü örterken elindekilerini odada bulunan koltuğun üzerine bırakıp çıkmıştı.

Omegayı mutfakta taze sıkılmış meyve suyunu bardaklara doldururken yakaladı. "Kahvaltı yaptın mı?"  diye sordu Jimin. "Geç kaldım bugün, yolda giderken bir şeyler alırım."

"Hazırlayabilirdim, istiyorsan." Jungkook başını iki yana salladı. "Teşekkür ederim ama hayır. Çıkmam gerek." Omega başını yana eğip - "En azından bunu iç. Yeni sıkmıştım." diyerek bardağı uzattı. Alfa bunu geri çevirmedi ve omeganın uzattığı bardağı alarak tek bir dikişte içti. "Teşekkürler." Tezgahın üstüne bıraktı. "Gitsem iyi olacak." Jimin onu onayladı ve mutfaktan çıkan alfayı takip etti.

"Akşama erken gelmeye çalışırım." dedi Jungkook. Omegaya bakmış ve - "Haberleşiriz yine ama." dedi. Jimin güldü bu duruma. "Sorun yok Jungkook gerçekten. Acele etme ve işine bak. Evdeyiz zaten. Dışarı çıkarsam da haber veririm sana." Jungkook başını salladı.

"Tamam," dedi sonra alfa. Ardından demir kapıya yönelmek yerine omegaya doğru adımladı. Jimin alfanın sıcacık elini yanağında hissetti ve üstüne eğilip dün gece ki gibi yanağından öpüşü içini gıdıklamasını, omegasının mutluluğunu hissetti. "Bu ne içindi?" diye sordu geri çekilen alfaya karşı.

"Aile geleneği," dedi Jungkook. "Alfaların omegalarına karşı yaptığı bir şey bu." Kapıya yöneldi Jungkook. "Akşam görüşürüz." Ve gitti.

Jimin ısınan yanaklarına ellerini koyup - "Kendimi aptal gibi hissediyorum." dedi.





"Jimin Hyung,"

Dinozor pijamalarının içinde merakla açılmış bambi gözleri ile yanına koşturarak gelen küçük alfaya baktı Jimin. "Efendim bebeğim?" diye sordu. Mutfaktaydı. Kahvaltı hazırlıyordu kendileri için ve alfanın uyanmasını bekliyordu bir yandan da. "Korktum." Jimin masaya bıraktığı çikolatalı ekmeklerinden gözlerini alıp Gavin'e baktı. "Neden?" diye sordu. "Yalnız uyandım çünkü." Jimin gülümsedi. "Seni rahatsız etmemek için odaya gelmemiştim. Özür dilerim, korkacağını bilmiyordum."

Alfaya eğilip bedenlerini eşitledi ve Gavin'in kendisine sarılmasına izin verdi. "Sizi çok özledim." dedi. "Bende seni çok özledim." Jimin kollarını sarmaladı küçük bedene. "Nasılsın?" diye sordu ardından. "Şimdi mutluyum." Gavin geri çekildi ve - "Çünkü sizin yanınızdayım." dediğinde Jimin ellerini öptü. "Şebek. Hadi yüzünü yıkayalım. Sonra da senin için yaptığım bulut pankeklerini yiyelim."

"Benim için mi?"

"Sadece senin için."

"Jimin Hyung," dedi Gavin. "Teşekkür ederim."

Jimin gülümsedi yeniden. "Nedenmiş? Neden teşekkür ediyorsun sürekli? Sana kahvaltı hazırlayaz mıyım ben?" Gavin dudaklarını büzdü. "Babam her zaman benim için yapılan şeylere teşekkür etmemi söylemişti. Sizde benim için pankek yapmışsınız, o yüzden."

"Bir şartla kabul ederim," Gavin merakla omeganın diyeceği şeyi bekledi. "Bana kocaman sarılırsan kabul ederim." Gavin hızla tekrardan omeganın boynuna sarıldığında Jimin onu kucaklayarak kalktı. "Kabul ettiniz mi?" diye sordu. "Ettim tabiki." Banyoya ilerlediklerinde Jimin onu yere indirdi ve yüzünü yıkamasına yardım etti. Havluyu elinden aldığında Jimin onun bu haline gülümsemeden edemedi.

without meTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon