Buraya gelmen bile benim için büyük birşey. Buraya kadar gelmişken okursan beni mutlu edersin:) İyi okumalar dilerim<3
⭐= 🌟
Bölümde geçen şarkı; Sagopa kajmer- GecelerAlarmın sesiyle gözlerimi araladım. Hava hala karanlıktı dışarıda benim gibi işine erken gitmek için yola çıkan insanlar haricinde diğer kısım hala sıcacık yataklarında uykudalardı. Yattığım yerden doğrulup gözlerimi ovuşturarak başımı pencereye çevirdim. Sitenin ışığı içeriyi aydınlatıyordu, dışarıyı izlerken de bir yandan saçımı öylesine topuz yaptım. Sıcacık yatağımı terk edip terliklerimi giyip banyoya doğru ilerledim.
Olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordum çünkü tek yaşamıyordum. Annem veya babamla birlikte yaşadığım için onları uyandırmak istemiyordum. Zaten uyancaklarını da düşünmüyordum. Beni şimdiye kadar umursamayan bir ailede bu yaşa gelmiştim. Hiçbir şeyim eksik olmamıştı şimdiye kadar ama sevgiden yoksun büyümüştüm. Ben yaşadıklarımın aksine hep sevgi dolu oldum. İnsanlara, küçük bir kediye, evine yiyecek taşıyan minik karıncaya, koparılıp kaldırıma atılan çiçeğe ve daha nice canlı hatta cansız eşyalara bile hep sevgiyle yaklaştım.
Benim her zaman ki rutinim olduğu için artık onlarda alışmıştı. Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Lavaboda işimi bitirdikten sonra odama geçip üzerime siyah tişörtümü altıma da siyah kot pantolonumu hızlıca geçirdim. Saçımı çözüp sıkıca at kuyruğu yapıp dünden hazırladığım sırt çantamı da alıp kapıya doğru ilerledim. Hemen mutfağa girip çantamı sandalyeye bırakıp kendimce hazırladığım kahvaltımı yaptım. Kahvaltımı bitirdikten sonra bulaşıklarımı makinaya bırakıp çantamı bıraktığım yerden alıp koridora çıktım. Ceketimi giyip sessizce dış kapıyı açıp, kendimi dışarıya attım.
Kapıyı kapatıp ayakkabılarımı giymek için eğilmiştim ama yerde bir şey gördüm. Yerdeki duran zarftan başka bişey değildi. Zarfı elime aldım, isim yazıp yazmadığına bakmak için arkasını çevirdim. İsim yazmıyordu kime geldiğinde çok merak ediyordum ama aynı zamanda işe de geç kalıyordum. Zarfın burda değil aşağıda girişte bulunanan kapı numaramızın bulunduğu kutunun içersinde olması gerekirdi. Onu okumaya kalkarsan işe geç kalıcaktım, zarfı çantamın küçük gözüne koyup ayakkabılarımı giydim.
Asansörün düğmesine basıp gelmesini bekledim. 15 yazısını ekranda görür görmez kapı açıldı. Hemen "0" tuşuna basıp bekledim. Bir anlığına asansör duraksadı, bugün asansörde bir sıkıntı vardı. Aşağıya inerken garip garip sesler geliyordu, kapalı alan fobim olduğu için biraz korkmuştum. Neyseki bişey olmadan aşağıya ulaştım.
Beni çok seven bir ailem olduğu için beni sırf otobüsle göndermemek, yine ve yine onların istedikerinin olmasını istedikleri için on sekizime girer girmez ehliyet aldırıp, altıma son çıkan modellerden bir araba almışlar benden habersiz süpriz niyetine. Neymiş diğer yaşıtlarımdan geri kalamazmışım, en iyi şartlar da yaşamamı istiyorlarmış, mış ta mış...
Sadece bizim hayatımızdan ibaret olmadığını, zor şartlar altında yaşayan benim yaşıtım bir sürü genç olduğunu onlara anlatamadım gitti. Ama ben onlara inat kazandığım psikoloji bölümüne gitmek yerine adliye de Zabıt katibi mesleğini seçerek onların istediğini bu sefer yapmadım. Tercihimi bile kendim yapmamıştım, psikoloji bölümünü sırf annem ve babam istiyor diye yazmak zorunda bırakıldım. Üniversiteye devam etmediğim için bana kızsalar bile anne ve babamı dinlemeyip, onlara bağlı olmadığımı göstermek için bu mesleği seçtim. Onlardan gizli kurslarına gittim ve başardım.
Arabaya yaklaşırken kumandasına basıp kapıların kilidinin açılmasına sağladım. Şoför tarafının kapısını açıp, sırt çantamı elime alarak koltuğa oturdum. Çantamı yan koltuğa yerleştirdim. Emniyet kemerimi takıp arabayı çalıştırdım. Daha fazla gecikmemek için yola koyuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN KARANLIĞI
ChickLitBiz Geceye değil gecenin karanlığına aşık olanlarız. Gündüzden kaçıp geceye, geceyi beğenmeyip karanlığa sığınanlarız. Yüzümüzde ki o mutlu, güçlü maskeyi çıkartıp, karanlıkta dinlenen, sabah ise birşey olmamış gibi mutlu maskemizi takıp devam edenl...