SUSKUN 1:SESSİZLİK OYUNU

KURNAZLAR VE KURNAZLARA KANANLAR

3 2 1 SESSİZLİK

- O kızın sert bakan gözlerini gördünüz
- Kendi başının çaresine bakmış bir kızın bakışları yumuşak olmaz.
Jack London.

Kurnazlık insanı kurtardığı gibi ölüme de götürebilirdi. Buna kişi karar verirdi.
Bu dünya aslında bir masaldı

Kurnazlar ve kurnazlara kananlar.
Tilkiler ve kargalar

Tabii bu dünyadaki kargalar peynirlerini kolay kolay kaptırmazdı. Bu yüzden tilkilerden bu kadar çok korkarlardı çünkü kargalar zekileştikçe tilkinin sınırı kalmazdı. Sınırı olmayan biri herşeyi yapardı. Her insanın kaybedeceği bir şeyi olurdu ama her insan kolay kolay sınırsız olmazdı. Sınırsız olmayı severdim kurallar beni sadece dizginlemek için vardı. Kendi kurallarıma saygım vardı, benim sadece resmiyete geçirdikleri insanları kısıtlayan kurallara saygım yoktu. Kimsenin kişisel sınırını zorlamazdım benim sınırlarımda dolaşmaz ise.

Asıl konuya geilirsek benim dünyamın tilkisi bendim benim dünyamın kuralları bendim bu benim dünyamdı bu benim sınırlarımdı ve kimseye o sınırları zorlama şansı tanımazdım.

Acı ve pişmanlıkla bana bakan Barsa baktım. Şuan ne kadar pişman olursa olsun beni bağlamzdı bir kere o düğümü kırmıştı. " şimdi anladın mı"
Ağzını açıp bir şey diyecekti ki elimi kaldırıp onu susturdum " sakın bana abuk subuk özürlerini, pişmanlığını anlatma çünkü inanmam"dedim. Başını eğip sustu bu kadar ciddiyet bana bile fazlaydı. Etrafıma bakıp uğraşacak bir şey aradım ama bir şey bulamayınca Barsa dönüp " senin adını neden Bars koymuşlardı hem Pars değilmi ne Barsı "dedim. Bir süre yüzüme baktıktan sonra gülümseyip " psikolojik destek almalıyız hemde tüm ailemiz " durdu " yinede özür dilerim Malta bu konuda da haklısın " dedi. " benimle savaşacağını söylemiştin, intikam istediğini "dedim. Güldü pek mutluluk barındıran bir gülümseme değildi sanki bildiğim bir şeyi anlamamı istiyordu. " sence senden intikam alsam ve sana karşı kazansam sence kazanmış olurmuyum" dedi. Kısa bir süre düşünüp " beni yenemezdin sen... " durdum bu, düşündüğüm şeyin doğruluğu tartışılırdı. " söyle" derin bir nefes alıp çenemi dikleştirdim " senin için benimle ilgili bir savaş olamaz çünkü sen ilk karşılaşmada bana teslim olurdun " yüzünde içten bir gülümseme oluştu "söz verdiğim gibi söz verdiğin gibi" dedi.

Kafamı başka tarafa çevirip konuştum. "Yanlış, sen teslim olsan bile" lafımı yarıda kesip " sen beni çoktan nakavt etmiş olurdun ve o savaş orda biterdi ama sen yine de durmazdın" benim söyleyeceğimi tamamlamıştı. "Aynen öyle " ayağa kalkıp yukarı çıktım onu burdan gönderemeyecektim
bari gidip düzgün bir uyku çekeyim. Kendi odama gitmeden önce Doğanın odasına gittim içerden gelen seslere bakılırsa Kılıçta içerideydi.
İçeri girip ikisine baktım kuntu ortalarına almış seviyorlardı. Kaşlarımı çatıp Kunta baktım. Doğaya dönüp " ona bir Balven eli değsin istemiyorum " dedim. Doğa ağzını açmadan Kılıç " Balven olan benim bana neden söylemiyorsun ayrıca köpeğin rahatsız olmuş gibi görünmüyor" boyundan büyük laflar ediyordu. Kunta bakıp " Balven " dedim. Kunt hırlamaya başlayıp Kılıça döndü . kılçın olduğu yerden geriledi yaptığı harekete kahkaha atarak güldüm Ne de olsa bu köpekten korkulmamak Akıl karı değildi hem nesi vardı Köpeğimin çok da tatlıydı bu ortamdan sıkılıp kılçığa dönüp artık gitmeyi mi düşünsene diyecektim ki arkadan Barsın sesini duydum. "Boşa uğraşma gitmeyi düşünmüyoruz "dedi. Ters ters ona bakıp "Ne o Yatıya mı kalmayı düşünüyorsunuz" dedim. Cevap vermek için ağzını açmıştı ki çalan telefonuyla durdu. Telefonu açıp karşı tarafı dinledi duydukları hoşuna gitmemiş olacak ki Kaşlarını çattı. "Kapat geliyorum! " kükremesinden de belli olduğu gibi baya sinirlenmişti. Telefonu kapatıp bana döndü " sadece bir kez soracağım teslimatımı sen mi patlattın" dedi. Kaşlarımı çatıp " ne teslimatı " derin bir nefes alıp sabır çeker gibi kafasını kaldırdı" beni milyon dolarlar zarara sokan teslimat! " fazla bağırıyordu " bağırma lan! İşim gücüm yok senin teslimatınla mı uğraşacam hem ben yapsaydım gizlemeden yapardım" dediklerim mantıklı gelmiş olsa gerek hızlıca dış kapıya yöneldi.