6. Yolumuz Taşlı, Ben Toplarım

2.6K 132 62
                                    

Selam,

Bazı aydınlanmaların yaşandığı bir bölüm oldu. 😊

Yaptığınız yorumlar beni hem çokça keyiflendiriyor, hem de çok motive ediyor. Teşekkür ederim.

İyi okumalar. Dilerim seversiniz.

Yorumlarınızı yine eksik etmeyin.

Sevgiler

-------

Her şey üst üste gelmişti. Hayatın ona en başından beri adil davranmadığını kimsesiz büyüyerek zaten öğrenmişti. Ama çabalıyordu, yılmadan ellerindeki umutları yeşertmek için onlar ile ilgileniyor, konuşuyor, suluyordu. Şükretmeyi de öğrenmişti, bu yüzden bencil bir karakteri yoktu. Sahip olduklarına minnet duyuyor, hırslarını törpülüyor ve açgözlülüğün ne olduğunu zaten hiç bilmiyordu.

Yine de bu yolculukta evren de ona biraz yardımcı olsa hiç fena olmazdı. Hastalıktan yeni çıkmıştı ve o gün okulda suçlu olmadığı aksine maktul olduğu olaydan dolayı ikaz almıştı. Bursu, yıl sonundaki değerlendirmelerde tehlikeye girmişti. Üstüne üstelik tüm bunlara sebep olan adam, akşamında çıkmış karşısına ona ahkam kesiyor, güvenmekten, paylaşmaktan, peşin hükümlü olmanın kötü olduğundan bahsediyordu. Gerçekten bu söylediklerine kendi de inanıyor muydu? diye düşündü Asi.

Alaz'ın söyledikleri ve davranışları birbirinden çok farklıydı, içinde barındırdığı ve yaşadığı karakter karmaşası artık çokça belli oluyordu. Ama Asi, davranışların sözlerden daha iyi bir gösterge olduğunu bilecek kadar hayatta tecrübe yaşamıştı.

Onun pek iyi bir ruh halinde olmadığını anlayan Rüya, ikisini kıyı boyunda ufak bir Pub'a getirmişti. Kız kıza sohbetin iyi geleceğini düşünmüştü.

"Alaz'ın bu kadar ileri gidebilmiş olmasına inanamıyorum? Her zaman daha fazlasını nasıl yapabiliyor?" diye duyduklarını sindirmeye çalışıyordu, Asi ona tüm hikayeyi anlatmıştı. Artık kendinden başka birilerine anlatması gerekiyordu, çünkü yaşadığı bu duygular, tek başına kaldıramayacağı raddeye gelmişti. Yaman ve Cesur'la hayatına dair her konuyu paylaşmaya alışıktı ama bu durum onun boyunu aşıyordu, hem onların verecekleri tepkilerin yüksekliğinden hem de Alaz'a bulaşmalarını istemiyordu.

"Biliyor musun, bazen düşünüyorum. Varlığım gerçekten onu bu kadar mı rahatsız ediyor? Neden en başından beri benimle uğraşıyor?" dedi Asi, içtiği ikinci biranın etkisiyle mahzunlaşmıştı.

"Düşünme canım, gerek yok. Adam böyle, çoğu zaman sebepsiz hareket eder, kafasına göre eylemler de bulunur. Sonunu da hiç düşünmez, yıllarca biz alıştık Alaz'a..." dedi ve çocuksu bir merakla devam etti. "...ama son zamanlarda Alaz'ın en azından okuldaki davranışlarının öncesine göre masumlaşması ve senin olduğun her yerden çıkması bana başka şeyler düşündürtmüştü. Sen bunları anlatmadan önce."

"Tabi sürekli aynı yerdeyiz, çünkü tembel bir zorbanın teki ve hemen her dersten kalmış. Hem düşmanını kendine yakın tutuyor işte, oyun oynuyor aklınca." diye karşılık verdi Asi, Rüya'nın imasını anlamayarak.

"Öyle değil, bak okula pek uğramayan çocuk bu dönem neredeyse her gün okulda, hatta derslere bile giriyor. Hem bu akşam ki olaya ne demeli? Alaz, sana cevap veremedi ya sustu. İnanabiliyor musun? Ben bu adamla büyüdüm ama ilk defa şahit oldum, onun her duruma ve konuya kuracağı cümle vardır. Annesine, hasta vakkaları hakkında bile yorum yapabilen bir adam düşün yani." diyerek Asi için konuyu daha net bir hale getirme umudu taşıyordu.

Rüya da Alaz'daki değişimi ve onun gözlerinin pervane gibi sürekli Asi'yi takip edişini fark etmişti bunca zamandır. Bunu ona direkt sormamıştı ama yıllardır yan yana oldukları Alaz dan farklı davranış ve hareketler görüyor, anlamlandırmaya çalışıyordu. Bu akşam şahit olduğu tartışmalarının dozajı ve adamın geri durmasından sonra, artık anlamıştı. O, kesinlikle Asi'ye karşı adlandıramadığı hisler besliyor, bu yüzden epeyce bocalıyordu.

Yattığımız Yataklar, Battığımız Bataklar / AslazWhere stories live. Discover now