3. Bölüm- Asker yareni

41 4 3
                                    




Bölüm şarkıları;
Zeynep bastık-Lan
Söyle sunam - Nurettin Rençber
Gündoğdu Marşı - Atilla Yılmaz

...

                                           🐬

Yalnızlık; bazen bunaltan kalabalık ortamlarda, kafamızı dinlemek ve düşüncelerimize rahatlıkla odaklanabilmek için, kendi tercihimizle insanların bulunduğu ortamlardan uzaklaşarak, kendimize dinlenebilmek için kurduğumuz alanlar olabiliyor.

Fakat bazen ise kendi isteğimiz ve tercihlerimizin doğrultusunda gerçekleşmeyen yalnızlıklar da vardır. Örneğin;sizi sevmeyen, saygı duymayan, fikirlerinizi önemsemeyip, sizinle vakit geçirmek istemeyerek dışlayan, veyahut sizin hayatınızda, fikir alabileceğiniz, derdinizi anlatıp, mutluluk ve sevginizi paylaşabileceğiniz kimsenizin olamaması da bir yalnızlık olabiliyor maalesef.

Lakin ben hiçbir zaman kalabalık içindeki yalnızlık olmamıştım. Elbette ki, bazen kalabalık ortamlardan bunalarak, ortamdan kopup, dinlenmek amacıyla her insan gibi kendimi yalnız bırakabiliyorum.

Fakat benim hayatımda her zaman yanımda olan insanlar; mutluluğum, fikirlerim, korkularım, sevinçlerim, hayallerim ve dertlerimi dinleyerek, benimle gülüp benimle birlikte ağlayan, bana tavsiye ve öğütler veren, aynı şekilde onların da benim fikirlerimi önemseyip, sıkıntıları ve mutluluklarını paylaştığı kalabalıktan oluşuyordu.

Şimdi ise ilk defa yalnızlığın farklı bir anlamı daha olabileceğini hissediyordum.

Abim...

Bu akşam abim gidecekti, ve ben daha o gitmeden bile yalnız kalacağım ihtimali ile kıvranıp duruyordum.

Dün gece dans ettikten sonra biraz daha eğlendik, oynadık, güldük, bazen ağladık derken, en sonunda artık gitmemizin gerektiğini düşünerek hepimiz mekandan ayrılıp evlerimize dönmüştük. Eve döndükten sonra, teyzem, annem, ben ve abim ile beraber son kahve faslımızı yaparak biraz daha gözyaşı dökütünce, abim bu halimize daha fazla dayanamamış hepimizi uyumak için odalarımıza kovmuştu. Evin diğer üyeleri daha fazla uykusuzluğa dayanamayarak bize katılmayıp çoktan uyumuşlardı bile.

Şimdi ise gözlerimi, kendime bir türlü yediremediğim acı gerçeğin gerçekleşeceği sabaha, sol gözümden şakağıma doğru süzülen bir yaş ile araladım.

Abimin kollarındaydım. Son gecemizde onunla birlikte uyumak istemiştim. Bu isteğimi kırmayarak kabul etmişti. Başım göğsünde, kollarım bedenini sımsıkı sarmış, onun çenesi başıma yaslı, bir kolu saçlarımın biriktiği omzumda, diğer kolu ise belimi sımsıkı sarmış bir şekilde uyuyorduk.

Bugün işe gitmeyecektim. Amirime, abimin durumundan bahsederek bir istisna istemiştim, o da, 'abine, hayırlı teskereler ilettiğimi söylersin." Diyerek kabul etmişti bir günlük izin isteğimi.

Başımı kaldırarak abimin uyuyup uyumadığına baktım ve uyuduğunu gördüm. Elimi komidinin üzerindeki telefonuma uzatarak saate bakınca, saatin 8:27 olduğunu gördüm.

Telefonumu biraz kurcalayarak zaman geçirirken, abimin hareket etmesiyle gözlerimi ona çevirdim. Gözleri yarı aralık bir şekilde bana bakarak, "günaydın,"

"Günaydın yakışıklı,"

"Ne zaman uyandın?"

"Çok olmadı, yeni sayılır. Ben de telefonla uğraşıyordum."

Elleriyle gözlerini ovuşturarak yavaşça doğruldu ve sırtını yatak başlığına yasladı. "Saat kaç?"

"Sekiz buçuk,"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 23 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kaderin Adı TesadüfWhere stories live. Discover now