beş, kesik su

350 24 7
                                    

normalde bolum basına yazmıyordum ama birazcik ara verdigim icin selam vereyim dedim ahajsşeldşsm

buyuk ihtimal onceki bolum unutuldu jennie taeye geliyo ve annesiyle yemek yiyolardi ugrasmayin diye soyliyim dedim ama unuttuysaniz bakin derimmm

hic kontrol etmeden atiyom valla muah optum 💋

"Ne tatlı kadın ya." Yarım saatlik yemek faslından sonra şükür ki Taehyung'un odasına girmişlerdi. Jennie çocuğun annesine hemencicik ısınmıştı bu yüzden yemek boyunca sohbetleri hiç kesilmemişti.

Taehyung ise sabırla yemeğini erkenden bitirip onları dinlemişti.

"Annemle iyi anlaşmanı sevdim ama keşke daha sonra yemek yeseydik."

İkiside çocuğun büyük yatağına oturunca Jennie bağdaş kurdu ve heyecanla, "İlk gerginliğimden eser yok şu an Tae, fark ettin mi? Mutluyum," dedi. Gerçekten kız yeni insanlarla konuşurken ne yapacağını şaşırırdı ama anlaştığınında da çok güzel geçerdi günü.

Bu yüzden yemek esnasında Taehyung'un ona 'lütfen yeter' gibi gözlerle baktığını görmemişti.

Aslında çocuk bir nevi kız farketmediği için sevinmişti çünkü onunla sadece vücudu için ilgilendiğini düşünmesini istemezdi. Öyle bir şey olamazdı zaten, çoktan ötesini hissediyordu Taehyung.

Yine de belli etmek için erkendi.

"Farkettim," dedi çocuk gülümsemeye çalışarak. "Annemle bu kadar iyi anlaşacağınızı bilsem önceden tanıştırırdım sizi."

"Önceden sen ile ben bile doğru düzgün tanışmıyorduk ki." Jennie'nin gülerek yataktan kalkıp odayı dolaşmaya başlamasıyla birlikte sessizlik olmuştu. Taehyung ikilemde kalmış gibi hissediyordu. Hâlâ neyi bekliyorlardı?

Jennie vakit geçsin diye uğraşıyor gibiydi oysa, neden? Vakitlerini böyle geçirmeyeceklerdi.

"Ya," Kızın sesiyle Taehyung omzunun üstünden ona baktı. Jennie elindeki çerçeveyi ona gösterdi sırıtarak. "Ne kadar tatlı bir bebekmişsin."

Fotoğrafa bakmadan kafasını salladı çocuk. "Öyleyimdir." Jennie yeniden çerçeveye bakınmaya başladığında Taehyung artık dayanamayarak aniden ayağa kalktı ve kızın yanaklarını kavrayarak dudaklarını birleştirdi.

Saatlerdir bu anı bekliyordu o yüzden öpüşmeyi uzun tutmadı.

Jennie ilk baş duraklasada karşılık vererek elindeki çerçeveyi bırakmadan Taehyung'un saçlarına daldırdı ellerini. Taehyung kısa bir an çekilerek üstündeki tişörtü çıkardı ve bir kenara attı. Yeniden dudaklarını birleştirdikleri sırada Jennie gözlerini kapatıp tek elini çocuğun karnındaki hafif kaslarda gezdirdi.

Ve gözleri açıldı.

Kaslara daha çok dokunurken Taehyung buna gülmüştü hafifçe. Jennie çerçeveyi yatağa atarak kendi üstünü çıkarınca vakit kaybetmemek için şortunu da çıkarmaya çalıştı ama çocuk dudağına yapışınca işi zorlaştı.

"Bir saniye." diye fısıldayınca çocuk ona anlamsızca bakarak geri çekildi. Jennie saniyelerle yarışarak hızlıca şortunu çıkardıktan sonra Taehyung'un boynuna ellerini koydu ve gülümsedi.

"Odamda banyo var demiştin?"

Tatlı tatlı gülümseyerek Jennie'nin elini tuttu çocuk ve banyoya yöneldi. Kız iç çamaşırlarılayken Taehyung'un elini tutması onu şaşırtsada hoşuna gittiği için bir şey demedi ve Taehyung'u takip etti.

'Umarım annem banyomu toparlamıştır.' diye içinden dua eden Taehyung banyonun ışığını açtığında rahat bir nefes aldı.

Kız içeriyi çok incelemeden çocuğun ensesinden tuttu ve öpüşmeye başladılar. Birkaç saniye hararetle öpüştükten sonra Taehyung duşa kabinin kapısını açtı. Kızı da belinden tutarak içeri soktuktan sonra Jennie güldü. "Bu hızlı hallerin bana bir yerlerinin kalktığı düşüncesi veriyor."

trial frequenciesOù les histoires vivent. Découvrez maintenant