•Ada

63 9 6
                                    

•Ada
Önce çadıra gidip tüm eşyalarımı topladım. Gitme günümüze 2 gün vardı. Ama ben artık burda durmak istemiyordum. Toplandım Engin amcayı arayıp Borayla konuştuğum her şeyi anlattım. Engin amca "iyi yapmışsın orda dur seni alması için adam gönderiyorum." Ben toparlanana kadar Engin amcanın adamı gelmişti. Odama kadar gelip bavullar için yardım istedi. Bende o sıra Öyküye mesaj attım.

Ada: Öykü özür dilerim böyle eğleneceğimiz günleri mahvetmek istemezdim. Ama daha fazla burada duramam. Borayla tartıştık onun yüzünü görmek istemiyorum. Adını dahi duymak istemiyorum. Özür dilerim seni seviyorum.

Telefonu kapatıp cebime attım. Arabaya bindim ama içimde bir pişmanlık vardı. Borayı böylece bırakmakımıydım. Aklımda milyonlarca soru vardı. Yol boyu hiç bir şey düşünemedim. Aklımda sadece Bora vardı. Engin amca şoföre beni Pelin ablanın yanına bırakmasını istemişti. Çocuklar hafta sonu anneannesine gitmişti. Evde sadece ben ve Pelin abla vardık. Bora hakkında düşündüğüm her şeyi duygularımı her şeyi anlattım. Pelin abla bana "Ada Boradan hoşlandığın belli anlatırken gözlerin parlıyor. Ama sen de benim gibi gururlusun kimsenin seni ezmesini istemiyorsun. Bu iyimi kötü mü bende bu zamana kadar anlamadım. Bilmiyorum bence gitmeden Borayla konuşsan iyi olur ne dersin." Kafamı sağa sola salladım. "Konuşamam korkuyorum Bora beni tekrar üzerse diye geriliyorum." O sıra telefonum çaldı ekrana baktım. Yabancı bir numara. Açtım "efendim" "Ada seni seviyorum lütfen affet beni." Arayan Bora değildi. Eski sevgilim Yiğitti. Asla peşimi bırakmıyordu. Beni aldatması yetmezmiş gibi sürekli özür diliyordu. "Yiğit beni armayı kes artık beni aldattın üstünden 5 ay geçti beni aldattığın sevgilin senden ayrıldı diye bana geri dönemezsin. Beni rahat bırak ve hayatına bak." Diyip telefonu kapattım. Pelin abla ne olduğunu sordu. Kısaca Yiğitin beni aldattığını beni aldattığı kızla ayrıldığı için bana sardığını engellememe rağmen başka yeni numaralardan aradığını söyledim. Pelin abla "İlla pes edicektir sen yaptığını yapmaya devam et" dedi. Bende gülümsedim. Engin amca gelene kadar Pelin ablayla oturduk. Engin amca gelince onada Borayla olanları anlattım. Bana "Ada Bora asla yalan söylemez. Sana pişman olduğunu söylüyorsa pişmandır. Sana seni sevdiğini söylüyorsa. İnan tahmin edebiliceğinden daha çok seviyordur. Çünkü Bora bu asla kimseye karşı bir şey hissetmeyen Bora. Yengem öldüğünde yani Boranın annesiz Bora çok üzgündü asla kimseyle konuşmuyordu. Bi kaç yıl içinde yavaş yavaş alışmaya başladı. Tam her şey bitti derken Bora alıştı derken. Kardeşimi kaybettik Boranın babası. Bora o zamanlar bir kız arkadaşı vardı. Canından çok severdi. Evlenmeyi düşünüyordu. Kız Boranın babası öldükten sonra Boraya sorduğu tek şey. "Şimdi tüm miras sanamı kalıcak." Olmuştu. Bora bir kaç gün idare etmişti. Ama kız artık sürekli şirketi parayı mirası konuşmaya başlayınca Bora yavaş yavaş soğudu. Kızdan ayrıldı o günün gecesi beraber içmeye gitmiştik. Bora o gün "asla bir daha kimseyi sevmeyeceğim. Kimseyle bağ kurmayacağım. Bundan sonra bi sen varsın amca. Sen de beni bırakma" demişti. Ben o günden sonra asla Boranın bir arkadaşı bir sevgilisi olduğunu görmedim. Arkadaşı bir Kerem var. Bir de ben. Ama bu aralar fark ettiğim tek bir şey var. Bora cidden senden hoşlanıyor. Hatırlıyor musun bir hafta işe gitmemiştin." Gülümsedim "evet hatırlıyorum Bora bana mesaj atmıştı." Engin amca güldü. "Sadece sana mesaj atmadı odama geldi günlerce seni sordu. Son çaresi sanırım asistanım yok işlerim var demesiydi. Bende onun inadına kendi asistanımı verdim. Biraz kudurdu diyebilirim. Ayline soruyorum hiç bir iş vermiyor diyor. Bora gerçekten sana aşık Ada. Pelinin de söylediği gibi. Gitmeden onunla bir konuş. Bu senin için daha iyi olur."
Gülümsedim "kararsızım" dedim.

Yarım saat sonra beni eve götürdüler. Annemle babam ben tatile gidiyorum diye onlarsa baş başa bir yere gitmişlerdi. O yüzden evde kimse yoktu. Üstümü değiştirdim mutfakta kendime yiyecek bir şeyler hazırladım. Terapi gibiydi mutfağa girmeyi seviyorum. Öykü mesajıma cevap vermişti ama açıp okumamıştım bi an o aklıma geldi ve mesajı açtım.

Öykü: Naptı o aptal Bora.
Öykü: Onunla konuşacağım
Öykü: Gittiğinden haberi yok muydu kızım.
Öykü: Keremle Boraya kızdık.
Öykü: Bora yola çıktı.
Öykü: Geliyor..

Benim evde olduğumu bilmiyordu. Ama tahmin etmesi zor değildi. Annemle Babam olduğu için eve geliceğini düşünmüyorum.

Yemeğimi yedikten sonra televizyonun karşısına geçtim. Biraz dizi izledikten sonra kapı çaldı. Önce biraz tedirgin oldum sonra Bora olduğunu bildiğim için kapıyı açıcaktım. Eninde sonunda onunla konuşmam gerekiyordu. Kapıyı açtım ama karşımdaki Bora değildi. Yiğitti "ne işin var burda" sarhoştu yere çöktü. "Ada ne olur affet beni bir hata yaptım. Pişmanım seni çok seviyorum." Eğilip Yiğiti oturduğu yerden kaldırdım. Hala kapının eşiğindeydik. Saat geçti. Onu içeri almayı düşündüm ama alırsam kurtulamazdım. Kapının eşiğinde konuşmaya devam ettik. "Yiğit pes et artık istemiyorum seni rahat bırak." Yiğiti kollarından çekiştirmeye çalıştım ayağa kalkmadı. Yalvarmaya devam etti. "Yiğit git burdan her şey beni aldattığın gün bitti. Pişmanlığın hiçbir şey ifade etmiyor." Ayaklandı beni bi anda içeri itti arkadan kapıyı kapattı. Kapı tam kapanmadı çok azıcık açık kaldı. Beni belimden sarılarak koltuğa itti. Koltuğa düştüğümde "Yiğit napıyosun rahat bırak beni çık git evimden." Dedim. "Ada sen benimsin ne olursa olsun." Üstüme uzandı beni öpmeye çalıştı. Onu yuvarlayıp yere attım. Hemen ayaklandım o yerden kalkarken uzaklaştım. "Bak Yiğit benden uzak dur diyorum lütfen hadi git lütfen. Sarhoşsun sen bu değilsin kafan yerinde değil." Yiğit ayaklandı bana hüzünlü bir bakış attı. Gözlerinden yaşlar akmaya başladı. "Ada lütfen affet beni ben hatalıyım. Nolur affet beni sana zarar vermek istemedim. Az önce yaptığım şeyin farkında değildim anlık oldu nolur affet." "Yiğit çık evimden sarhoşsun." Bana doğru yürüdü. "Sana bir kez sarılayım ne olur." "Olmaz istemiyorum." Diyip bir adım geri attım. Attığım adımla birine çarptım. Korkudan arkamı döndüm arkamdaki Boraydı. Şaşkınlıkla "ne yapıyorsun burda" dedim. Beni hiç umursamadan Yiğite baktı gözlerinden alev fışkırıyor gibiydi. Yiğit kolumdan tutup beni kendine çekti. "Beni bunun için mi affetmiyorsun Ada" yüzünü yüzüme çevirdi beni kendine yaklaştırdı yanağımı öptü. Yiğiti ittim benim Yiğiti itmemle Boranın Yiğite girişmesi bir oldu. Şaşkınlıkla ne olduğunu anlayamadım. Boranın resmen Yiğiti dövmesini izliyordum. "Bana bak Yiğit misin nesin sikerim senin gibi adamı. Adadan uzak durucaksın yoksa seni bulurum ve inan seni öldürürken gözümü bile kırpmam anladın mı beni" diyip Yiğiti tuttuğu yakasından ayağa kaldırdı. Kapıya götürüp kapının eşiğinden itti. "Şimdi siktir git. Bir daha benim olana yaklaşmayı aklından bile geçirme. Adadan uzak duruyorsun. Yoksa ben sana yakınlaşırım. Anladın mı beni" Yiğit kafasını salladı. Sonra koşarak uzaklaştı. Bora arkasından kapıyı kapatıp yanıma geldi.

Yıldızlamayı yorum yapmayı ve fikirlerinizi sunmayı unutmayın

Sizce hikaye nasıl ilerliyor gelecekte neler olacak bir tahmininiz var mı?

🫶🏻🫶🏻🫶🏻🫶🏻

Bilinmeyen Mesaj Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz